Oynatma Listesi
HABERLER

Meclis'teki çocuk oturumunda 'hayır' oyu çıktı, Şentop esprisiyle güldürdü

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Çocuk Oturumu yapıldı. TBMM Genel Kurulu’nda Çocuk Oturumu yapıldı. Şentop başkanlığında açılan oturumda, Şentop koltuğunu Mamak Atlıoğlu Ortaokulu 6. Sınıf öğrencisi Havva Dilay Gülez’e koltuğunu devretti. Çocukların okuduğu önergede 'hayır' oyu çıkınca Şentop da CHP'li Özel'e dönerek espriyi patlattı.

TBMM Genel Kurulu'nda 102 çocuğun katılımıyla 'Milletin Çocukları Meclis'in Çocukları' özel oturumu gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, çocukları selamlama konuşmasının ardından TBMM Başkanlığı için bir değişim önergesi olduğunu söyleyerek, "Önergeyi okutacağız, yürürlüğe koyacağız ve başkanlık divanı üyelikleri için seçim yapacağız" dedi.

 

Meclis Başkanlığı'na Havva Dilay Gülez, katip üye Zehra Kılınç ve Poyraz Ahmet Şahin'in seçilmesi için hazırlanan önergeye bir çocuğun ret oyu vermesi üzerine Başkan Şentop, gülerek CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e "Muhalafet her yerde Özgür" dedi. Önergenin kabul edilmesinin ardından 'Milletin Çocukları Meclis’in Çocukları' özel oturumu başkanlığına Havva Dilay Gülez, katip üyeliklerine ise Zehra Kılınç ve Poyraz Ahmet Şahin seçildi.

Başkan Şentop, bunun üzerine Mamak Atlıoğlu Ortaokulu 6’ncı sınıf öğrencisi Havva Dilay Gülez’e koltuğunu devretti. Gülez, çocukları selamlayarak TBMM’nin açılışının 102’nci yıl dönümünü kutlamak ve bugünün manasını daha iyi anlamak için bir araya geldiklerini söyledi. Gülez, Meclis’i çocukları açtığı için Başkan Şentop’a teşekkür ederek şöyle konuştu:

 

 "Burada konuşmaya gelirken Meclis bahçesi ve başkanlık koltuğunda söyleyeceklerimi hayal ettim. Geleceğe dair hayallerimi sizlerle paylaşmak isterim. Yarınların yetişkinleri ve karar alıcıları olarak ülkemiz ve dünya devletlerinin karar alıcılarından isteklerim var. Biz çocuklar oyun oynarken birbirimizin farklılıklarını bilsek de saçımız, kaşımız, gözümüz veya kilomuzla ilgili farklı düşünmeden kaynaşır ve oynarız. Dünyadaki bütün yetişkinlerin de bizler gibi davranmasını ümit ediyorum. İyi eğitim, iyi sağlık koşullarında yaşamanın dünyanın bütün çocuklarının hakkı olduğunu biliyorum. Her günün mutlu bayramlar gibi olmasını isteriz. Ama bu mümkün olmasa bile normal, insani şartlarda bir yaşam hakkına sahip olduğumuzu da hissetmek isteriz. Dünyadaki tüm çocukların savaşlardan uzak, barış içinde mutlu olmalarını istiyoruz. Biz bugünün çocukları yarının büyükleri bu güzel amaç için çok çalışmak zorundayız. Bu güzel ve anlamlı güde birlik ve beraberliğimizin dünya barış ve mutluluğuna katkıda bulunması dileğiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum."

Ali Kuşçu İlkokulu 4’üncü sınıf öğrencisi Berat Emir Sel de Genel Kurulda çocuklara özel hazırlanan kürsüde konuşma yaptı. Gülez, konuşmanın ardından 'Milletin Çocukları Meclis’in Çocukları' özel oturumunun bildiri olarak kabul edilmesini oylamaya sundu. Bildirinin oy çokluğuyla kabul edilmesi ardından oturum kapandı. Başkan Şentop, çocuklarla Meclis Genel Kurulunda fotoğraf çektirdi.

 

ŞENTOP'TAN "KUVA-Yİ MİLLİYE RUHU" VURGUSU

TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplanan özel oturuma Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yüksek yargı organlarının temsilcileri, kuvvet komutanları, yabancı ülke temsilcileri katıldı.

Meclis Başkanı Şentop, TBMM'nin açılışı ve Milli Mücadele döneminin, milletin her ferdi için güncelliğini yitirmeyen tefekkür vesilesi olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"102 yıl önce toplanan Yüce ve Gazi Meclis’in enkaza dönmüş, işgal ve ilhak tasallutuyla kuşatılmış bir vatanda, tam bağımsızlık iddiasını yükseltmek ve tahakkuk ettirmek üzere inşa edilmiş muhkem bir hürriyet karargahı olduğunu bilmeye mecburuz. Yine bilmeye mecburuz ki bu Yüce Meclis’in Milli Mücadeleyi zaferle neticelendiren gayretinin temelinde, Kuva-yi Milliye ruhu yatmaktadır. Kuva-yi Milliye ruhu denildiğinde, belli bir zaman diliminde donmuş, şekli temsillere hapsedilmiş bir tarihi gerçekliği anlamamak gerekir. Kuva-yi Milliye ruhu, yokluğa, esarete, zillete ve kendisine yabancı telakkilere mahkum edilmeye çalışılması halinde aziz milletimizin, tarihinden ve özünden kaynaklanan bir hamleyle doğrulmasını mümkün kılan imanın, iradenin tezahürüdür. Dolayısıyla bu ruh, tarihin belli bir döneminde kalmış olmayıp, milletimizin varlığı devam ettikçe ilelebet dayanacağı iman ve iradenin adıdır. Şükür ki, bu ruh bugün de vardır, diridir ve zorlukları aşmanın yegane istikamet sağlayıcı kılavuzudur."

