18.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Agos gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde sorumluluğu bulunduğu iddiası başta olmak üzere birçok suçlamanın odağında yer almasına rağmen adli yönden soruşturma geçirmeden üst düzey görevlerine devam ettirilen eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in, önceki gün sürpriz biçimde açığa alınması şimdi ne olacak sorusunu gündeme getirdi.
Akyürek’in açığa alınmasına giden yol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2013’te Emniyet İstihbarat Başkanlığı’nda yaptığı “radikal” değişiklik sonrasında göreve gelen Engin Dinç’in başlattığı araştırmalarla açıldı. Dinç, merkez teşkilatında önemli yaptığı düzenlemelerin ardından illerdeki istihbarat ünitelerinde yeniden yapılanma çalışması başlattı. Türkiye’deki hemen tüm istihbarat şube müdürleri ile alt kadroları değiştirildi. Dinç’in talebiyle daire başkanlığına gelen müfettişler, eski daire başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak dönemini mercek altına aldı.
Cihazlar buharlaştı
Müfettişler arşiv bilgilerinin kaybolması ve istihbaratta kullanılan bazı cihazların ‘buharlaşması’ iddialarını detaylı olarak inceledi ve bu sırada iki dönem önce başkanlık yapan Ramazan Akyürek hakkında Hrant Dink soruşturmasındaki iddialar yeniden gündeme geldi. Dink öldürüldükten sonra dönemin İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in talebiyle yapılan müfettiş incelemesi yeniden gündeme geldi.
Cinayetten önce, cinayeti işleyeceği bilgisinin Trabzon Emniyeti tarafından İstanbul Emniyeti ve İstihbarat Daire Başkanlığı’na bildirildiği ancak gereğinin yapılmadığı iddia edilmişti. İçişleri Bakanlığı müfettişi Akif İkbal’un yürüttüğü çalışmada, bilirkişi heyeti bu iddiayı inceledi. Müfettişler, içindeki bilgilerin silindiği iddia edilen bilgisayarda yaptığı geri getirme çalışmasında Trabzon’dan Dink’le ilgili gelen bilgileri çıkardı. İkbal’ın raporunda, bundan Akyürek’in sorumlu olduğu görüşü ortaya konuldu ama bu raporla ilgili hiçbir işlem yapılmadı.
Raporlarda sorumlu bulundu
Bu rapor, sonra Dinç’in talebiyle dairede incelemelerde bulunan müfettişler tarafından yeniden değerlendirildi. Müfettişler bu yeni incelemede yine Akyürek’i sorumlu buldu. Kulislere yansıyan bilgilere göre, dosya içinde sadece Akyürek yok. Akyürek’in görevi teslim ettiği bir önceki daire başkanı Ömer Altıparmak’ın da bu isimler içinde olduğu öne sürüldü.
Dairedeki bilgi ve belgelerin yok edilmesi sırasında daire başkanı olduğu ifade edilen Ömer Altıparmak’ın Akyürek’le aynı soruşturma kapsamında yer alıp almadığı henüz netleşmedi. Ancak müfettişlerin Altıparmak’ın döneminde de bazı belge belgelerin kaybolduğunu tespit ettikleri iddia ediliyor. Geçen hafta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen suç duyurusunda adı geçen personelin görev yaptığı dönemde de yine Altıparmak daire başkanlığı görevini yürütüyordu.
Hakkındaki suçlamalar ağır
Müfettişlerin hazırladığı rapor, Akyürek’in açığa alınmasına yol açtı. Bir süre önce Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinden alınan ancak mahkeme kararıyla bu göreve yeniden dönmesine karar verilen Akyürek, eşdeğer bir görev olan Strateji Dairesi Başkanlığı’na getirilmişti. Akyürek’in, rapora bakanlıkça onay verilmesi sonrasında önce merkez emniyet müdürlüğüne atandığı ve bu görevinden de daha sonra açığa alındığı belirtildi.
2009’daki kullanıcı işlemleri kayıtlarını usulsüz sildiği ve sızdırdığı gerekçesiyle açığa alınan Akyürek’e, usulsüz telefon dinleme kayıtlarını ortadan kaldırdığı, bazı dinlemelerle ilgili bilgi sızdırdığı, Dink cinayetiyle ilgili bilgileri gizlediği gibi suçlamaların yöneltildiği ifade ediliyor.
Akyürek’in kararla ilgili tekrar dava açacağı, yürütmenin durdurulmasını talep edeceği belirtildi. Ancak soruşturma sonunda İçişleri Bakanlığı’nın adli soruşturma açılması için Akyürek hakkında suç duyurusunda bulunabileceği de kaydediliyor.