Kültür Sanat Şiirle yaşamak

Şiirle yaşamak

01.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yıllardır ilk kez, eleştirmek, üzerine yazı yazmak için değil; sadece okumak için okuyordum. Bir telefon... 'Uyur iken uyardılar.'

Şiirle yaşamak

"BİR ŞAİR ÖLÜRSE, ONU HER ŞEYDEN ÖNCE ŞİİRLERİYLE ANMAYA ÇALIŞIRIM..." Dinlenecektim artık. On iki yıldır öyle yorulmuştum ki bu yıllık işinde! Hiçbir şey yapmayacaktım. Ne yıllık, ne antoloji, ne yazı, hiçbir şey... Yalnızca okuyacaktım: Sevdiğim dergileri, sevdiğim şairleri, sevdiğim şiirleri, kendi kendime, kendim için. Öyle de yapıyor[muy?]dum bir yıldır. Erinç içinde, çaylar kahveler içerek, ev kılığımla, insan önüne çıkacağım diye tedirginlik duymadan... Yıllardır ilk kez, eleştirmek, üzerine yazı yazmak için değil sadece okumak için okuyordumNotlarımı alıyordum yine elbet, dizelerin altlarını çiziyor, kimi şiir başlıklarının adını yuvarlak içine alıyordum. Yeni çıkan şiir kitaplarının ama bu kez sadece sevdiklerimin - adını kaydediyor; önemli ödülleri şairlerin kimliklerine ekliyordum. Yeni, genç şairlere mimler koyuyor, ertesi günlerde izlerini yitirmemeye çalışıyordum; eşe dosta soruyordum onlar da görmüş mü diye merak ederek. Bu nasıl dinlenmektir, diye soranlar çıkabilir. Şiirle içli dışlı bunca yıldan sonra başka türlüsü olabilir miydi? Bekçiye izin vermişler, mahalle arasında dolaşırmış...Ama rahattım. Yıl sonu hesaplarını tutturma zahmetinden kurtulmuş emekli banka müdürleri gibi (tabii, bilgisayar öncesinden söz ediyorum), geride kalan yıllık hazırlayıcısı dostların, arkadaşların şu anda ne yaptıklarını düşünerek, hazırlayacakları yıllıkları merak ediyordum ki... Bir telefon. 'Uyur iken uyardılar.' Geçen yıl bu zamanlar Şiir Yıllığı 2004'ün son hazırlıklarını yapıyordum. Yorgundum, bir an önce bitirmek istiyordum. Hem bunun son yıllık olacağını da bildirmiştim sevgili Murat'a. "Milliyet'in ayda bir çıkacak kitap ekinde şiir üzerine yazı yazar mıydım?" diye soruluyor telefonda. Her zaman, herkesin yaptığı, ama genellikle işlemeyen bir atlatma çabası:-Telefonunuzu, adınızı alayım. Biraz düşüneyim, sizi sonra ararım...-Vaktimiz yok, bu Cuma baskıya giriyor dergi, lütfen olur deyin...Bir iki engel çıkarma girişimi daha... Ama hepsi başarıyla püskürtülüyor karşı tarafça. Teslim! Eller yukarı! (Halikarnas Balıkçısı'nın bir sözü geliyor aklıma, gülüyorum kendi kendime. İlerde anlatırım, siz de gülersiniz belki.) 'Evet' yanıtından sonra telefonu kapatıp da kesin uyandığımda artık bir türkü değil, bir şarkı dolaşıyordu kafamda:"Senle durmak derd-nâk eyler beniSenden ayrılmak helâk eyler beni"Neyse ki, 'ne seninle ne sensiz' gibi şiirsiz, kestirmeci, kolaycı bir şarkı dizesine değil de koskoca Hacı Arif Bey'den bir mahur şarkıya tav olmuştum. Şiirden ayrılmak henüz "helâk" etmemişti beni bu bir yılın sonunda, ama yine onunla birlikte olmanın "derdnâk" edeceği kesindi. Okuru da kendimi de fazla üzmeden, 'dertli' etmeden ne yapabilirim peki bu sayfada? Mahur şarkı Yıl içinde okuduğum, bir şeyler yazamadığım için içim içimi yiyen, atlanmaması gerektiğini düşündüğüm şiir kitaplarından söz ederim diyorum; örneğin: Akif Kurtuluş'un geçen yıl Necatigil Ödülünü almış olan "Herkes Gitmiş"inden (Adam); Yasakmeyve'nin o güzelim dörtlüsünden: Haydar Ergülen'in "Keder Gibi Ödünç"'ü, Mahmut Temizyürek'in "Yeryüzünü Gezen Atlı"'sı, Nilay Özer'in "Ol!.."u ve Deniz Durukan'ın "Şakağına Daya Beni"'sinden; Birhan Keskin'in "Ba"sından (Metis); yıllardır Avustralya'da yitmeden şiir biriktiren İzzet Göldeli'nin "Eksen"inden(YKY); Nazmi Ağıl'ın "Kokarca Aramak"ından(Adam); İbrahim Halil Baran'ın "Sular Divanı" ndan(Yom)... söz ederim; benim gibi sizin de uykularınız kaçsın diye, şiire ölüm ilânları çıkarıp 'kurtuluş reçeteleri' hazırlayanlar, şapkalarını önlerine koyup bir kez daha düşünsün diye, günümüzün en genç, en 'garip' şairi Şâkir Özüdoğru'nun günlerdir elimden düşmeyen ilk kitabı "Garipsemeler"i tanıtmaya, açmaya çalışırım. Dergilerden söz eder, aklını 'Şiiratı'na takmış Seyhan'ın çıkardığı son 'Bahar Kitabı'nı tanıtırım örneğin. Ya da kapanan dergilere ağıt düzerim...Ağıt deyince aklıma geldi: bizden uzak olsun, bir şair ölürse, onu her şeyden önce şiirleriyle anmaya çalışırım, yoksa bin dereden su getirip kahramanlığıyla, milliyetçiliğiyle, yurtseverliğiyle göklere çıkarmam. Söz. Gelecek ay şiirle buluşmak dileğiyle. Kapanan dergilere ağıt