Kültür Sanat Müzede sesli bir yürüyüş

Müzede sesli bir yürüyüş

14.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Farklı disiplinlerde üretimde bulunan Ah! Kosmos’un yeni çalışma alanı müzeler için müzik kompozisyonu yapmak. Bu çalışma için “Ne lineer rehberli bir tur ne de sesli bir rehber. Sesli yürüyüş, AR, katılımcı tiyatro tekniklerini içinde barındıran bir deneyim diyebiliriz” diyen Ah! Kosmos yeni projelerini anlattı

Müzede sesli bir yürüyüş

Efnan Atmaca - Başak Günak, Ah! Kosmos ismi altında yaptığı bestelerin yanı sıra yaklaşık 10 senedir farklı disiplinlerle ortak çalışmalar yürütüyor. Tiyatro, çağdaş dans, film ve görsel sanat projeleri için kompozisyonlar yapıyor ve mekâna özgü performanslar gerçekleştiriyor. Geçen yıl yaptığı ses enstalasyonu “Kuyu”, ARTER’de sergilendi. Son bir senedir de bu ortak çalışmalar arasında Avrupa’da bazı müzeler yer aldı. Berlin Devlet Müzeleri için gerçekleştirilen “Future Walk” adlı interaktif projenin müzik, ses tasarımını üstlendi. Kunstmuseum Basel’in bir sergisinin iletişimi için bir kompozisyon üretti. Johann Jacobs Müzesi’nde (Zürich) müze içeriğini yeni nesle tanıtmak için bir tasarlanan bir oyunun müziklerini besteledi. Şimdi de yepyeni projeleri var.

Haberin Devamı

Berlin Devlet Müzeleri için yaptığınız kompozisyon hakkında bilgi verir misiniz? Nelerin ön planda olduğu bir kompozisyon tercih ettiniz?

“Future Walk” ziyaretçilere farklı bir müze deneyimi sunan bir mobil uygulama olarak kurgulandı. Berlin Devlet Müzeleri’nden Gemäldegalerie, Kunstgewerbemuseum, Müzik Enstrümanları Müzesi ve Kulturforum’un kamusal alanında hikâyeyi deneyimleyebiliyorsunuz. Ne lineer rehberli bir tur ne de sesli bir rehber. Sesli yürüyüş, AR, katılımcı tiyatro tekniklerini içinde barındıran bir deneyim diyebiliriz. Aynı zamanda mekânsal olarak orada bulunmadan da hikâyeye ulaşmanız mümkün.Çalışma sürecimde mekânlar hakkında müzelerin küratörlerinden aldığım bilgiler nasıl bir ses alanı tasarlayacağım konusundaki kararlarımda önemliydi. Özellikle İkinci Dünya Savaşı döneminin izlerini barındıran ‘Tiergarten district’ için Dr. Katrin Wehry danışmanlığı değerliydi. Kompozisyonları ve geçişleri bu bilgiler doğrultusunda çalıştım. Teknik olarak çaldığım synthesizer, gitar gibi enstrümanlar dışında kaset çalarlar ve DDR döneminden bulduğum laboratuvar ekipmanlarından çıkan sesleri de kompozisyonlarıma dahil ettim.

Haberin Devamı

Disiplinlerarası sanatsal iş birlikleri son dönemde çok öne çıkan işler. Siz bu konuda düşünüyorsunuz?

Disiplinlerarası çalışmak benim için çok kıymetli. Çağdaş dans, tiyatro, performans, enstalasyon alanları arasında geçişler yapmak beni çok besliyor. Çalıştığım alanların değişmesini önemsiyorum. Alanlar arasında geçiş yapmak bana yeni bakış açıları yaratıyor, kompozisyonuma yeni yaklaşımlar getirebiliyor. Bunun yanı sıra sadece kendi albümüm üzerine çalışmak ya da sadece tek bir alanda kalmak zaman içinde bana bir konfor alanı oluşturuyor. Bu alanın beslenmesi ve daha akışkan bir hisse sahip olması için konfor alanından çıkmak ve başka disiplinlerle temasta olmak önemli. Her birinin üretim süreci ve hissi ayrı olduğu gibi diğer sanatçılarla ortaklaşa çalışmak kıymetli.

Müzede sesli bir yürüyüş

Ah! Kosmos “Çağdaş dans, tiyatro, performans, enstalasyon alanları arasında geçişler yapmak beni çok besliyor” diyor.

Haberin Devamı

Tiyatro Festivali’ne proje 

Başka müzelerle de iş birlikleriniz sürecek mi?

İngiltere’de ve Japonya’da çalışmak istediğim sanat mekânları var ama sanat mekânlarının dışında dans alanından çok besleniyorum. O yüzden hayal dediğinizde aklıma ilk Belçika’daki bazı dans kumpanyaları geliyor. Şu anda Berlin’de önemli bir müze için yeni bir proje üzerine çalışmaya başlıyorum.  Kesinlikle Berlin’deki hayalimdeki müzeydi diyebilirim, Şimdi ismini paylaşmam maalesef mümkün değil. Ekim ayında Berliner Festspiele’de koreograf Andrea Salustri ile birlikte beş gün boyunca performans sergileyeceğiz. Aralık ayında ise HELLERAU’dan art residency’ye kabul aldım. Dresden’da bu residency’de üç hafta kalıp iş üreteceğim.

Ve elbette son olarak Türkiye’de çalışmak istediğiniz isimler var mı?

Yelda Baskın’ın yönettiği, İKSV’nin prodüksiyonu “Beni Sakın Yumruklardan” tiyatro oyununun kompozisyonları üzerine çalışmaya heyecanlanıyorum. Yıllar önce Yelda Baskın’ın bir oyununu izledikten sonra buluşup kahve içmiştik ve Yelda’yla birlikte çalışma hayalim vardı.  Dans alanında Çıplak Ayaklar Kumpanyası’yla çalışmak benim içimde çok güzel yerler açıyor. Şu anda “Cosmoception” projesinde ortak bir üretim içindeyiz. Geçmişte BBT ile Nurkan Erpulat’la çalıştığımız “Gülünç Karanlık”ın yeri bende ayrıdır. Umarım tekrar yollarımız kesişir. Bir dilek olarak da Emre Koyuncuoğlu’nun yönetmenliğindeki bir işe kompozisyon yapmak çok isterdim.