Trump, Rusya ve Suudi Arabistan'ın petrol üretimini düşürmesini bekliyor
Trump, Rusya ve Suudi Arabistan'ın petrol üretimini düşürmesini bekliyor ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ve Suudi Arabistan liderleriyle görüştüğünü belirterek, petrol endüstrisi için her iki ülkenin ham petrol üretimlerini düşürmesini beklediğini duyurdu.
2.04.2020 Ekonomi
Ağrı’nın ‘saklı cenneti’ Meya mağaraları ziyaretçilerini bekliyor
Ağrı’nın ‘saklı cenneti’ Meya mağaraları ziyaretçilerini bekliyor Ağrı’nın Diyadin ilçesinde bulunan yapımı bin yıllar öncesine dayanan ve sarp kayalıkların oyularak yapıldığı tarihi yerleşim yeri ‘Meya Antik Kenti’ ziyaretçilerini bekliyor. Doğunun nadide yerleşim yerlerinden olan antik kent birçok medeniyetin izlerini günümüze taşıyor. Ağrı’nın Diyadin ilçesine Bağlı Günbuldu Köyünde sarp kayalıklara oyularak yapılan tarihi ‘Meya Antik Kenti’ görkemiyle büyülüyor. Köyün yakınında bulunan ve uzaktan kale görüntüsü veren yerleşim yeri kayalıklar içerisinde çok sayıda mağara, tapınak, oda ve tandırlık barındırıyor. Görkemiyle ziyaretçilere hayranlık uyandıran tarihi yerleşim yeri geçmiş medeniyetlerden günümüze iz taşıyor. Yeni yeni keşfedilen ve çevre ilçelerden ziyaretçi ağırlayan ve bölgede ‘Meya mağaraları’ olarak da bilinen yerleşim yeri her geçen gün daha fazla turist ağırlıyor. Yaklaşan kış mevsimi öncesi son ziyaretçilerini ağırlayan antik kent fotoğraf tutkunlarının uğrak yeri haline geldi. ‘Sarp kayalıkların boyu 8-10 metre’ Yerleşim yerini ziyaret eden vatandaşlardan Osman Kayhan ‘Meya Antik Kenti’nin sonbaharda daha güzel olduğunu söyledi. Sarp kayalıkların boyunun 8-10 metre arasında değiştiğini belirten Kayhan, yerli ve yabancı turistlerin bölgeyi ziyaret etmesini istedi. Meya mağaralarının turizme kazandırılması gerektiğini ifade eden Kayhan, “Gördüğümüz bu sarp kayalıklar tabiri ile buradaki insanların deyimiyle Meya mağaraları olarak biliniyor. Nerdeyse ilk insanların yerleşim yeri olan bu kayalıklar çeşitli zamanlarda sarp kayalıkların oyulması ile yapılmıştır. Yerleşim yeri yazın serin kışın ise sıcak olacak şekilde yapılmıştır. Hayatta kalabilmek felsefesi ile burada yaşayan insanlar mağaralar içerisinde tandır yapmışlardır. Aynı zamanda birçok mağaranın içerisinde çeşitli şekiller bulunuyor. Mağaralar arasında farklı geçişler var, metrelerce uzunlukta ve genişlikte olan mağaralar var” dedi.
11.09.2019 Yaşam
Kızlarının kaçırıldığını öne süren aile yardım bekliyor
Kızlarının kaçırıldığını öne süren aile yardım bekliyor Balıkesir'de Vade ve Hüseyin Duman çifti, lise öğrencisi kızları R.D.'nin (16), Muammer B. (26) tarafından kaçırıldığını iddia ederek, şikayetçi oldu. Anne Vade Duman, "Bir kedi yavrusu olsaydı, şimdiye kadar bulunacaktı. 1 ay oldu, hala haber yok" dedi. Aileyi ziyaret eden Balıkesir Sil Baştan Kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği Başkanı Ayşegül Küçükafacan da Muammer B.'nin daha önce de 16 yaşında bir kız çocuğunu kaçırdığını söyledi.Balıkesir Merkez Altıeylül ilçesine bağlı kırsal Bayatlı Mahallesi'nde lise öğrencisi R.D., 29 Temmuz gecesi, iddiaya göre Konakpınar Mahallesi'nde oturan Muammer B. tarafından kaçırıldı. Vade (60) ve Hüseyin Duman (65) çifti, jandarma ve savcılığa başvurarak şikayetçi oldu. 1 ay geçmesine rağmen kızlarına kavuşamayan Duman çifti, rızası ile kaçtığı gerekçesiyle R.D.'nin kendilerine verilmediğini ileri sürerek tepki gösterdi. 'KIZIMIZ EVLİLİK YAŞINDA DEĞİL' Anne Vade Duman, ilk kızlarının da aynı ailenin başka bir akrabası tarafından 16 yaşında kaçırıldığını söyleyerek şöyle konuştu: "Kızımı kaçıran gencin ailesi bizi aradı ve rıza göstermemiz için tehdit etti. Kızımız çocuk yaşta, evlilik yaşında değil. Kandırılarak ve tehdit edilerek tutuluyor. 1 aydır haber alamıyoruz. Gece gelip kaçırdılar, kandırdılar, götürdüler. Gönüllü mü, gönülsüz mü gitti bilemem. Ben çocuğumu istiyorum. Çocuğum 16 yaşında, onu yakmasınlar. O benim filizimdi, baş tacımdı. Onun için ben çocuğumun arkasındayım. Ne olursa olsun, her tülü yanındayım, her türlü kabulümdür. Benim çocuğumu getirsinler. Beni tehdit edip 'şikayetini geri al' demesinler. Vade Duman, şikayette bulunmaları ardından jandarma komutanının evlerine geldiğini ve kızları için kaçıran gencin ailesiyle anlaşmaları telkininde bulunduğunu ileri sürerek, "Jandarma sanki oranın aracısı gibi geldi bana. 'Çocuğuna ev alacaklar, senin kızların ikisine de ev alacaklar.' dediler. Gittim merkeze bildirdim. Sonra komutan beni aradı. 'Neden bi
11.09.2019 Yaşam
40 bin liraya satışa sunulan boğa alıcısını bekliyor
