Lavanta kokulu sergi

Vehbi Koç ve ailesinin uzun yıllarını geçirdiği Keçiören’deki bağ evinde açılan ilginç sergide İstanbul Sadberk Hanım Müzesi’nden getirilen "yelpazeler" ve "el çantaları" yer alıyor. Sergi, Vehbi Koç Vakfı(VKV) ile Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi (VEKAM) tarafından düzenleniyor. Bağ evi, 1994 yılından bu yana VEKAM adı altında etkinlikler düzenliyor. Amaç "kültür ve sanat dünyasına hizmet etmek". Bu nedenle, başkentin tarihsel, sosyal, kültürel ve ekonomik değerlerinin araştırılması, belgelenmesi ve korunmasına yönelik çalışmalar uzman bir kadro tarafından yürütülüyor. Kütüphanesi ve arşivleriyle Ankara hakkında yapılan araştırmalara "dünya çapında bir başvuru kaynağı" olmak ise merkezin öncelikli hedefleri arasında.
Sergi açılışında Vehbi Koç Vakfı ve Koç Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Gönül de hazır bulundu. Genellikle aile büyüklerinin lavanta kokulu sandıklarında görmeye alıştığımız, yıllara meydan okuyan ve nice anının görüntülerini içlerinde saklayan bu ilginç sergi ile unutulan değerlerimize yeniden ışık tutuluyor. Ayrıca, "özel" müze olarak Sadberk Hanım Müzesi sergi ile önemli bir konuyu yeniden sanat ve sanat tarihi çevrelerinde gündeme getiriyor. Geçmişin sessiz tanıkları yelpazeler ve el çantaları ülkemizde yıllardır müzecilik konusunda var olan düşüncelerin / tartışmaların yeniden yeşermesini sağlıyor. Geçmişten geleceğe sanatsal, tarihsel, bilimsel kültürel aktarımı bünyesinde toplayan ve koruyan müzeciliğe verilmesi gereken değeri bu serginin aracılığıyla bir kez daha anlıyoruz.
Yelpazeler ile boncuk, gümüş ve değerli taşlarla süslenmiş el çantalarının sergideki tarihçesi 18. yy.’dan başlayarak 20. yy.’a kadar uzanıyor. Osmanlı saray zarafetinin esintisi, bu değerli koleksiyon aracılığıyla dünden bugüne taşınıyor. Genellikle sanat tarihinde az bilinen daha doğrusu üzerinde çok az araştırmacı tarafından inceleme yapılan el sanatlarımızın bu özel objelerini toplu halde izleyebiliyoruz. Sergide, Avrupa ülkeleri ve Çin’de üretilmiş yelpaze örneklerinin yanı sıra Osmanlı Dönemi’ne ait yuvarlak bir yelpaze yer alıyor. Yelpazelerin yapımında ağırlıklı olarak, devekuşu tüyü, kâğıt, sedef, naka (balıkdişi), fildişi, altın / gümüş varak ve kaplumbağa kabuğu (bağa) kullanılmış. Üzerlerindeki bitkisel bezemeler boyayla, figür programı ise taş baskı tekniğiyle resmedilmiş. Yelpazenin Asurlular, Babilliler, Persler ve Mısırlılar’ın dinsel törenlerinde başlayan yolculuğu, Uzakdoğu coğrafyasından bugünlere kadar uzanıyor. Lavanta kokulu çeyiz sandıklarından çıkarak.

"Esintinin Zarafeti: Yelpazeler ve El Çantaları" sergisi
Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi (VEKAM)
(0312 355 20 27 - 381 44 93)
Bitiş tarihi: 12 Ocak 2003