Cibali Karakolu müze olacak

axpaz011.jpg Modacı Faruk Saraç 2002 yılında kapanan 29 karakoldan biri olan Cibali Karakolu'nu polis müzesi haline getirecek. Bugüne dek tiyatro oyunlarına ve filmlere konu olan, tarihi Cibalikapı'nın yanındaki karakol şu an kapalı. Saraç "Picasso'nun eserlerini İstanbul'da sergilemek tabii ki güzel ama kendi kültürümüzle beraber müzeciliği yaygın hale getirirsek müzeler insanımızın daha çok ilgisini çeker" diye konuştu. Polis Teşkilatı'nın 161'inci yıldönümü için "Geçmişten Günümüze Polis Kıyafetleri" adlı bir defile düzenledim. Defile 1,5 saat sürdüğü için insanlar sıkılmasın diye Nejat Uygur'dan arada "Cibali Karakolu" oyunundan birkaç sahne canlandırmasını rica ettim. Trabzon'da oyunu olduğu için gelemedi. Oradan Cibali aklımda kaldı. Bir gece yarısı kalkıp Cibali Karakolu'na gittim. Atıl halde duruyor. Neden bunu İstanbul'a kazandırmayalım diye düşündüm. Emniyet Müdürü ile valimize fikrimi söyledim. Destek vereceklerini söylediler. Polis için Cibali bir simge. Bugün hâlâ oyunu oynanıyor, filmleri çekilmiş. Bizde çok fazla müzecilik anlayışı yok. İnsanlar kendini tatmin etmek için şahsına müze kuruyor. Picasso'nun eserlerini İstanbul'da sergilemek güzel ama kendi kültürümüzle beraber müzeciliği yaygın hale getirirsek müzeler insanların daha çok ilgisini çeker. Cibali Karakolu'nu müzeye dönüştürecekmişsiniz. Nasıl oluştu bu fikir? Muhakkak. Faruk Saraç Moda ve Sanat Vakfı adlı bir vakfım var. Hatta bana bir yer verseler Türkiye'yi ayağa kaldıracak bir müze yapıp gelirini de sokak çocuklarına veririm. Vakıf demek zaten hayır işi demek. Ankara Anıttepe'de bir polis müzesi yaptık ve defiledeki kıyafetler orada sergileniyor. Önceden müzeciliğe ilginiz var mıydı? Burası polis müzesi olacak. Defileyi hazırlarken Şişli Emniyet Müdürlüğü'nün bodrum katında Cibali Karakolu'nun fotoğraflarını, çerçevelerini ve daktilosunu buldum. Polisin de elinde epey malzeme var. Bunları müzeye koyacağım. Ama ağırlıklı olarak polis kıyafetleri sergilenecek. Masrafları ben karşılayacağım. Neler olacak Cibali'de? "Biz polisi hor görürüz" Hayır. Bu benim içimden gelen bir şey. Bu müzenin kendi markanıza bir değer katacağını düşünüyor musunuz? Biz polisi hor görürüz. Çantası çalınır, "Gel beni kurtar" der; apartmanın beşinci katından bir serseri kendini atar, "Gel beni kurtar"; biri diğerini jiletler, "Gel beni kurtar"... Ama bugün kimse polise ılımlı bakıyor mu? "Neden kaba kuvvet kullanılıyor?" diyorlar. Bir sürü psikopat, kendini bilmez var. Toplumda iyiyle kötüyü nasıl ayırt edeceksin? Herkes polisten yardım istiyor. Peki polise bir şey veriyorlar mı? Onlar bizi koruyan insanlar, toplumumuzun bir parçası. Niye onlar da şık olmasın? İtalya'da daha havaalanında polislerin görünümü adama "Vay canına" dedirtir. Niye bizim polisimizin de şık bir şapkası, müzesi olmasın? Polise ilginiz nereden kaynaklanıyor? Onların da 150'nci yıldönümü. Artık bütün kurumlarda kimse kurumun verdiği elbiseyi giymiyor. Mavi gömlekse, adam mavi gömleği dışarıdan alıyor; lacivert ceketse onu da dışarıdan alıyor. Halbuki üniforma çok ayrı bir şey. Daha önce tüm TCDD çalışanlarının giysileri aynıydı. Ayrıca biz bölümlere göre kıyafetleri farklılaştırdık. Siz bir de Devlet Demiryolları çalışanlarını giydiriyorsunuz. İnsan tarihine sahip çıkmalı. Mimar Sinan'ın hayatı filme çekilecek, kıyafetlerini ben hazırlayacağım. 11 Haziran 1998'de Anıtkabir bana açıldı ve "Sarı Zeybek" defilemi yaptım. Amacım genç nesle Atatürk'ün ne kadar güzel giyindiğini göstermekti. "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kıyafet" ve "Padişahın Esvabı" adlı koleksiyonlar hazırladınız. Tarihle ilgili misiniz? İlk kez Muammer Karaca tarafından 1955'te "Cibali Karakolu" ismiyle sahnelenen tiyatro oyunu karakolun tüm Türkiye tarafından tanınmasını sağladı. "Cibali Karakolu" Nejat Uygur'un yorumuyla yeniden seyirci karşısına çıktı. Sahnelendiği tüm zamanlarda izlenme rekorları kıran eser Cibali semtindeki insanlarla semt karakolundaki polislerin yakın ilişkisinden ilham almıştır. Oyun 4 bin kez perde demekle kalmadı, Hulki Saner'in yönetmenliğinde 1966'da sinemaya da uyarlandı. Filmde Cüneyt Arkın ve Sevda Ferdağ da rol aldı. Karakolu Karaca ve Uygur tanıttı