40 bin liraya satışa sunulan boğa alıcısını bekliyor Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde besici Mehmet Emin Yumuşak, Kurban Bayramı öncesinde 1,8 tonluk "Şerif" isimli boğasını 40 bin liradan satışa sundu.Kurban Bayramı dolayısıyla kurban pazarları ve besi çiftliklerindeki hareketlilik sürüyor. Besici Yumuşak'ın bayram dolayısıyla satışa çıkarttığı iki yaşındaki boğası fiyatı ve iriliğiyle ilgi çekiyor. Mehmet Emin Yumuşak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Şerif" isimli boğasını doğumdan itibaren kendi işletmesinde büyüttüğünü söyledi. Boğanın 1,8 ton ağırlığına ulaştığını anlatan Yumuşak, "Hayvanı 40 bin liradan satışa sundum. Boğayı merak eden çok sayıda kişi görmeye geliyor. Alıcısına hayırlı olsun." dedi. Yumuşak, işletmesinde besiciliğe devam ettiğini, gelecek yıl da 2 tonluk bir boğayı satışa sunmayı hedeflediğini kaydetti
11.09.2019 Haberler
Sokakta buldukları Ebabil Kuşu'nun yaşaması için yardım bekliyorlar
Sokakta buldukları Ebabil Kuşu'nun yaşaması için yardım bekliyorlar Yenibosna’da iki kardeş, yolda nadir görülen bir kuş türü olan Ebabil Kuşu buldu. Eve getirilen kuşun verdikleri hiçbir şeyi yemediğini söyleyen aile, kuşun kurtarılması için yetkililerden yardım bekliyor. Bahçelievler Yenibosna Zafer Mahallesi’nde Kur'an kursuna gitmek için evden çıkan 13 yaşındaki Damla ve kardeşi 8 yaşındaki Çağla Güneş, yolda giderken nadir görülen bir kuş türü olan Ebabil Kuşu’na rastladı. İlk başta Ebabil Kuşu olduğunu fark edemeyen Damla ve Çağla, kuşun uçamadığını görünce, yaralı zannedip eve getirdiler. Evde anne Özlem Güneş kuşun farklı bir tür olduğunu fark etti. Daha sonra internetten yaptığı araştırma sonucu kuşun Ebabil Kuşu olduğunu anladı. Kuşun verdikleri hiçbir şeyi yemediğini söyleyen ve kime danışacaklarını bilemeyen Özlem Güneş, kuşun kurtarılması için yetkililerden yardım bekliyor. Kuşu önce yaralı zannettiklerini söyleyen Damla Güneş, “Biz kardeşimle kursa gidiyorduk. Kursa giderken yolun üstünde kuşu bulduk. Orada kanatlarını oynatıyordu. Sonra yaralı zannettik ve eve getirdik kuşu. Sonra biz kursa gittik” dedi. Ebabil Kuşu’nun verdikleri hiçbir şeyi yemediğini dile getiren anne Özlem Güneş, “Evde bıraktım kendi kendine. Çocuklar geldi sonra. Yemek falan verdik. Etobur olduğunu öğrendik. Et falan verdik. Yemedi, içmedi. Hiçbir şey yiyip, içmiyor. Korkuyor galiba. İlk önce çok farklı geldi. Kırlangıç kuşuna benzettim. Daha sonra resimlere baktım. Kuş türlerini inceledim ve Ebabil Kuşu olduğunu öğrendim. Sonra ne yer, ne içer hiçbir şey bilemediğimiz için ölecek diye korkudan biraz araştırma yaptım. Yumurta sarısı, tavuk falan çıkardım verdim Ama hiçbir şey yemedi. Şimdi de ölecek diye korkuyoruz. İlk geldiğinde daha hareketliydi, şimdi iyice hareketsizleşti “ diye konuştu.
11.09.2019 Yaşam
Gözleri önünde eriyen çocukları için yardım bekliyorlar
Gözleri önünde eriyen çocukları için yardım bekliyorlar Zeynep ve Yunus çifti SMA hastalığına yakalanan çocuklarının tedavisi için kendilerine uzanacak yardım eli bekliyor. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan Zeynep ve Yunus Yaman çiftinin 3 çocuğundan 2’si Furkan (8), Ahmet (4) Spinal Müsküler Atrofi (SMA) hastalığı pençesinde gün geçtikçe erirken, anne ve baba çocuklarının ilaçlarının temin edilebilmesi için yardım bekliyor. 2 yıl önce çocuklarının yürümekte zorlandığını ve sık sık yürürken düştüğünü fark eden anne ve baba doktorlara başvurması ve yapılan tahliller sonucu çocuklarının SMA hastası olduklarını öğrenmeleriyle adeta yıkıldılar. Asgari ücretle temizlik işlerinde çalışan baba Yunus, tüm imkansızlıklara rağmen çocuklarının tedavisi için birçok hastane dolaşır. Doktorlardan hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların her bir dozunun 385 bin TL olduğunu duyan çiftin başına dünyaları yıkılır. Ayda bin 600 TL ile bu parayı bir araya getiremeyeceklerini belirten Yaman çifti, yetkililerden ve hayırsever vatandaşlardan yardım bekliyor. Gözyaşları içerisinde çocukları için yardım isteyen anne Zeynep Yaman, "3 çocuğumdan 2’si SMA hastası, Allah’a şükürler olsun büyük kızım hasta değil. Çocuklarımın yürürken yere düştüğünü fark ettim, ilk yıllarda hastanelere götürdük doktorlar bir teşhis koymadı, diyorlardı düztabandır, düzelir dediler. Değişik polikliniklere götürdük, doktorlar bize çocukları Ankara’ya götürmemizi istediler, durumumuz el vermediği için götüremedik, hastalık ilerleyince mersin Tarsus’a götürdük orada yapılan tetkikler sonucu çocukların SMA hastası olduğunu öğrendik. Doktorlar bu hastalığın tedavisi için bir ilacın kullanılması gerektiği ve bu ilacında 385 bin lira olduğunu söylediler. Sıramızı yazdık ilaç gelmiş ama paramız olmadığından ilacı alamıyoruz. Eşim asgari ücretle çalışıyor 385 bin lirayı nereden bulacağız? Üstelik her birisine 2 kutu gerekli. İlaçları temin edemediğimizden gün gün çocuklarım gözlerimin önünde eriyip gidiyor” dedi.