 

'DARBELERLE MÜCADELE BAŞARIYA ULAŞTI'

Şentop, Milli Mücadele’nin karargahı olan Meclis’in bugüne bıraktığı iki önemli miras olduğunu kaydederek, "Bunlardan ilki, bahsettiğimiz üzere, istiklal-i tam bağımsızlık uğruna pazarlıksız, korkusuz ve milletimizin şerefine yakışır bir cesaretle mücadele etme azim ve kararlılığıdır. Birinci Meclis’in sonraki nesillere bıraktığı diğer önemli miras ise, memleketin her meselesinin milletle birlikte, milletin iradesine dayanarak çözülebileceğidir. Tarihinin en zorlu ve sancılı dönemlerinde yürütülen bir mücadelede kendi iradesine başvurulması, milletimizin eriştiği siyasi merhaleyi göstermesi bakımından çok önemlidir. Milli Mücadele’nin TBMM tarafından yürütülmesi, ülkenin en hayati meselelerinde bile milletin idareye paydaş kılınma hassasiyetinin bir sonucudur. Geçen 102 yılda, zaman zaman bu hassasiyetin kesintiye uğradığı, milli iradenin zapturapt altına alındığı dönemler olduysa da demokrasimiz olgunlaşmış; darbelerle ve darbecilerle mücadele başarıya ulaşmıştır. Şüphesiz ki bu başarı, milletimizin kararlı ve ısrarlı tavrının sonucudur" diye konuştu.

'YIKICI SALDIRILAR BOŞA ÇIKARILDI'

Şentop, 100 yıl önce yeniden doğan Türkiye’nin bugün daha güçlü, coşkulu ve diri olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Türkiye, bölgesel ve küresel düzeyde iddiasını gün geçtikçe daha somut bir biçimde ortaya koymak hususunda kararlıdır. Bu kararlılığın gereği olmak üzere Türkiye’nin terörle mücadelesi başarıyla devam etmekte, belirleyici neticeler elde edilmektedir. Bu noktada şunu belirtmek gerekir ki Türkiye çok uzun yıllar askeri darbelerle ve terörle istikrarsızlaştırılmış, içine kapanmaya mecbur bırakılmıştır. En son 15 Temmuz darbe girişiminde tanık olduğumuz bu yıkıcı saldırılar, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın kararlılığı ve liderliği, milletimizin basireti, dirayeti ve cesaretiyle boşa çıkarılmıştır. Terör de devletin bütün ilgili birimlerinin gayreti ve insanüstü mücadelesiyle bitme noktasına getirilmiştir. Bu vesileyle Irak’ın kuzeyindeki terör bölgelerine yönelik olarak yürütülen Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehadete yükselen vatan evlatları başta olmak üzere bütün şehitlerimize rahmet, ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Gazi unvanını mübarek bir emanet, ebedi bir şuur olarak yüreğinde taşıyan bu yüce Meclis, bütün şehitlerimizin muazzez hatıraları önünde tazimle eğilmektedir."

AK PARTİ'Lİ YILMAZ: MİLLETİN İRADESİNE KİMSE PRANGA VURAMAZ

Meclis 23 Nisan özel oturumunda, AK Parti adına TBMM Grup Başkanı İsmet Yılmaz konuştu. Yılmaz, Birinci Meclis'in zor şartlar altında, büyük zafere giden süreci adım adım yönettiğini anımsatarak, "İlk Meclis tüm toplumun renklerinden oluşmaktaydı. Kuruluştaki değerler bugün de yaşamaktadır. Milletin iradesine kimse pranga vuramaz. TBMM cumhuriyeti kurdu, bu süreç hiç de kolay olmadı. Demokrasi, engelleri aşarak buraya geldi. Türkiye son zamanda en güçlü dönemini yaşıyor. İstiklal Savaşında farklı güçler vardı bugün de var. Biz bundan sonra daha büyük Türkiye inşa edeceğiz" dedi.

KILIÇDAROĞLU: BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ

CHP Grubu adına da Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuştu. Kılıçdaroğlu, TBMM’nin geçmişte aldığı kararları anımsatarak bugün Meclis’te yetkileri kısıtlanan, milletvekillerinin denetim ve yasama yetkilerini yerine getiremediği tablo ile karşı karşıya olunduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, "100 yıl önce bu Meclis fikirlerin tartışıldığı bir Meclis’ti. İnanıyorum ki gelecek yılki kutlamalarımız cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlandırılacağı bir sürecin yarattığı atmosfer içinde olacak. Tek adam rejimini dünyaya örnek olacak şekilde demokrasi sınırları içinde sandıkla ortadan kaldıracağız. Vesayetleri reddeden bir parlamenter sistemin çalışmalarına başlamış olacağız. Güçlendirilmiş parlamenter sistemde ve bunun inşa sürecinde hep birlikte hareket edeceğiz. Bunu başardığımızda, Türkiye’nin temel problemlerinin büyük bir bölümünü kısa süre içinde çözmüş olacağız. Parlamenter sistemde hep birlikte hareket edeceğiz, yöneteceğiz. Ülkemizin tüm sorunlarını birlikte çözeceğiz. Bu güzel ülkeye bolluk ve bereket getireceğiz. Tek bir çocuğun yatağa aç girmeyeceği, karanlıkta kalmayacağı gün yakındır. Parlamenter sistem ile ulusal egemenlik gerçek anlamda milletin olacaktır, bir kişiye emanet edilmeyecektir" diye konuştu.

 

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER