Kültür Sanat Gizli silah

Gizli silah

18.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gizli silah

Gizli silah




Kız Sıdıka, bugün bi makinalı tüfek almak istesek kaç paradır? Sen çeyizin için portatif yel değirmeni, ev tipi arıtma tesisi filan gibi tuhaf şeyler bakıyosun, kesin bunun da fiyatını biliyosundur.
- Doksansekiz görünümlü nükleer denizaltı versek baba? Balığına çıkarsın, torpilini atarsın, hem Sinop’a halamgillere felan denizden gider geliriz bi çabuk.
- Ben ciddiyim Sıdıka, neyse parası verip alıcam bi makinalı tüfek. Bu karşı apartmandaki ayı yetti artık. Dünya kupasını yara almadan atlattık ama rahat durmaz o herif, kesin havaya sıkıcak bi kutlama ortamı bulur kendine. Vakit varken silahlanmak lazım. Herif bi atınca sen tepesine beş tane atıcan ki, pusup mevziisine geri çekilsin.
- Yaa işte böyle. "Uçuruma çok bakarsan uçurum da sana bakar" buyrulmuştur. Onlara uyup silahlanırsan o ayılardan ne farkın kalıcak baba? Hem biz makinalı alınca ne malum adamın da camına uçaksavar koymıyacağı. Silahlanma yarışı böyle bişey işte.
- E naapıcaz, heriften kendimizi koruyalım diye yedi tane samuray mı tutucaz Sıdıka? Hem her eve lazım bi tane silah, hırsızı var uğursuzu var. Gerçi tabi bu makinalı tüfek olayı biraz abartılı, ama şööle demiri menevişli, kabzası sedefli... Hani benim vardı ya... Baba yadigarı çakaralmaz... Sahi o nerde Sıdıka?
- Hehe hiç uğraşma baba o tabancanın yerini asla söyletemezsin bana. Sakladığı yeri söylemiycem diye anneme yemin verdim. Biliyorum, mahallenin adamlarını görünce sen de kurşun saçma arzusuyla yanıp tutuşuyosun. Karşıki herife gıcık kaptığın filan yalan. Nöşetel maçından sonra komşu evin damındaki sigara reklamının harflerini delik deşik ettiğini unutmuş değiliz.

Gizli silah
- Yavrum bi tarihte bazı şeyler olmuş olabilir. Alkolün tesiriyle hani yani camdan bir iki tane atmış olabilirim. Neticede milli hislerim galeyana gelmiş, eski örflerimiz depreşmiştir. Lakin ben artık eski Zekeriya değilim, boyumla çocuklarım var, şehir magandalığı günlerim geride kaldı artık. Cumartesileri golf, pazarları tenis oynama arzusunda bi insanım. Aslına bakarsan silah olarak da abini besliyoruz evde, yıllardır dövüş kursuna gidiyor. Demem o ki; benimki tamamen aile yadigarı bir antikaya duyulan hasret. Annemin fildişi tarağı, dedemin sigara tabakası felan gibi... Yoksa o silahı bulunca havaya sıkacak değilim.
- Ya baba daha demin makinalı tüfek lazım filan demiyo muydun sen? Hayal mi gördüm yani ben? Yoksa karşı apartmandaki ayıdan seken bi kurşunla beynimden vuruldum da farkında mı değilim?
- Demin demindir Sıdıka. İnsan olarak hepimiz iyiye ve güzele doğru değişmiyor muyuz? Daha geçen gün, milli hislerim coştuğunda reklamlarda verilen Senegal ülke koduna göre telefon çevirip Senegalli bir ev hanımına "Lollo lollo lolo loooy" diye bağırdım. Artık mermi yerine kontör harcayan uygar bir insanım. Hiçbir zafer, hiçbir kutlama insan yaşamından önemli olamaz. Teşekkür ederim.
- Aman Allahım neler söylüyorsun baba. Yok yok kesin vurulmuşum ben, derin komada hayaller görüyorum. Saçma ama insan ölmek üzereyken daha güzel hayaller görüyo diye okumuştum ben. Huzur dolu, masmavi bir tünelin ucundaki ışık, formasını henüz çıkarmış üstsüz bir İlhan Mansız...
* * *
- Inngh... Alçaksın anne. Hani kıyamet kopsa söölemezdin babama o tabancanın yerini. Hani silahlara veda etsindi tüm ayılar, hani kuşlar ağaçlar, binbir renkli çiçekler.
- Ah yavrum ne biliyim ben... Tam olarak anlamadım ki... "Yavrumuzun namusu mevzubahis Safiye, İlhan isimli çıplak bi herif yakaladım evde" felan dedi. Boş bulunup söyledim.
- Innk. Laf aramızda anne, genç bi kız olarak tabanca kabzasıyla yaralanıp komaya girince insan gerçekten İlhan Mansız’ı görüyo. 48 saattir beraberdik. Bi ara Leonardo Di Caprio da geldi üçümüz bir balonla çıplak olarak okyanusun üzerinde uçtuk.
- Bak şimdi. Sakın bi daha komaya giriyim deme Sıdıka valla baban bu sefer daha derinine sokar seni.




















































Yazarlar