11.09.2019 Yaşam
Hastane morgu önünde acı bekleyiş sürüyor
Hastane morgu önünde acı bekleyiş sürüyor Çorlu Devlet Hastanesi morgundan yakınlarının cesetlerini teşhis ederek alan vatandaşlar gözyaşlarına boğuluyor...Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi yakınlarında meydana gelen tren kazasının ardından Çorlu Devlet Hastanesi'nde gece boyu yoğunluk yaşandı. Kazada yaşamını yitiren yolcuların yakınları cenazelerini almak için hastane morgu önünde toplandı. MORG ÖNÜNDE ACI BEKLEYİŞ SÜRÜYOR Acılı ailelerin bekleyişleri sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. Bazı kazazedelerin yakınlarının feryatları ise yürekleri dağladı. Bu arada olay sonrası araçların ulaşamadığı kaza bölgesindeki yaralıların askeri helikopterle hastaneye getirilme anı da görüntülendi.
11.09.2019 Yaşam
Morg önünde acı bekleyiş
Morg önünde acı bekleyiş Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi yakınlarında meydana gelen tren kazasının ardından Çorlu Devlet Hastanesi'nde gece boyu yoğunluk yaşandı. Kazada yaşamını yitiren yolcuların yakınları cenazelerini almak için hastane morgu önünde toplandı. Acılı ailelerin bekleyişleri sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. Bazı kazazedelerin yakınlarının feryatları ise yürekleri dağladı. Bu arada olay sonrası araçların ulaşamadığı kaza bölgesindeki yaralıların askeri helikopterle hastaneye getirilme anı da görüntülendi.
11.09.2019 Yaşam
Van Gölü'nün saklı koyları turist bekliyor
Van Gölü'nün saklı koyları turist bekliyor YEŞİLİN, mavinin ve karlı dağların tarihle buluştuğu Van, turizmde keşfedilmeyi bekliyor. Akdamar'ın yanı sıra Van Gölü kıyısındaki Gevaş ilçesine bağlı İn Mahallesi'ndeki Ağin, Altınsaç ve Deveboynu koyları, görenleri hayran bırakıyor. Sadece teknelerle 3 saatlik yolculuğun ardından ulaşılabilen koylar, bozulmamış doğal yapısıyla turistleri bekliyor. Dünyanın ve Türkiye?nin en büyük sodalı gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü, görenleri kendine hayran bırakıyor. Van?ın Gevaş ilçesi ile Bitlis?in Tatvan ilçesi arasında bulunan koylar, hem coğrafyasıyla hem de tarihi yapılarıyla yerli- yabancı turistleri bekliyor. Sadece Van Gölü üzerinde bulunan teknelerle ulaşımın sağlandığı koylar, birçok farklı güzelliği de doğal yapısında barındırıyor. Van Gölü üzerinde bulunan ada ve yarım adalarda tarihi harabeler, kiliseler ve kaleler bulunuyor. Eşsiz doğası, masmavi suyu, kumsalı ve yeşiliyle ziyaretçilerine görsel şölen sunan koylar, keşfedilmeyi bekliyor. Basın mensuplarıyla Ağin bölgesini gezen Gevaş Belediye Başkanı Sinan Hakan, İn Mahallesi ve Ağin bölgesinin, Türkiye'nin önemli koylarına sahip olduğunu söyledi. 'TURİZME KAZANDIRMAMIZ GEREKEN BİR LOKASYON' Koyların turizme kazandırılması amacıyla daha önce de benzer geziler düzenlediklerini anlatan Başkan Hakan, "Ağin bölgesindeki koylara karayolu ile ulaşımın olmaması avantajlı yönleri var. İnsan eliyle bir tahribatın önüne geçilmiş. Böyle bir imkan verilmemiş. Her ne kadar bir iskele yapısı olmasa da tekneyle buralara gelebiliyorsunuz. Günübirlik gelinen bir yer. Biz buralarda haftalık ya da aylık konaklama yapılması için çalışıyoruz. Bakir kalmış bir yer. Ayrıca bölge, kamp turizmine uygun olup, doğal zenginliklerinin yanı sıra tarihi zenginlikleri de barındırıyor. Hem kültürel varlıklar açısından hem de doğal tabi varlıklar açısından turizme kazandırmamız gereken bir lokasyon. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle buraya özel sektörü kanalize etmemiz lazım" dedi.
11.09.2019 Yaşam
Kayıp çocuklarından gelecek haberi bekliyorlar
Kayıp çocuklarından gelecek haberi bekliyorlar Tokat'ın Reşadiye ilçesinde 906 gündür kayıp olan 2 çocuktan 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı'nın ailesi gelecek bir haberi beklerken, Kelkit Çayı'nda bazı emarelerin ulaşıldığı Bayram'ın annesi Adile Erol ise bir anne olarak büyük acılar çektiğini belirterek, "Bu ırmak bize zindan oldu, çocuğumun mezarı ırmak oldu" dedi. Ağrı'da, Ramazan Bayramı'nda ziyaretine gittikleri dedesinin Bezirhane köyündeki evinin önünde oynarken kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'inden 6 gündür haber alınamazken, Tokat'ın Reşadiye ilçesinde 906 gündür kayıp olan 2 çocuktan 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı'nın babası İbrahim Taşçı, başkalarının da aynı üzüntüyü yaşamaması için Kelkit Çayı etrafına önlem alınmasını istedi. Acılı baba Taşçı, 3 yıla yakın bir zamandır buruk bir acı yaşadıklarını ifade ederek, "Bu zamana kadar herhangi bir emare bulamadık. Yetkilerimizde elinden geleni yapıyorlar ama bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Bu ırmak sürekli can alıyor. Her sene bir kişi gidiyor bu ırmağa. Bu ırmak kenarlarını kapatmak bu kadar zor mu yapılamayacak bir şey mi? Bizim acımızın dindirilmesi için burada önlem alınmasını istiyoruz. Bunlar defalarca söylendi, neden yapılmıyor? Yetkili kişilere ilettik söyledik ama maalesef bir gayret çalışma yok. Bir kaç hafta önce bir çocuğumuzun daha cenazesi sudan çıkarıldı. Muhtarımız kayıp cenazesi bulunamadı. Belirli noktalara tel örgü konulup kamera sistemi yerleştirilebilir. Bizim canımız yandı başkasının ki yanmasın bu saatten sonra" dedi.
