Kültür Sanat Erek’ten Arter’e özel yerleştirme

Erek’ten Arter’e özel yerleştirme

02.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Cevdet Erek’in Arter’deki galeri mekânına özel olarak tasarladığı sesli bir mimari yerleştirmeden oluşan “Bergama Stereotip” başlıklı kişisel sergisi önceki gün açıldı. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği sergi, hareket noktası olarak aldığı Büyük Bergama Sunağı’nı ve serüvenini yeniden yorumluyor. “Bergama Stereotip”, 9 Ağustos’a kadar Arter’de, Galeri 1’de ziyaret edilebilir.

Erek’ten Arter’e özel yerleştirme

Sanatçının Almanya’nın Bochum şehrindeki Turbinenhalle’de Ruhrtriennale kapsamında ilk kez 2019 yılında sergilediği, ardından Berlin’deki Hamburger Bahnhof Müzesi’nin tarihi binasında gösterilen “Bergama Stereo” başlıklı yapıtının devamı ve bir varyasyonu niteliğindeki bu yerleştirme, hareket noktası olarak aldığı Büyük Bergama Sunağı’nı yeniden yorumluyor.

Haberin Devamı

Zeus Sunağı olarak da bilinen Helenistik dönem yapısı Büyük Bergama Sunağı, Pergamon Krallığı’nın Galatlara karşı kazandığı savaşın ardından MÖ 2. yüzyılda inşa edildiği ve içinde kurban törenlerinin gerçekleştirildiği düşünülen bir açık hava anıtıdır. Günümüzde İzmir’in Bergama ilçesinin merkezinde yer alan antik kent Pergamon’da 19. yüzyılda yürütülen arkeolojik kazılarla bulunan anıtı çevreleyen Büyük Friz üzerinde, yeraltı devleri Gigantlar ile gökyüzündeki Olimpos tanrıları arasındaki savaşın tasvirleri yer alır. 20. yüzyılın başında Büyük Sunak’ın kalıntıları Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki Bergama’dan, yeni kurulan Alman İmparatorluğu’nun başkenti Berlin’e taşınıp burada yeniden kurgulanarak, sunak için özel olarak inşa edilmiş bir müze olan Pergamonmuseum’da sergilenmeye başlandı. Kalıntıların bu tarihi yer değişikliği süregiden tartışmaların konusu oldu.

Haberin Devamı

Erek’ten Arter’e özel yerleştirme

“Bergama Stereo”nun bir bölümünü içinde barındıran “Bergama Stereotip”, hem Büyük Bergama Sunağı’nın hem de yapıtın önceki versiyonunun mirasına işaret eden bir kalıntı rolü üstleniyor. Cevdet Erek’in yapıtı, beyaz mermer kullanılarak inşa edilmiş antik sunağın yapısını soyutlayarak hoparlörler ve hoparlör kasaları da içeren bir ahşap konstrüksiyona dönüştürüyor; Gigantlar ile tanrılar arasındaki savaştan sahnelerin betimlendiği Büyük Friz’i, sergi mekânına farklı sesler yayan bir hoparlör frizi olarak yeniden yorumluyor. Bergama Stereotip, işitsel simetriye vurgu yapan “stereo” kelimesinin yerine, tekrar ve kalıplaşma düşüncesine işaret eden “stereotip” kavramına odaklanıyor. Yapıtın İstanbul’da aldığı “Bergama Stereotip” ismi, bir önceki versiyonun başlığını devam ettirip aynı zamanda ondan farklılaşarak eseri çevreleyen yorum katmanlarını yansıtıyor.