Kültür Sanat Besle ajanı, soysun bankayı

Besle ajanı, soysun bankayı

08.02.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hem soluk kesen hem panik atak geçirten bu aksiyonun tek çekici yanı Hugh Jackman!

Besle ajanı, soysun bankayı

"Kod Adı Kılıçbalığı / Swordfish" Kod adı kılıçbalığı olan sabık CIA ajanı yukarıdaki tanıma harfi harfine uygun düşüyor. İkna yeteneği biraz kıt olabilir, ama bunun için şahane bir emniyet süpabı var. Adı Ginger (zencefil) ama baharattan öte, Algidanın Magnumu gibi bir kadın. Dışı çikolata kaplı, içi buz gibi beyaz, canlı bir silah! Ama filmin odak noktası, bakıp bakıp iç geçireceğimiz bir adam: Röfleli ve jöleli saçlı, sol kulağı küpeli, tatlı serseri tipine rağmen bir kız çocuk babası, anlı şanlı, sabıkalı, şartlı tahliye edilmiş bir hacker! Amerikayı koruma işini ne Allaha ne devlete bırakmayan, kendi kişisel anti-terör timini kuran Gabriel Shear, Magnum hanımın da yardımıyla yakışıklı hackerı oyuna getirir. Bilgisayar korsanlığını anarşizan bir tavır olarak algılayan adama karşı, porno yıldızı eski karısının ve porno endüstrisi kralı üvey babasının yanında olan kızını kullanır. Niyeti, FBIın çeşitli bankalarda bloke ettiği uyuşturucu baskınlarından elde edilen parayı kendi hesaplarına aktarmaktır. Hiç kullanılmadığı için faizleriyle birlikte 400 milyon dolarcık eden bir servet! Doğrusu senaryonun ipe sapa gelir bir yanı yok. Ne yönetmenin ne yapımcının buna aldırdığını da sanmam. Onların ilgisini çeken ne tür teknolojik atraksiyonlar yapabilecekleri, şiddet ve aksiyon dozunu ne kadar yüksek tutabilecekleri. Birkaç sahnenin türün meraklısını pek memnun edeceğinden kuşkum yok. Hollywoodun temel ahlak kurallarından biri CIAin kötü, FBIın iyi olduğudur. Nadiren arıza çıkaran FBI, dürüst adamları tarafından hemen onarılır. Ama CIAin yetiştirdiği ajanlar geri tepen silahlardır. Doğal olarak önce kullanıcılarını vurur sonra başıboş kalıp serseri kurşunlarla çok kişinin canını yakar. Bu tiplerin çok zeki, yetenekli, hatta karizmatik ve fena halde faşist sosyopatlar olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı? Film eleştirmeni ajan! Bir flashback ile öyküyü en başından izliyor ve olayların nasıl bu hale geldiğini öğreniyoruz. Bu arada isteyenler birkaç kaçma kovalama sahnesine salya akıtabilir. İstemeyenler, rehineleri ve soyguncuları taşıyan otobüsün bir helikopterle Los Angeles semalarında taşınması sahnesini saçmalamanın dik alası olarak yorumlayabilir.Bu yorucu film, sırf Hugh Jackman denen özene bezene yaratılmış adamı izlemek için zahmete değer. Ama finalde film üzerinde söz sahibi olanların Gabriel Shearin hasta ruh halini benimsemiş olmalarına tanıklık etmek tam bir düş kırıklığı yaratıyor. Yönetmen: Dominic SenaGörüntü: Paul Cameron Senaryo: Skip Woods Müzik: Christopher Young, Paul OakenfoldOyuncular: Hugh Jackman (Stanley Jobson), John Travolta (Gabriel Shear), Halle Berry (Ginger), Don Cheadle (Ajan Roberts) Film üzerine kilolarca plastik patlayıcı bağlanmış bir rehinenin havaya uçmasıyla başlıyor. John Travolta ve Hugh Jackman olmaları dışında filmdeki kişilikleri konusunda bilgi sahibi olmadığımız iki oyuncunun diyaloğunu dinliyoruz. Travolta, filmlerdeki rehin alma olaylarının doğru yansıtılmadığını, saldırgan taraf kararlılığını gösterse polisin ona boyun eğeceğini vb. bir sürü sapıkça düşünceyi ileri sürüyor. Karşısındakiler garip biçimde sessiz ve tedirgin oturup sadece izleyicinin mutlu sonla bitmeyen, ahlak dersi vermeyen filmleri sevmeyeceğini ağızlarında geveliyorlar. Bunun üzerine bulundukları mekandan dışarı çıktıklarında kadıncağızı havaya uçuranın onlar olduğunu anlıyoruz.