11.09.2019 Yaşam
Salda Gölü'ne bu yıl 500 bin turist bekleniyor
Salda Gölü'ne bu yıl 500 bin turist bekleniyor Türkiye'nin en derin tatlı su gölü ve Mars'ın jeolojik yapısına benzerlik gösteren iki noktadan biri olarak kabul edilen Salda Gölü, Maldivler'i andıran beyaz kumulları ve turkuaz renkli suyuyla tatilini sakin geçirmek isteyenlerin akınına uğruyor. Bu yıl Salda Gölü'ne, 500 bin turist bekleniyor. Burdur'un Yeşilova ilçesinde, 44 kilometre yüz ölçümüne sahip Salda Gölü, ölçülebilen 185 metre derinlikle de Türkiye'nin en derin gölü konumunda yer alıyor. Yeşilova ilçe merkezi ile etrafında birçok köy yerleşiminin de olduğu Salda Gölü, özellikle adını da verdiği Salda köyünün bulunduğu mevkide, bembeyaz kumulları ve turkuaz görünümüyle 'Türkiye'nin Maldivleri' olarak adlandırılıyor. Ancak Salda köylüleri, bu slogan yerine 'Saldivler' sloganını tercih ediyor. Manzarasıyla ve ilginç jeolojik yapısıyla son yıllarda daha çok dikkat çeken Salda Gölü, aynı zamanda sakin tatil isteyen hem yerli hem yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Göl, ilçe merkezine 5 kilometre ve denizden yüksekliği 1193 metre. İçeriğindeki magnezyum, soda ve kil dolayısıyla bazı cilt hastalıklarının tedavisinde yararlı sonuç veren, suyu sivilcelere iyi gelen göl, bu özellikleriyle de ilgi çekiyor. 500 BİN TURİST BEKLENİYOR Yeşilova Belediyesi'nin ilçe merkezine 2 kilometre uzaklıktaki halk plajında, çadır ve ağaç evlerin yanı sıra karavan ve çadır kullananlar için de kamp alanları bulunuyor. Kuş gözlemleri, dalış ve bisiklet turları gibi imkanların da bulunduğu Salda Gölü'nde, geçen yıl 260 bini aşkın ziyaretçi ağırlandı. Okulların kapanması ve Ramazan Bayramı ile sezonun açıldığı göle, bu yıl yerli- yabancı 500 bin turist bekleniyor. MARS KAYAÇ YAPISIYLA AYNI Gölün jeolojik yapısıyla ilgili bilimsel araştırmalarda, Salda Gölü'nün kayaç oluşumları ve kumulları, Mars'ın kayaç oluşumlarıyla aynı olarak değerlendiriliyor. Salda Gölü, bu özelliğiyle dünyada Mars'ın jeolojik yapısına benzerlik gösteren iki noktadan biri olarak kabul ed
11.09.2019 Yaşam
Gercüş’te tarihi mağara keşfedilmeyi bekliyor
Gercüş’te tarihi mağara keşfedilmeyi bekliyor Batman’ın Gercüş ilçesinde bulunan tarihi Kral Kızı Mağarası keşfedilmeyi bekliyor. Vatandaşlar, mağaranın turizme kazandırılmasını istiyor. Gercüş’e bağlı Kırkat köyü Öteyaka mezrasında bulunan ve görenleri kendine hayran bırakan Kral Kızı Mağarası keşfedilmeyi bekliyor. Geçmiş yıllarda bir kralın kızının yaşadığı ileri sürülen mağaranın turizme kazandırılması isteniyor. Köylerinin Batman’ın ikinci Hasankeyf’i olduğunu belirten vatandaşlardan Murat Kızmaz, “Çok güzel bir kalıntı ve de çok güzel bir miras var burada. Ancak gelip görenler bunu fark ediyor. Bu tarihi mağaralar unutulmuş. Devletimizin burayı restore etmesini ve turizme kazandırılmasını istiyoruz. Burası çok güzel, buraya gelen insanlar çok mutlu oluyor. Üç katlı olan bu mağaraların tekbir kapısı var” dedi. Musa Kızmaz, insanların mağaranın varlığından haberdar bile olmadığını anlatarak, “Herkesin bunu görmesini istiyoruz. İnsanlar burayı öğrense ve bilse inanın herkes buraya akın eder ve turistler bile buraya gelecektir. Buranın değerlendirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
11.09.2019 Yaşam
Eşi cezaevine giren kadın 2 çocuğu ile otomobilde yaşıyor
Eşi cezaevine giren kadın 2 çocuğu ile otomobilde yaşıyor Denizli’nin Çivril ilçesinde genç bir kadın, eşi cezaevine girdikten sonra maddi durumu kötüye gidince 2 yaşındaki kızı ve 7 aylık oğlu ile hurda bir otomobilin içerisinde yaşamaya başladı. 25 yaşındaki Aysun Gezgin, Isparta’da yaşarken eşi cezaevine girdi. Ardından Gezgin, kayınpederi Selahattin Gezgin ve kayınvalidesi Sultan Gezgin’i de yanına alarak Çivril ilçesinde çobanlık yapan kayınbiraderinin yanına geldi. Kayınbiraderinin yaşadığı evde yer olmayınca Gezgin, kayınpederi ve kayınvalidesini Akçaköy Mahallesi'nde cami için yapılan ve boş durumda olan 10 metrekarelik bir odaya yerleştirdi. Genç kadın, kendisi ile 2 yaşındaki kızı Gülcan ve 9 aylık oğlu Muharrem’e yer kalmayınca çareyi hurda haldeki bir otomobilin içerisinde yaşamakta buldu. Kayınpederi çobanlık yapmaya başlayan Gezgin, kayınvalidesi ile birlikte hurdacılık yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Gezgin ailesi tuvalet ihtiyaçlarını camiden karşılarken, banyo gibi insani ihtiyaçlarını ise kayınpeder ile kayınvalidenin yaşadığı odada leğen içerisinde gidermeye çalışıyor.
11.09.2019 Yaşam
15 yaşındaki Sevda, 1 haftadır kayıp
15 yaşındaki Sevda, 1 haftadır kayıp Samsun'un Havza ilçesinde bir hafta önce Kuran kursuna gitmek üzere evden çıkan Sevda Arslan'dan (15) ailesi bir daha haber alamadı. Erikbelen Mahallesi'nde oturan Zinet (32) ve Hasan Arslan (32) çiftinin kızları Sevda, 9 Mayıs'ta Kuran kursuna gitmek için evden çıktı. Ancak Sevda, eve dönmedi. Kursa da gitmediği belirlenen Sevda'yı bulamayan ailesi, polise başvurdu. Kızlarının kaçırıldığını iddia eden aile, Sevda’nın hayatından endişe ettiklerini söyledi. Kızlarını mahalle mahalle, sokak sokak her yerde arayan aile şu ana kadar bir sonuç elde edemedi. Hasan Arslan, "Kızımın kaçırıldığına dair ihtimal çok yüksek. Kızımı kaçırdıklarını düşündüğüm ailenin isimlerini emniyete ve jandarmaya verdim. Kızımın hayatından endişeliyim" dedi. Zinet Arslan ise "Bahçe suluyordum. Kızım yanıma geldi ve Kuran kursuna gitmek için benden izin aldı. Evden çıktı ve bir daha dönmedi. O günden beri kızımdan bir ses bile duymadım. Benim kızım daha okul çocuğu. Ne bir gören ne de duyan var. Kimse görmemiş. Ben çocuğumun canından da endişe ediyorum. Çocuğumun kimliği de evde. Hiçbir şey almamış" diye konuştu.
