"Benim güldüğüm bölümleri Amerikalılar anlamadı"

Bu aralar herkes "Vizontele Tuuba"nın afişlerini konuşuyor. 20 afiş arasından filmin afişinin seçilmesi için halkoylaması yapılıyor. Bu filmin afişlerini yapan Amerika'da Iconisus isimli şirket. Şirketin yaratıcı yönetmeni ve ortaklarından biri olan Emrah Yücel de afişlere imza atan isim.
Emrah Yücel'i özellikle ödül aldığı "Frida" afişi ve "Rüyamdaki Amerika", "28 Gün", "Panama Terzisi", "Kadınlar Ne İster" ve daha birçok Hollywood filminin afişleriyle tanıyoruz. Türkiye'de de "Asmalı Konak" filmi, Cem Yılmaz'ın "G.O.R.A"sı ve "Vizontele" için çalıştı.


Bu film için iki farklı Türkiye afişi ve bir uluslararası afiş yapılması gerektiğini düşünerek hareket ettim. Türkiye'de bir adet filmin karakterlerini gösteren galeri afişi, bir de ikon olabilecek tek bir imajdan oluşan afiş olmalıydı. Galeri afişi kaçınılmaz çünkü Yılmaz Erdoğan başta olmak üzere Demet Akbağ, Tarık Akan, Altan Erkekli gibi isimler başlı başına satış unsurları. Tek bir ikon olacak afiş ise yıllar sonra gözlerinizi kapadığınızda bu filmden aklınızda kalacak şey. Uluslararası pazarda yukarıda bahsettiğimiz isimlerin hiçbir önemi yok. Benim favorilerim Türkiye pazarı için 1010, yine Türkiye pazarı için; ilanlar, VCD, DVD ve billboard'larda kullanılmak üzere 1020. Uluslararası market için de 1013. Sonucu ben de merak ediyorum.

"Başkonsolostan babaanneme herkes oylamaya katıldı"

Filmin ham halini Yılmaz'ın evinde Sezen Aksu, Cem Yılmaz ve BKM çalışanları ile izledim. O gece heyecanla uzun bir süre konuştuk Yılmaz'la. Peşinden filmin çekimleri sırasında çekilen fotoğrafları inceledim, biz de bir çekim yaptık. Tüm fotoğrafları alıp Los Angeles'a dönüp bir aylık bir çalışma süreci içinde 60 adet afiş oluşturduk.


Yılmaz ve ekibi afişleri 20'ye indirip beni aradılar ve seçemediklerini söylediler. Sonra Yılmaz'ın aklına halkoylaması fikri geldi. Açıkçası bu kadar büyük katılım ve heyecan beklemiyorduk. Los Angeles'taki başkonsolosumuzdan babaanneme kadar herkes beni arayıp oy kullandığını söyledi. İnanılmaz!


Gözlerinizi kapatıp bir düşünün. "Baba" filminin afişini, "Alien" afişini, Al Pacino'nun oynadığı "Scarface"in afişini... Bir filmin izleyicinin belleğinde kalan ilk imajı afişidir.


Film yönetmeni bir babanın ve senaryo yazarı bir annenin oğlu olarak tabii ki film çekmek istiyorum. Sistemi ve formülleri çok iyi algıladığımı düşünüyorum. 35 yaşındayım ve bu Ridley Scott'un da sinemaya başladığı yaş.


Hangi filmin afişini yapmak isterdim bilmiyorum ama Orhan Pamuk'un bir kitap kapağını tasarlamayı çok isterdim.

"Estetik operasyon geçirecek müşterimin burnunu tasarladık"

Çok iyi web siteleri tasarlıyoruz. Geçtiğimiz yıl internet tasarım ödülleri arasında en önemli ödül olan Webby Awards'u "Ruhani" dalında Yunan Ortodoks Kilisesi'nin web sitesi tasarımı ile kazandık. Ayrıca amblem-logotype tasarımları, CD kapakları, hareketli grafikler, broşürler de yaptığımız işlerin içinde. Aslında görsel iletişimi sağlayan her şeyin tasarımını ve üretimini yapıyoruz.


Portföyümdeki en ilginç işlerden birisinin New York'taki bir müşterimin burun tasarımı olduğunu söyleyebilirim. Doktoru ile işi şansa bırakmak istemeyen bir müşterime, ricası üzerine photoshop'ta istediği burnu oluşturmuştuk. Doktoru da çizime göre ameliyatı gerçekleştirmişti.


Hayır ama daha sık gelmek istiyorum. Bunun için de Türkiye'de daha çok çalışabilmek isterim. Los Angeles'ta insanlar artık Türkiye'de film çekmenin maliyetinin düşüklüğünü konuşuyor. Film müzikleri için Türkiye'deki senfoni orkestralarını pazarlamaktan tutun da, Antalya platolarına kadar Türkiye'de Batı'nın ihtiyacı olan pek çok şey ve en önemlisi ucuz işgücü var.


"Vizontele Tuuba" dünyada yeni rağbet görmeye başlayan Roberto Benigni türünde, geçmişi Fellini'lere kadar dayanan bir komedi tarzı. Türkiye'de daha önce bu formülde yapılmış başka bir iş görmedim. Yılmaz Erdoğan ve ekibi bu işi çok iyi yapıyor. Bu formülü uygulayabilmeniz için kültürel ve duygusal olarak çok derin ve samimi bir dilinizin olması lazım. Filmin tek zor tarafı uluslararası pazarda bu kültürel kodların başka başka kültürlerce algılanabilirliği. "Vizontele Tuuba"da benim kişisel olarak çok güldüğüm, kendimden parçalar bulduğum sahneler Amerika'da yaptığımız gösterimlerde anlaşılmadı. Yılmaz ve ekibi bu başarılarını uluslararası pazara taşıyacakları zaman bazı detaylardan vazgeçmek zorunda kalacaklar.