Pazar ‘140 sene sonra da detoks moda olacak’

‘140 sene sonra da detoks moda olacak’

27.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hazırladığı detoks programlarıyla tanınan Gül Kaynak: “Çok âşık olduğunuz birini bile 21 gün görmeyin, atarsınız sistemden. 21 gün şeker yemezseniz 22’nci gün canınız deli gibi şekerli bir şey istemez”

‘140 sene sonra da detoks moda olacak’

İçeriye girdiğim ilk andan itibaren eminim, burası bir çeşit ömür uzatma merkezi. Doğal malzemelerden yapılmış koltuklara ilişiyorum. Güler yüzlü görevliler ellerinde birtakım yeşil içecekler ikram ediyorlar. Doğuş Grubu’nun sağlıklı yaşam yatırımları koordinatörü Gül Kaynak’la buluşmak üzere D-Life’tayım.

Haberin Devamı


Bir yanda bağışıklık güçlendirici elma suyum, bir yanda keçiboynuzu kahvem, Kaynak’a az ve öz beslenmenin sırlarını soruyorum. “Bunların aslında artık okullarda öğretilmesi gerekiyor” diyerek başlıyor söze. Tavsiyem, bu satırları bir büyük bardak su içerken okumanız...

Kimler detoks yapmalı?

Ergenlik çağını geçmiş, hamile olmayan herkes. Detoks, vücut bir şekilde kirleniyorsa temizlensin diye yapılan bir kürdür. Kahveyi azaltmak, alkolü bırakmak, su içmeyi artırmak bile birer detokstur. Sabah nasıl uyanıyorsunuz, enerjik mi yorgun mu? Öğleden sonra kafein, şekerli yiyecek ihtiyacı duyuyor musunuz? Yemeklerden sonra uykunuz geliyor mu? Bağırsağınız günde en az bir kere çalışıyor mu? Bunlara verilen olumsuz cevaplar detoksa ihtiyacın boyutunu gösterir.

Haberin Devamı


Sadece sıvı ile beslenmeyi göze alamayanlar detoks yapamaz mı?

Üç tarz programımız var. Birinde sabahtan akşama kadar taze sıkılmış sebze-meyve suları, alkali su dediğimiz ph derecesi yüksek su, özel yapılmış bir detoks çorbası ve bitki çayları içiyorsunuz. Sakız bile çiğnemek yok. Çünkü vücut onun sakız olduğunu bilmez; ekmek, et geliyor diye detoksu durdurur, sindirimi başlatır. Bu programda bir de kalın bağırsak temizliği var. İkinci programımız ‘salatalı detoks’. Bunda da çay, kahve, alkol, ekmek yok. Et yok, süt ürünleri yok. Paketli gıda yok. Bol bol meyve ve sebze var. Çorbalar ve bitki çaylarının yanında greyfurt salataları, tarçınlı, agaveli, avokadolu, kabak çekirdekli muhteşem roka salataları, maydanoz salataları var. Bunda kalın bağırsak temizliği mecburi değil. Bir de üçüncü program var. “Kalın bağırsak temizliğinden çekinirim ama sıvıyla problemim yok” diyenler için taze sıkılmış sebze ve meyve sularından özel bir program.


“Oruç tutmaya 14 yaşımda başladım”


Eski alışkanlıkları ne kadar sürede bırakabiliriz?

Çok âşık olduğunuz birini bile 21 gün görmeyin, atarsınız sistemden. 21 gün şeker yemezseniz 22’inci gün canınız deli gibi şekerli bir şey istemez. Türk kahvesi olmadan yapamıyorsanız öğütülmüş keçiboynuzunu kahve yapar gibi cezvede pişirin. Ben böyle nice kahve tiryakilerini keçiboynuzuna döndürdüm.

Haberin Devamı


Üç aylara girdik. Siz orucun da sağlık için çok önemli olduğunu söylüyorsunuz...

14 yaşımdan beri oruç tutuyorum. Oruç vücudu 11 ay boyunca her gün bütün organları yorduktan sonra arada bir es verme olayı. İftarda kan şekerini düzenlemek için hurma,
10 zeytin ve bol alkali su yani zemzem suyu yeterlidir. Sahurda güzel bir kahvaltıdan sonra uykuya geri dönmemek gerekiyor. Oruç her kültürde olan bir şey. Annemiz bile hasta olunca bize oruç tutturur. “Aman çocuğum sen hastasın, üç porsiyon kebap ye” demez. Çorba içirip yatırır. İştahsızlık vücudun kendini korumasıdır zaten. Vücut der ki, “Ben hem sindirim yapıp hem seni iyileştiremiyorum”.