11.09.2019 Yaşam
Definecilerin ortaya çıkardığı kemer yapı, koruma bekliyor
Definecilerin ortaya çıkardığı kemer yapı, koruma bekliyor Denizli'nin Merkezefendi İlçesi Altıntepe Mahallesindeki çam ağaçları içindeki tepeyi kazan defineciler kemerli bir yapı ortaya çıkardı. Bölgede ki çobanlar ise, define için kazılan yerlere gecede gelmesinde endişeli. Merkezefendi'nin Altıntepe Mahallesi'nde ki özellikle çobanların keçi otlatmak için kullandığı çam ağaçların olduğu tepede yapılan kazılar, çobanları endişelendiriyor. Kazılarda ortaya çıkan kemerli yapı ve içinin definecilerin uğrak yeri olduğunu belirten çobanlar ise bu durumdan rahatsız. Tepenin bir çok yerinde kazık yerlerin olması ve özellikle definecilerin gece gelmesinden endişe duyan çobanlar, bu yapının ya korunmasını yada kapatılmasını istiyor. Kemerle girişi olan ve kazılan yerde ise 5 metre derinliğinde ve kırılmış bir yapı daha olduğu gözüküyor. Kemerli yapıya yakın yerlerde de 2 metreye yakın kazıların olması, kazı yapılan alanın ise vadiye bakması dikkat çekiyor
11.09.2019 Yaşam
Karaçalı balı için üreticiler, meralara çıkmaya başladı
Karaçalı balı için üreticiler, meralara çıkmaya başladı EDİRNE'de Karaçalı bitkilerinin çiçek açmasıyla birlikte, Türkiye'nin çeşitli illerinden üreticiler Karaçalı balı üretmek için meralara kovanlarını koymaya başladı.Sağlıkta mide, böbrek, akciğer, karaciğer, romatizma ve sinir sistemine kadar bir çok hastalığa iyi gelmesiyle bilinen Karaçalı bitkilerinin çiçeklerini açmasıyla birlikte bal üreticileri en yüksek ve kaliteli verimi aldıkları Edirne'nin meralarına gelmeye başladı. Bulgaristan'a sınır Çömlekköy, Muratçalı ve Suakacağı köylerinde çadır kuran üreticiler, 15 gün çiçek açıp yağmur yağmasıyla son bulan karaçalı ve kanola çiçeklerinden, bal üretmesi için arılarını doğaya saldı. Mayıs ayında başlayıp Ağustos ayına kadar bölgede kalan üreticiler, 150 ton bal üretmeyi hedefliyor. Muğla'nın Bodrum ilçesi Mumcular köyünden bal üretimi için Muratçalı köyüne gelen Mehmet Gül(68), bölgeye karaçalı, kanola ve ayçiçeği balı üretmek için 1985 yılından bu beri geldiğini söyledi. Bu yıl 1.5 ton bal üretmeyi hedeflediğini belirten Gül, Bu yıl üretimde artış bekliyorum. Kovanları koyup arıları karaçalı üretmeleri için doğaya saldım. Karaçalı balı ayçiçek balından daha pahalıya satılıyor ama çiçek açıp yağmur yağan kadar süren 15 günlük kısa ömrü oluyor. Bu yıl mevsimin güzel geçmesiyle birlikte verimin artmasını bekliyorum dedi. Muğla'nın Milas ilçesinden eşi Zeliha Yılmaz ile birlikte Edirne'nin, Bulgaristan'a sınır Suakacağı Köyü merasına gelerek 600'e yakın kovan koyan Hikmet Yılmaz, geçen yıl 8 ton olan bal üretimini bu yıl 10 tona çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Yılmaz, Trakya bölgesine 2007 yılından beri geliyorum. Genelde ayçiçek balı üretimi için geliyorum ama bu sene karaçalı ile başlayalım dedik. Yaklaşık 800 kilometre uzaktan eşimle birlikte buraya geldik. Burada yaklaşık 600'e yakın sandığımız var. Bu sandıklar çocuklarımla ortak bal üretiyoruz. Biz biraz erken geldik, onlar önümüzdeki günlerde gelecek. Geçen yıl 4 ay içinde 8 ton bal ürettik. Bu yıl 10 ton bal üretimi b
11.09.2019 Haberler
Çocuk oyun odası konseptli ters evde hedef 50 bin ziyaretçi
Çocuk oyun odası konseptli ters evde hedef 50 bin ziyaretçi Antalya’da turizme çeşitlilik kazandırmak amacıyla 4 yıl önce açılan ters ev, çocuklara yönelik tasarlanan oyun odası ile bu yıl 50 bin ziyaretçi bekliyor. Türkiye’de ters ev konseptinin çıkış noktası olan Antalya Ters Ev, yeni turizm sezonu kapsamında hazırlıklarını tamamladı. 4 yıl önce 85 metrekare alanda sadece üst katıyla yetişkinlere hizmet veren ters evde, bu yıl zemin kat çocuk odası olarak tasarlandı. 200 metrekare genişliğe yükselen ters evde dış görünüşünden içindeki eşyalara kadar her şey ters olarak düzenlendi. Çocuk oyun odasında sevilen çizgi film karakterlerinin yanı sıra, çeşitli oyuncakların hepsi ters olarak bulunuyor. Bugüne kadar 100 bin kişinin ziyaret ettiği ters evi bu yıl ise 50 bine yakın misafirin gelmesi bekleniyor. "50 bin ziyaretçi bekliyoruz" Ters Ev İşleticisi Ayhan Binay, 4 yıl önce Türk turizmine katkı vermek amacıyla açılan müzeyi geçen yıl 30 bin kişinin ziyaret ettiğini aktardı. Ters Ev’e profesyonel anlamda bir fotoğraf stüdyosu da denilebileceğini ifade eden Binay, “İki katlı olmak üzere 200 metrekarelik alanımız var. Bu yıl turizm sezonu iyi gidiyor ve en az 50 bin ziyaretçi bekliyoruz. Nevruz döneminde yoğun bir İranlı turist girişi oldu. Her gün müzemize bir tur otobüsü geliyor” dedi. "Çocuklar eğlenceli vakit geçiriyor" Ters evde zemin katı çocuklara yönelik yeni bir konseptle tasarlayıp ziyarete açtıklarını kaydeden Binay, “Zemin kat çocuklara, üst kat yetişkinlere hitap ediyor. Bu kat çocukların eğlenip keyifli bir vakit geçirebileceği alan oldu. Oyuncaklar, çocuk yatakları var. Bir odayı yan dizayn ettik. Çocuklarımız büyük ilgi gösteriyor. Tavana yapıştırdığımız oyuncaklarda azalma yada kopmalar oluyor.”ifadelerine yer verdi.
