KISA TUR

Neyin nesi?
Fransız üretici Citroen’in şimdilik C6 gelene kadar üst sınıfa yakın tek temsilcisi. 2001 yılında Xantia’nın yerine gelmişti. Tabii ki geniş bir sedan olarak dikkat çekmişti. 2005 model yılı ile birlikte gerek görünüm, gerekse de teknolojisiyle yenilendi. Citroen’in, C4 ile yarattığı yeni aile kimliğine “tam 12’den" uyuyor. Yan çamurluklara kadar taşan geniş farları, buna uyumlu yeni kaput tasarımı, işte bu “aile geleneği"nden kaynaklanıyor. Arka stop lambalarının ve bagaj kapağının da değiştirilmesiyle C5 makyajın ötesine geçip, bambaşka bir otomobile dönüşmüş. Arka bagaj kapağı, tam bir hatchback (böylesine notchback deniyor) gibi arka camla birlikte açılıyor. Kocaman bir kapak yani... Tabii dış tasarımındaki bu değişimleri yaratan eller, iç mekana da dokunmuş. Tamamen yenilenen orta konsol, müzik sistemi, havalandırma düğmeleri derken, “Göstergeleri de unutmayalım!" demiş. Göstergelerin formu ve renkleri değişmiş.

Motor performansı ne alemde?
2.0 litre hacimli, 143 beygir gücündeki benzinli motor seçeneğini kullanmış bulunuyoruz. Motorun sessizliğine ve kasaya göre ataklığına diyecek yok. Ancak tabii ki uçlarda bir performans beklemenin de alemi yok. Zaten bu aracı keyifle kullanmak gerek, “Performaaaansss" diye kendizini hırsa sokmak hata olur. Çünkü gerçekten keyif otomobili. Ancak dört ileri, manuel de kullanılabilen vites kutusu, biraz ağırlık yaratıyor. Ama standart. 0-100 km/s hızlanması 10.2 sn. olarak veriliyor. Son sürati ise 207 km/s görünüyor. Tabii otomatik vites olduğundan tüketim 100 km.’de ortalama 9.5-10 litreyi görüyor. Ancak zorlarsanız, sayılar yükselir, ona göre...
Söylenecek başka özelliği var mı?
Aslında çooookkkk... Hidraktif 3 süspansiyon bile yeter! Citroen’in kendi teknolojisi olan bu süspansiyon sistemi, tamamen elektronik çalışıyor. Araç hızlandığında otomobili alçaltıyor. Kontak kapanınca yere yapışıyor, açıldığında kendiliğinden yükseliyor. Üstelik yumuşak sayılabilecek türden. Yol tutuşa da büyük faydası var. Virajlarda koltuğun üzerinde oraya buraya savrulmuyorsunuz. O aracı hep düz tutmaya çalışıyor. Bunun dışında direksiyonla birlikte dönebilen Xenon farlar, çift bölgeli otomatik klima, ön ve arkada park sensörü, lastik basınç sensörü, diz hava yastığı filan var. Ancak en büyük özelliği olan “Şerit İhlali Uyarı Sistemi", şimdilik bize gelmiyor. Çoğu yolda şerit çizgileri seçilmezken, neyi ihlal ettiğimizi uyaracak zavallı. Halbuki bu sistem, sizi, koltuğunuzun minderini titreterek uyarıyordu! Hoş sistem, değil mi?

Editörün görüşü
Yolda gördüğü ilgiden gayet memnun kaldım. Zaten beğenenler de, bunu “Yemek çok güzel olmuş anne, eline sağlık" anlamına gelen el işaretleriyle belli ettiler. Konforu gayet hoşuna gitti editörünüzün. Hidropnömatik süspansiyona ise diyecek yok... Neyse, editörünüzün yine çenesi düştü. Bu seferlik bu kadar! (2004)