Geri Dön
Neden kişisel gelişiyoruz?

Neden kişisel gelişiyoruz?

Son yıllarda iyice popülerliğini artırmış ve bu popülarite ile anlamından, özünden oldukça sapmış bir kavram kişisel gelişim. Sosyal medya bağımlılığı ve beraberinde gelen akılalmaz güzellik, şöhret ve mükemmeliyetçilik baskılarıyla kötü ve garip bir boyut kazandı. Kişisel gelişmek bir anda hırslı, bencil insanlar olmayı ve gerçek dışı hayatların hayalini kurmanın yollarını öğreten bir araç haline geldi. Bu konuya biraz Molatik olsak mı?

EYLÜL AKTAN
EYLÜL AKTAN

Öncelikle söze şöyle girmem gerek: "Ne olmadığını bilirsen, aslında ne olduğunu öğrenmek daha kolay olacaktır."

Haberin Devamı

"Kişisel gelişeyim ki..."

Kişisel gelişim alanı bir şey olmak veya bir şey olmaktan uzak durmak demek değildir. Kimseye herhangi bir öğretiyi veya fikri empoze etmeye çalışmaz. Ya da kendini yeniden keşfetmeyi vaat etmez sana. Dünyayı ya da insanları değiştirmeyi de… Konu ile ilgili okuduğun bir kitap veya makale senin hayatını da değiştirmez. "Ee ne diye okuyorum o zaman?" dediğini duyar gibiyim. Bir dur öncelikle, bir düşün. Sen bu kitaplardan, makalelerden ne bekliyordun da ne bulamadın? Asıl sorun da bu ya zaten. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki öyle bir tüketim toplumuna dönüştük ki okuduğumuz kitaptan bile mucizeler bekler hale geldik. Hap gibi bilgileri bize versin, hoop hayatım değişsin. "Kişisel gelişeyim ki en güzel evde ben yaşayayım, en dolgun paraları ben kazanayım ve en iyi eşi ve dostları ben seçmiş olayım…" Ne yazık ki kişisel gelişim sana bunları veremez. Seni en mükemmel sen yapamaz. Böyle ancak 'Ferrari'sini Satan Bilge' gibi kitapları okuyup mail kutuna 'forward' edilen Hollywood tadında başarı hikâyelerini kişisel gelişim zanneder ve işin asıl özünden nefret ede ede kişisel gerilim yaşarsın...

Haberin Devamı

'Neredeeen nereyeee' tadındadır hep

Yukarıdaki gibi hikâye ve kitapların genel yapısı hep birbirine benzer ve şöyledir: Bahsettiğim gibi bir tutam Hollywood tadında başarı, para zenginlik ve şöhret üzerine birçok hikâye sana sunulur. Tüm hikâyeler “Bak görüyor musun neredeeen nereyeee” tadındadır. Hikâye gerçek ise yaşayan kişinin başarısızlıklarına veya yaşadığı zorluklara hiç yer verilmeden sadece başarısına odaklanılır. Halbuki gerçek kişisel gelişim alanında başarısızlık ve bu durumdan çıkarılan ders, başarıya giden yoldaki roketin yakıtıdır. Sırf bu hikâyelerden bile amacın bir düşünme biçimi kazandırmak değil sadece balona hava basmak olduğunu anlayabilirsiniz.

'Şişirilmiş balon'

Gerçek kişisel gelişim kitaplarında da bu tarz başarı öykülerini görebilirsin. Fakat arada çok büyük bir fark vardır. Bu tarz kitaplarda odak, başarısızlık veya yapılan yanlıştan çıkarılan derstir. Hikâyedeki insanların, düşünce yapıları, zihniyetleri ve yaşama bakış açıları anlatılır. “Bak öyle değil böyle düşünmelisin” konusuna odaklanır. Çok daha geniş ve kapsamlı bir konu bu. "Ben sana bu hikâyeyi anlattım sana bir yol göstermeye çalıştım da dön bir bak kendine sen hikâye misin?" der anlayacağın. Yani senin kafa aynı kafaysa ve o kafayı değiştirmemeye yemin ettiysen birçok 'sen gibi'nin dediği gibi saçmalık ve safsata gelecektir sana kişisel gelişim. Hani şu 'şişirilmiş balondur' muhabbetleri…