11.09.2019 Haberler
Vücudunda yaralar çıkan Beyza Nur tedavi için destek bekliyor
Vücudunda yaralar çıkan Beyza Nur tedavi için destek bekliyor Batman'da yaşayan, serebral palsi rahatsızlığı olan ve vücudunda yaralar çıkan 6 yaşındaki Beyza Nur Işık, tedavisi için destek bekliyor.Henüz 8 aylıkken oturmakta güçlük çektiği annesi Fahriye Işık tarafından fark edilerek Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine götürülen Işık, Diyarbakır'a sevk edildi. Burada yapılan tahlil ve tetkiklerden sonra Antalya'ya götürülen Beyza Nur Işık'a serebral palsi teşhisi konuldu. Bir yıl devam eden tedavi sürecinde el parmakları ve ayaklarında yaralar çıkan Işık, nöroloji bölümüne sevk edildi. Buradaki tahlillerin ardından Ankara'ya sevki yapılan Beyza Nur Işık'ın rahatsızlığına teşhis konulamadı. Yaraların artması üzerine ailesi tarafından Batman Bölge Devlet Hastanesine götürülen kız çocuğu, bu kez de Elazığ'a sevk edildi. Geçen 4 yıl boyunca hastane hastane gezen Işık'ın tek isteği, rahatsızlığının teşhis edilerek tedavisine başlanması. Çocukluğu acılar içinde geçen Beyza Nur Işık, tedavi ile sağlığına kavuşarak okula gitmeyi özlemle bekliyor. Teşhis koyamadılar Anne Fahriye Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızlarının hastalığına çare bulunmasını beklediklerini söyledi. Kızının serebral palsi hastalığından dolayı belden aşağısının tutmadığını anlatan Işık, kızının acı çektiğini ve gözlerinin önünde acı çekmesine dayanamadığını belirtti.
11.09.2019 Yaşam
Eğrigöz Kalesi ve İkitaş Kanyonu, turizme kazandırılmayı bekliyor
Eğrigöz Kalesi ve İkitaş Kanyonu, turizme kazandırılmayı bekliyor Kütahya'nın Emet ilçesine bağlı Eğrigöz köyünde bulunan tarihi kalıntılar, Eğrigöz Kalesi ve 7 kilometrelik İkitaş Kanyonu, eşsiz güzellikleriyle turizme kazandırılmayı bekliyor. 195 nüfuslu Eğrigöz köyü sakinleri, İkitaş Kanyonu ve sayısız tarihi kalıntılarıyla bölgenin bir an önce turizme kazandırılmasını istiyor. Bölgede bulunan İkitaş Kanyonu Dereli Kaplıcaları'na kadar uzanıyor. Dağ gezicilerinin, doğa yürüyüşçülerinin ve gezi gruplarının, bölgeye gerekli yatırımlar yapılıp tanıtımıyla birlikte uğrak yeri olması bekleniyor. Bölge halkı 'Kazıklı Voyvoda' diye anılan Eflak Prensi Vlad Tepes’in esir edildiği yer olduğuna inanılan Eğrigöz Kalesi ile Dereli Köyü arasına yapılacağı belirtilen kanyonu bekliyor. Eğrigöz Kalesi'ne çıkılan merdivenlerin içler acısı durumu ve giriş bölgesine derme çatma yapılmış demir merdiven, gezi için gelen birçok turisti ve vatandaşları hayretler içinde bırakıyor. Binlerce yıllık tarihi, ve bir çok medeniyetin izlerini taşıyan kale ve etrafı bakımsızlıktan dolayı her geçen gün zarar görüyor. 7 kilometrelik kanyonun yapım kararı alınmasına rağmen hiç bir çalışma yapılmaması ve sadece 2 adet bungalov evinin yapılması, bölge turizmi için çok yararlı olacak bakir bölgenin dünya turizmine bir türlü kazandırılmaması, bölge halkı tarafından tepkiyle karşılanıyor. ''3 medeniyetin izlerini üstünde taşıyan tarihi çeşme ilgi odağı'' Köy meydanında ne zaman yapıldığı belli olmayan ve üzerinde Bizans, Roma ve Osmanlı medeniyetinin izlerini taşıyan çeşme ilgi odağı oluyor. Tarihi çeşme ile ilgili açıklamada bulunan Ali Ünal, ''Üç medeniyetin izlerini taşıyan bu çeşmenin ortasında bayan figürü olduğunu söylüyorlar. Cumhuriyet öncesi burada medreseler varmış. O zamanki hocalar bu taşı İslami açıdan uygun değil diye tıraşlamışlar. Eskiler suların kadının göğsünden aktığını söylerler'' dedi.
11.09.2019 Yaşam
Gizemli mağara keşfedilmeyi bekliyor
Gizemli mağara keşfedilmeyi bekliyor Eskişehir'de bulunan Düden Mağarası, doğal güzelliğiyle keşfedilmeyi bekliyor. Sarıcakaya doğal güzellikleri ile dikkat çekmeye devam ediyor. Bu güzellikler içerisinde yer alan ve gizemiyle adeta göz kamaştıran Düden Mağarası, Düden Deresi'nin oluşturduğu küçük bir vadinin içerisinde yer alıyor. Yatay gelişmiş yarı aktif bir mağara olan Düden, 425 metre uzunluğa sahip. Eşine az rastlanır şekilde Düden Mağarasının iki ucu da açıkken, içinde yer altı deresi, yer yer göller ve damlataşlar bulunuyor. Düden Mağarası'nın varlığından bir çok Eskişehirlinin haberi yokken, Sarıcakaya Belediyesi son zamanlarda yaptığı girişimlerle mağarayı turizme kazandırmak adına çabalıyor. Engelsiz mağara olarak turizme açılmasını sağlayacağız" Mağaranın turizme açılması için çabaladıklarını belirten Sarıcakaya Belediye Başkanı Faruk Güler, bunun için izlenilecek yolları anlattı. Düden Mağarası'nın özelliklerinden de bahseden Başkan Güler, "Düden Mağaramız, Sarıcakaya ilçemizin Beyyayla Mahallesi sınırları içerisinde yer alıyor. Ama bu mağaranın daha önce gruplandırması yapılmadığı için şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın envanterinde böyle bir mağaranın kayıtları yok. Yani bu da şu anlama geliyor; bakanlığımızın envanterinde böyle bir mağaranın gerçekliği şu anda mümkün değil. Dolayısıyla bizim önce buradan hareket etmemiz gerekiyordu. 2 yıldır bu mağaranın tescili ile alakalı uğraşılar verdik. Gruplandırması MTA tarafından yapılacak ve inşallah mağaramız Kültür ve Turizm Bakanlığımız envanterine alınacak. Mağaramız 425 metre uzunluğunda ve mahallemizden 2 kilometre dışarıda kalıyor. Mağaraya giden bu yolun inşallah yapılan projeler kapsamında 'Engelsiz mağara' olarak turizme açılmasını sağlayacağız. Mağaramız 3. derecede arkeolojik sit alanında bulunuyor. En yüksek alanı 36 metre, en güzel yanı ise bakir bir mağara olması" dedi.
11.09.2019 Yaşam
9 yılda 7 kez ameliyat oldu
9 yılda 7 kez ameliyat oldu Düzce’nin Akçakoca ilçesinde bir yaşında havale geçiren 9 yaşındaki Berat 9 yılda 7 kez ameliyat oldu. Baba Ayhan Ablay, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını dile getirerek yurt dışında ameliyat olması gerektiğini belirterek yardım istedi. Akçakoca’da kapıcılık yaparak yaşamlarını sürdüren Ayhan ve Gülseren Ablay çiftinin çocukları Berat Albay yardımseverlerden destek bekliyor. Asgari ücretle geçimlerini sağlayan Baba Ayhan Ablay, çocuğunun iyileşmesi için mücadele ederken, apartman katının bodrumunda hasta oğlu için ahşaptan kendi elleriyle yaptığı yürüyüş alanı ve inişli çıkışlı ahşap merdiveni ile Berat Ablay’a tedavi etmenin çabasını gösteriyor. Baba Ayhan, Epilepsi hastası oğlunun tedavisi için artık dayanacak güçlerinin olmadığını tek çare olarak yurt dışında bir ameliyat yapılarak çocuğunun sağlığına kavuşa bileceğini söyledi. Henüz 1 yaşında iken gece yarısı yatağında 20 dakika süreyle soğuk havale geçirerek Berat’ın hastalandığını belirten Baba Ayhan Ablay, ’’Gece yarısı son anda fark ettik ve apar topar acile kaldırdık. Ancak beli zaman sonra çocuğum ne oturma ne yürüme nede emekleme hiçbir şey yapamaz oldu. İstanbul da özel bir hastaneye gittik, bize 60 bin TL karşılığında ameliyat önerdiler. Benin durumum olmadığı için bunu karşılayamadık ameliyat ettiremedik. Daha sonra yakınlarımızın desteği ile İstanbul ve İzmir olmak üzere toplam 7 ameliyat oldu. Bu süre zarfında bu hastalık gözlere de hasar verdi. Ve Kocaeli’de gözlerinden ameliyat oldu, halen daha havale geçirmeleri sürüyor’’ dedi. Nöbetler geldiğinde çocuğunun gözlerinin kapandığını dile getiren Ayhan Ablay, ’’Çocuğum için ses ve ışık hepsi yasak. Okulda okuyor, ancak okulda ses ve ışık olması zarar veriyor. Okulda sosyal aktivitelere katılamıyor. Öğretmenler, çocuğumun üstün zekalı olduğunu söylediler. İstiklal Marşının tüm kıtalarını ezberleyerek söylemesiyle okul birincisi oldu madalya ve başarı belgesi aldı" dedi.
11.09.2019 Yaşam
ÖSO güçleri Raco'nun eteklerinde hazır bekliyor
ÖSO güçleri Raco'nun eteklerinde hazır bekliyor Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afrin bölgesinin teröristlerden temizlenmesi için başlatılan Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Raco beldesinin çevresinde bulanan köyler alındı. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre ; ÖSO güçleri Raco beldesinin alınması için hazırlık yaptığı ve bölgeye takviye güçlerin gönderildiği öğrenildi. Çevredeki köyleri alan ve Raco beldesinin eteklerine kadar gelen ÖSO güçleri hazır bekliyor. Yapılan hazırlıkların ardından Raco beldesine önümüzdeki günlerde operasyon başlatılacağı belirtildi.
