“Bu ödül içimde ukde kalmıştı”

Avrupa Şampiyonluğu’nu kazanıp 2014’te, Dünya Şampiyonluğu’nu da kazanıp bu kez de 2015’te aday oldu Milliyet Yılın Sporcusu ödülüne. İkisinde de ödül başka bir sporcuya gitti. “Bu ödül içimde ukde kalmıştı” diyor. Çarşamba akşamı ise bu önemli ödüle kavuştu Taha Akgül. Şimdi Avrupa Şampiyonası’na hazırlanacak. Ödülünü aldıktan sonra Akgül’e hislerini ve yeni hedeflerini sorduk...

- Ödül konuşmanızda da söylediğiniz gibi üç kere aday oldunuz ama bu yıl Gillette-Milliyet Yılın Sporcusu ödülünü aldınız. Nasıl hissediyorsunuz?

2014’te Avrupa Şampiyonu oldum, bu nedenle aday gösterildim. 2015’te ise Dünya Şampiyonu oldum. 2016’da Olimpiyat madalyasıyla aday gösterildim. Kariyerimin tek eksiği olimpiyat madalyasıydı zaten. Çok şükür. Herkese teşekkür ederim. Hem oy kullanan insanlara hem de jüri üyelerine. Bunlar bizi motive eden ödüller. Avrupa Şampiyonası’ndan önce aldığım bu ödül beni olumlu etklileyecektir.

- “Artık bu sefer alırım” diyor muydunuz? Yoksa sürpriz mi oldu?

Bekliyordum. Fakat “Sürpriz çıkabilir” de diyordum. Bir yandan da olimpiyat altını alan tek isim olduğumdan tahmin edebiliyordum bu ödülü alacağımı.

- Ödülünüzü olimpik sporculara adadınız...

Aslında ince bir mesaj vermek istedim ben orada. Daha önce aday olup bu ödülü alamamak içimde ukde olarak kalmıştı. Ben konuşmamda bunu söyleyerek olimpik branşların önemine dikkat çekmek istedim. Olimpiyatlara katılan sporcularımız çok önemli bir işe imza atıyor. Benim vurgulamak istediğim buydu...

“Atletizmde Bolt ne ise güreşte de ben oyum”

- 2016 sizin için çok önemli bir yıldı. Dönüp baktığınızda neler hissediyorsunuz?

Kariyerimin zirve yaptığı yıldı 2016 bana göre. Olimpiyatlarda şampiyon olabilmek 7 milyarda 1’lik bir olay. Atletizmde Usain Bolt ne ise güreşte de ben oyum. Ağır sıkletin önemi de çok ayrı. Her güreşçiyi yenebileceğiniz anlamına geliyor olimpiyat şampiyonu olmak. Avrupa ve dünya şampiyonluğuyla yükselişte olan bir sporcuydum zaten. Bunu taçlandırdığım için çok mutlu oldum.

- Unutamadığınız anlar var mı Rio 2016 ile ilgili?

Annemin de orada olması ve dua etmesi, babamın mindere atlaması çok anlamlıydı benim için. Türk bayrağını dalgalandırmak ve marşımızı okutmak da her sporcu için olduğu kadar benim için de unutulmazdı. Aslında yaşarken rüya gibi... Fakat odaya gidip başınızı yastığa koyduğunuz zaman anlıyorsunuz ne kadar büyük bir iş başardığınızı... Bence bizim bu yaptığımız da olimpik sporcu olmak da devlet adamlığı gibi; bayrağa, devlete, millete hizmet.

- Şimdi sırada Avrupa Şampiyonası var. Ufak bir sakatlık durumunuz oldu ama çok önemli değil galiba... Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Ayak tarak kemiğimde darbeye bağlı bir mikro kırık var. Ben ilk başta bunu pek umursamamıştım. Hatta doktora bile gitmemiştim. Fakat ağrılarım arttı. Tedavi için Almanya’ya gitme durumum var. İnşallah tedavi olduktan sonra direkt kampa gireceğim. Hedefim beşinci kez Avrupa şampiyonu olmak.

“Aklımızda hep olimpiyat var”

- Olimpik sporcuların aklında her zaman olimpiyat vardır. Başka şampiyonalara hazırlansalar da bu değişmez. Siz de 2020’yi düşünerek mi hazırlanıyorsunuz?

Tabii... Kısa vadede hedef hedef ilerliyorum. Fakat her zaman asıl hedef olimpiyattır. Mesela şimdi Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyoruz, orada şampiyon olmayı hayal ediyoruz ama aklımızın bir köşesinde hep olimpiyat var. Bu müsabakalara da olimpiyat hazırlığı olarak bakıyoruz. Hedefim 2020’de de olimpiyat şampiyonu olmak. Böylece rekorları kırıp tarihe geçmek istiyorum.

- Yağlı güreşlerle ilgili bir ısrar söz konusu sizin hakkınızda. Ciddi ciddi düşündünüz mü?

Evet, böyle bir ısrar var. Amerika’dan da bazı teklifler var. İleride bu teklifleri değerlendireceğim. Spor hayatım bittikten sonra da spora hizmet etmek isterim. Şu an Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde Spor Bilimleri alanında yüksek lisans yapıyorum. Böylece hem alaylı hem de mektepli olacağım.

- 2024’te de izleyebilecek miyiz sizi?

Güreş ağır bir spor. 2024 zor olabilir. Ben gerçekçi bir insanım. 2020’yi zirvede bitirebilecek bir güçteyim ama 2024 için aynı şekilde hissetmiyorum. Performans açısından sıkıntılı olabilir. Şampiyon olamayacağım müsabakaya girmek istemem.

“Sivasspor maçlarını kaçırmıyorum”

- Taha Akgül’ün spor dışındaki hayatı nasıldır? Aileden gelen bir spor kültürü var tabii ki. Hep içli dışlı oldunuz sporla ama başka uğraşlara zaman kalıyor mu?

Spor dışında pek bir şey yok. Evcimen bir insanım. Evde zaman geçirmek isterim genelde. Ben futbola çok meraklıyım. Hatta ayağımdaki sakatlık da futbol oynarken oldu. Oynamasını da izlemesini de seviyorum yani. Avrupa futbolunu da takip ediyorum ama fanatik bir Sivasspor taraftarıyım. Her maça giderim.

- Süper Lig yolunda ilerliyor Sivasspor da... Keyfiniz yerindedir o zaman.

İnşallah. Süper Lig’e dönmek istiyoruz. Futbol dışında da yüzmeyi seviyorum.

- Avrupa’da hangi takımı destekliyorsunuz?

Arda Turan’dan dolayı Barcelona. Messi’yi de mütevazılığından dolayı çok seviyorum. Onun da etkisi var. Dünyanın en iyisi olmasına rağmen çok alçak gönüllü. Bu yüzden yakından takip ediyorum Barcelona’yı.

- Arda Turan’ın da sizi yakından takip ettiğini biliyoruz. Tanışma, maçlara gitme imkanınız oldu mu?

Maçlara gitme şansım olmadı. İnşallah bir gün Camp Nou’da bir maçını izlerim. Olimpiyat altınını aldıktan sonra Arda abi aramıştı beni. Tebrik etti. Ona da çok sevinmiştim.

- Özel meraklarınız var mı; yemek yapmak ya da başka bir hobi...

Ben biraz üşengeçim. Bir yumurta kırmaya bile erinirim. Genelde annem yapar yemeklerimi. Çayımı bile önüme getirir. Tek kalırsam da maalesef dışarıdan söylüyorum.