Her gün yeni bir diyet moda oluyor. Hangisine inanacağız?

En güzeli eski öğretilere ve doğala dönmek. Detoksun modası 140 sene sonra da modası geçmeyecek çünkü insanlık tarihi kadar eski.

Gül Kaynak’ın kahvaltısı

Büyük bir bardak meyve-sebze suyu. Kabuğuyla üç salatalık, iki sap kereviz, üç çiçek brokoli, bir limon,
10 yaprak ıspanak, bir yaprak pazı. Zaman zaman birazcık zencefil ve bir avuç semizotu. Bunları taze sıkılmış şekilde içiyoruz. Bazen de greyfurt, tarçın ve agave şurubuyla ısırmalı kahvaltı yapıyorum.

Haberin Devamı

“Beyler yönetim kurulunda futbol ve detoks konuşuyor”

Diyetisyenlerin çoğu “İki saatte bir şey yemen lazım” diyerek insanları yanlış yönlendiriyor. Öyle olsaydı oruç felsefesi hiç işlemezdi. Ana öğünlerde doğru yersek, şekeri alışkanlık haline getirmezsek, abartılı hamur işi yemezsek, gerçek açlık altı-sekiz saatten önce gelmez.

“Az yiyorum ama kilo veremiyorum” diyenler demek ki az ama yanlış yiyorlar. Diyelim ki
“1200 kalori yiyeceğim” dediniz, bu kalori miktarını çikolata ve cipsle de doldurabilirsiniz; maydanoz, roka, elmayla da... Gıda intoleransınız olabilir. Hem buğdaya hem peynire intoleransınız varsa bütün gün sadece peynirli tost yerseniz de şişersiniz.


Haftada bir salona giderek yapılan sporun hiçbir anlamı yok. Her gün
45 dakika açık havada hareket edin. Trambolinde zıplamak hem sistemi dengeler hem seratonin salgılatır.

Haberin Devamı


Bir ayakkabı beğendiniz. Şeker pembesini istiyorsunuz. Dükkanlar geziyorsunuz, olmadı getirtiyorsunuz. Aynı şekilde organik ürününüzü de bulun. Manavlara, halk pazarlarına gidin; rokanın tırtıl yemişini, elmanın şekilsizini seçin.


Çocuğumuz zayıfsa hasta olduğunu düşünüyoruz. Kriterimiz kilo değil, enerji olmalı. Çocuk sabah yataktan fırlıyorsa sağlıklıdır.


Aşırı protein öneren ünlü bir diyet var. Günde dört-beş yumurta yemenin ve devamlı protein almanın hiçbir eski öğretide yeri yok. Kilo vermek için böyle şeylere gerek yok. Yemeği azaltıp hareketi artırın ve bol su için.


İdrarınız suya yakın bir renkte değilse demek ki vücut toksinleri yeterince seyreltemiyor. Yetişkin bir insanın hiçbir zaman günde üç-dört litre suyun altına düşmemesi gerekiyor. Yemeklerden yarım saat önce su içmeyi kesmek ve bir saat sonra başlamak gerekiyor.


Haftada bir Gülben (Ergen) hanımın programındayım. İyi bir ikili olduğumuzu düşünüyorum. Mutfak sohbetine gitmişim gibi hissediyorum.


Merkezi açtığımızda daha çok hanımlar rağbet gösterir zannetmiştik ama gelen 10 kişiden 7’si bey. Hanımlar nerede zayıfladıklarını pek söylemiyorlar. Beyler ise yönetim kurulu toplantılarında bir futbol bir de detoks konuşuyorlar.


Ağzıma tavuk koymam, mutlaka yediğim şeyler ise maydanoz ve avokado.

“Verdiğim 22 kiloyu geri almayınca detoks işine girdim”

Nasıl kesişti yolunuz detoksla?
Boğaziçi Üniversitesi’nde Turizm ve Otelcilik okudum. Sonra da Uluslararası İlişkiler... Bitince bir finans şirketinde buldum kendimi. Uzun saatler çalışmak, çay-kahve, öğlenleri söylenen hazır yiyecekler ve abur cuburla şu anda olduğumdan 22 kilo fazla bir hale geldim. O mini-obez halimden kurtulmak için çok şey denemiştim. Sonra Uzakdoğu’ya bir detoks merkezine gittim. Başta yedi günde yedi kilo verdim, toplamda da 22 kilo. “Bir senede bu 22 kiloyu geri almazsam bu işe gireceğim” dedim. Almadım, o yüzden detoks işine girdim.