11.09.2019 Yaşam
Kış günü sokakta kaldılar
Kış günü sokakta kaldılar Kayseri'de çıkan yangında oğlu ve komşularının kurtardığı Ayfer Doğanbek, kiralık evde çıkan yangında eşyalarının büyük bir bölümünün yandığını söyleyerek, "Hayırsever insanlarımız bize yardım elini uzatsınlar. Artık dayanacak gücüm kalmadı" dedi. Kayseri'nin Kocasinan ilçesine bağlı Mithatpaşa Mahallesi'nde sobadan çıkan yangında bir ev kullanılamaz hale geldi. Sobadan sıçrayan kıvılcımların neden olduğu yangında oğlunun ve komşularının yardımı ile son anda kurtulan Ayfer Doğanbek, eşyalarının büyük bir bölümünün yandığını ve kirada oturdukları evinde kullanılamaz hale geldiğini söyledi. Yangından kurtardıkları eşyalar ve bir çocuğu ile birlikte sokakta kalan Ayfer Doğanbek, "Ben yatıyordum. Sobadan ateş sıçramış. Ben içeride yanmak üzereyken çocuklar yetişti. Birkaç kişi daha yetişti ve beni dışarı çıkardılar. Yangında içeride küçük tüp vardı onlar parladı. Eşyalarımızın bütünü yandı. Kurtarabildiklerimizi kurtarmaya çalıştık" diyerek olayı anlattı. Doğanbek, "Hayırsever insanlarımıza seslenmek istiyorum. Bize yardım elini uzatsınlar. Eşimden 18 yıl önce boşandım. Üç tane yavrumla hayat mücadelesi verdim. Artık yoruldum. Bu saatten sonra da dayanacak pek fazla gücüm kalmadı" dedi. Psikiyatri hastası olduğunu ve bu nedenle çalışamadığını söyleyen Doğanbek, komşuların yardımları ile kirayı ödediklerini ve geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını anlatarak, "Duyarlı vatandaşlardan yardım eli uzatılmasını bekliyorum. Tek göz bir oda da olsa biz razıyız. Bir oda da olsa kendimizin olsun istiyoruz. Bu çocukların da artık yüzünün gülmesini istiyorum. Kiradan yorulduk artık. Zamanımız hep çile çekmekle kötü günlerle geçti. Hep zorluklarla mücadele ediyoruz. Çocuğumun biri cezaevinde, 5 ay sonra çıkacak ve çıkar çıkmaz askere gidecek. Bir tanesi zihin sel engelli ve babasının yanında, bir diğer oğlum da yaşadığımız zorluklar nedeniyle okuyamadı" dedi.
11.09.2019 Yaşam
Susuz Şelale keşfedilmeyi bekliyor
Susuz Şelale keşfedilmeyi bekliyor Çorum’da merkeze bağlı Kadıderesi köyünde bulunan Susuz Şelale keşfedilmeyi bekliyor. Gümgüm olarak da bilinen Susuz Şelale kayaların arasından, suyun oluşturduğu büyükçe bir mağaranın içine dökülüyor. Kayalıkların içine gizlenmiş şelale doğal yapısıyla görenleri hayran bırakıyor. Gözlerden uzak kalmayı başaran doğa harikası şelale, güzelliğiyle mest etti. Sadece kış ve bahar aylarında suyu olan ancak her mevsim ilgi çeken bir yer olan Susuz Şelale, kar ve yağmur sularıyla beslenirken yaz mevsiminde suları kesiliyor. Şelalenin suyu aktığı zaman mağaraya girmek için iki metre genişliğinde 10 metre uzunluğunda suyun da içinden akıp dışarı çıktığı bir kayadan geçmeniz gerekiyor. Su şelaleden akarken etrafa savruluyor ve mağaranın içinde sürekli yağmur yağıyormuş gibi verdiği his insanı cezbediyor. Su almayan ayakkabılar ve yağmurluk yoksa şelaleye doğaseverlerin birkaç dakika içinde sırılsıklam ıslanmayı göze alarak içeri girmesi gerekiyor. Şelale oluşturduğu su sesiyle insana ayrı bir haz veriyor. “Amacımız Çorum’un güzelliklerini Çorumlulara tanıtmak” Hitit Doğa ve Gençlik Spor Kulübü Derneği Başkanı Gürkan Yağmur, dernek olarak doğa sporları üzerine faaliyet gösterdiklerini belirterek, amaçlarının Çorum’u Çorumlulara tanıtmak olduğunu söyledi. Çorum’da çok sayıda doğa harikası yerler olduğunu ve bunları kimsenin bilmediğini dile getiren Yağmur, “Bunlardan bir tanesi de Gümgüm olarak da bilinen Susuz Şelale. Burası merkeze bağlı Kadıderesi köyüne yaklaşık 400-500 metre mesafede. Çok yakın ve ulaşımı çok rahat olmasına rağmen insanlar tarafından bilinmiyor” dedi. Susuz Şelale’nin kendisi gibi çevresindeki bölgelerinde adeta bir doğa harikası olduğunu anlatan Yağmur, bölgenin turizme kazandırılarak bir cazibe merkezi haline gelebileceğini ifade etti. Yağmur, tüm doğa tutkunları ve Çorumluları doğa harikası şelaleyi görmeye davet etti.
11.09.2019 Yaşam
ÖSO, Afrin için hazır kıta bekliyor
ÖSO, Afrin için hazır kıta bekliyor Suriye’nin Azez kentinde bulunan Özgür Suriye Ordusu güçleri, Türkiye’nin olası Afrin operasyonuna odaklandı. ÖSO güçleri, hazır kıta şekilde beklediklerini ve Türkiye’nin harekatı başlatmasıyla Afrin’in teröristlerden arındırılmasında görev alacaklarını söyledi.Suriye’nin Azez kentinde bulunan Özgür Suriye Ordusu güçleri, Türkiye’nin olası Afrin operasyonuna odaklandı. ÖSO güçleri, hazır kıta şekilde beklediklerini ve Türkiye’nin harekatı başlatmasıyla Afrin’in teröristlerden arındırılmasında görev alacaklarını söyledi.Suriye’nin Azez kentinde bulunan Özgür Suriye Ordusu güçleri, Türkiye’nin olası Afrin operasyonuna odaklandı. ÖSO güçleri, hazır kıta şekilde beklediklerini ve Türkiye’nin harekatı başlatmasıyla Afrin’in teröristlerden arındırılmasında görev alacaklarını söyledi.Kilis’in karşısında bulunan ve Türkiye’nin düzenlediği Fırat Kalkanı Harekatı ile çevresindeki terör unsurlarından temizlenen Azez’de, kontrolü elinde bulunduran ÖSO güçleri ile kentte yaşayan siviller komşu kent olan Afrin’e olası operasyonun başlamasını bekliyor. Türkiye’nin başlatacağı operasyona destek olacağını açıklayan ÖSO bileşeni gruplar ise teyakkuz durumunda olduklarını ve kendilerine sinyal verilmesi ile tüm güçlerin PYD’ye karşı savaşacağını bildirdi. Fırat Kalkanı Harekatı ile yaşamın normale dönmeye başladığı ve altyapı yenileme çalışmalarının sürdüğü Azez’de, son günlerde insanlar Türkiye’nin düzenleyeceği Afrin operasyonuna odaklanmış durumda. Azez sakinleri, komşu kent olan Afrin’e yönelik operasyonu zaman zaman kendilerine yönelik saldırı ve tacizin de sona erecek olmasından dolayı desteklediklerini ifade etti.
11.09.2019 Yaşam

Benzer Haber Etiketleri