Haberin Devamı

İnsan kendi benliğinden uzaklaşır

Sadece Amerikan kültürü ve bu kültür içerisinde yaşamış yazarlar tarafından veyahut Batı kültürü içinde yaşamayı arzulayan ve bu kültüre göre yazan Türk yazarların kitaplarından ibaret olamaz bu serüven. Bir serüven diyorum çünkü kişisel gelişim, elini ayağını nereye koyacağına hangi cümleye ne cevap vereceğine hangi ortamda nasıl davranman gerektiğine karar veren ve bu konuda taktikler sunan bir alan değildir. "Bunları yap, istediklerini elde edeceksin, terfi alacaksın, hoşlandığın kişiyle mutlu olacaksın" gibi hayat garantilerini sana sunmaz. Bu tarz kaynaklar yalnızca başta bahsettiğim gibi rekabetçi, hırs dolu ve mükemmeliyetçi bir zihniyeti aşılamaya çalışır. İnsanlara hayattaki tüm olaylarla nasıl savaşacaklarını (sanki her şey savaşılması gereken şeylermiş gibi) ve her şeyin ancak kazanıldığında mutluluk vereceğini anlatır. Böylece insan kendi benliğinden uzaklaşır ve kazanamadığı her savaşta daha çok kendini suçlayan zavallı hisseden ve tükettikçe mutlu olan bir varlığa dönüşür. Günün sonunda gelişim bir yana dursun mutsuzlukla dolup taşar.

Haberin Devamı

Hani 'secret'ını verecektin bana?

Bir diğer değinmek istediğim nokta şu; kişisel gelişim alanı sığ ve pasif de değildir. Pollyannacı ve spiritüel hiç değildir. “Mutlu mu olmak istiyorsun, o halde mutlu ol” diyecek kadar sığ ve gerçek hayattan uzak ya da “Her şey olması gerektiği gibi olacaktır, akışa bırak” diyecek kadar da pasif değildir. “Negatifi düşünme daima pozitif, pozitif!” diyecek kadar Pollyannacı veya “Herşey içimizde, içimizde” diyecek kadar da spiritüel değildir. Elindeki kitap sana bunları söylüyorsa lütfen al ve çöpe at demeyeceğim (kesilen ağaçlara yazık geri dönüşüm kutularını tercih et) ama lütfen kaynak seçerken iyi düşün ve araştır. Çünkü hiçbir kitap sana iş hayatında başarılı olmanın 10 yolunu veya doğru evliliğin 5 sırrını anlatamaz. Bunları vaad eden kitaplar günün sonunda hep aynı noktaya gelir. Her şeyin sende bittiği, kendinden başka kimsenin size yardım edemeyeceğini, değiştirmen gerekenin aslında kendi düşünce tarzın olduğunu, kısaca işin sende bittiğini söyler. Vallahi şaka gibi. E abicim/ablacım sen hani her şeyin 'secret'ını verecektin bana, n'oldu o iş?

Haberin Devamı

Neden kişisel gelişiyoruz

Çaba harcaman şart!

Hayata dair tüm sırları sen kendin, kendin için belirlersin tüm ömrün boyunca. Bunlar ancak sen gerçekten kendinin ve çevrendekilerin farkında olursan, insanları anlamak ve hayata dair daha anlayışlı olmak için çaba harcar ve bu konuda kendini geliştirirsen gerçek olabilir.

Kişisel gelişim ve kendinin farkında olmak bana sorarsan dünyanın en zor işidir. Bir ömür boyunca sürekli devam eden bir yolculuktur çünkü. Kılavuzu bilgi olan doyumsuz ve süregelen bir açlık hissi. Ancak okudukça, okuyup anladıkça sıra kendine gelecek. Sorgulamaya başladığın bu yolda sıra kendine geldiğinde kişisel gelişimin sıfır noktasına varacaksın. Kendini sorgulayarak, kendin hakkında bilgilenerek insan olmayı öğreneceksin. İnsan olmak gelişmektedir zaten ve bu alanın sana öğrettiği tek şey insan olmanın erdemidir.

"Cahilsin okur öğrenirsin. Gerisin ilerlersin. Adam yok yetiştirirsin. Her şeyin bir çaresi vardır. fakat insan bozuldu mu bunun çaresi yoktur."

Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste

Benzer İçerikler