Pazar ‘Desenlerim mütemadiyen hareket edecek’

‘Desenlerim mütemadiyen hareket edecek’

15.04.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

İstanbul Tişörtleri koleksiyonunun yeni tasarımcısı Selçuk Demirel. Tişörtlerinde şişeler, bardaklar, Galata, Kız Kulesi ve kediler var

‘Desenlerim mütemadiyen hareket edecek’

Mavi’nin farklı disiplinlerden sanatçılarla işbirliği yaptığı İstanbul Tişörtleri koleksiyonunun yeni tasarımcısı usta çizer Selçuk Demirel. Yaşamını Paris’te sürdüren Demirel kedi, Galata Köprüsü ve balık figürlü tişörtleriyle 30 yıldır uzaktan izlediği ve yılda birkaç kez ziyaret ederek hasret giderdiği ‘kendi İstanbul’unu anlattı. Tebessüm ettiren, düşündüren, ilham veren desenleriyle... Biz de Demirel ile İstanbul’un sembollerinden biri olan Galata Kulesi’nde buluştuk.

Haberin Devamı

* İstanbul Tişörtleri koleksiyonu için tişörtler tasarladınız. Nasıl bir İstanbul anlatmak istediniz?

İstanbul’u anlatmaktansa, İstanbul’u bir duygu, bir anlam olarak göstermek istedim. İstanbul sürekli gelip gittiğim, hiçbir zaman da yeterince kalamadığım duygusu ile tekrar gelmek üzere ayrıldığım bir şehir. Hem kendi etrafında hem güneşin etrafında dönen bir metropol.

* 1978’den beri Paris’te yaşıyorsunuz. Ne sıklıkla geliyorsunuz İstanbul’a?

Yılda birkaç defa geliyorum. Aslında bıkmayacak ve bıktırmayacak, özlemeye yer bırakacak sürelerde gelip gidiyorum. Daha fazla, daha sık gelmekten çok geldiğimde daha uzun sürelerde kalabilmek ve çalışabilmek, İstanbul’da bir proje yapmak hep özlemini duyduğum şeylerden birisi. Bir gün gerçekleştirebilirim.

* İlk kez bir giyim firması için çizim yapıyorsunuz. Kitap, gazete ve dergiden epey farklı olsa gerek...

Mavi’nin birkaç yıldır sürdürdüğü İstanbul Tişörtleri serisinden haberdarım. İstanbul’a geliş gidişlerimde ben de birkaç tişört satın almıştım. Geçen yaz tatilimi Türkiye’de geçirirken Mavi’nin yöneticilerinden Serpil Berkan’dan kısa bir e-mail aldım. Birkaç hafta sonra da İstanbul’da buluştuk Elif ve Serpil hanım ile. Yaptığımız kısa bir karşılaşma sonrası ağustos sonu Paris’e döner dönmez çalışmaya koyuldum. Doğrusunu isterseniz nasıl çalışıyorduysam, nasıl fikirler ve espriler buluyorduysam öyle bir çalışma oldu. Zevkle ve hızla çalıştığımı söyleyebilirim. Eylül ayı ortasında 20’ye yakın desen önerdim. Ekim ayında tekrar İstanbul’a geldiğimde altı tişörtlük bir koleksiyon oluşmuştu.

Haberin Devamı



‘Desenlerim mütemadiyen hareket edecek’

“İkisi İstanbul, dördü kedi desenli altı tişört tasarladım”

* Desenlerinizi ilk kez tişörtler üzerinde olacak. Bu durum sizin için nasıl bir deneyim?

Desenlerim oturan, kalkan, yürüyen, koşan, spor yapan, yemek yiyen, sürekli yer değiştiren insanların üzerinde mütemadiyen hareket ediyor olacaklar. Belki bazıları bu tişörtleri uyurken de giyecekler ve rüyalarında fantastik yolculuklara çıkarken üzerlerinde giydikleri tişörtlerde benim desenlerim olacak. Bunun benim için çok heyecan verici olduğunu söylemeliyim.

* Desenlere nasıl karar verdiniz?

Bu projenin ilk başında sadece İstanbul’la ilgili desenler düşünmüştüm. Biraz önce de söylediğim gibi İstanbul’u anlatmaktansa İstanbul duyguları taşıyan resimler yapmaya çalıştım. Proje ilerlerken zaman içinde kedileri de kendine kattı. Çünkü İstanbul’a anlam katan şeylerden biri de sokak kedileri olduğunu düşündük. Daha önce yayımlamış olduğum kedi kitaplarını da düşünürsek kedilerle oldukça haşır neşir olmuş biri için iş iyice kolaylaşıyordu. Böylelikle ikisi İstanbul, dördü kedi deseni olmak üzere altı tişört deseni ortaya çıktı.

Haberin Devamı

“Yorgun olduğumda dinlenmek için hep kedi çizdim”


* Kedi çok estetik bir hayvan, çizmesi de kolay mı? Siz ilk kedinizi ne zaman çizmiştiniz...

Japon ressam Hokusai her sabah uyandığında güne başlamak, elini açmak için egzersiz gibi bir aslan ya da kaplan figürü çizermiş. Benim durumum da benzer bir şey. ‘80’li yıllarda işim gücümün olmadığında ya da çok çalıştığım, çok yorgun olduğum zamanlarda dinlenmek için hep kediler çizip boyadım. Bu çalışmalardan biriken kediler, 1991 yılında Paris’te “Regards de Chats” adı altında yayımlandı. Çocukluğum kedilerin bol olduğu evlerde, sokaklarda geçti. Kediler her yerdeydi. Çok iyi tanıyordum bütün vücut hareketlerini. Bir insanın bütün ruh hallerini bir kedide bulmak mümkün. Neşeli, kızgın, ilgisiz, egoist, obur, kurnaz, duyarlı, tembel, uykucu, cesur, okşanmayı seven, iltifattan hoşlanan, bağsız, bağımsız ve seksi... Bu yüzden sanatçıların, ressamların, şairlerin hep ilgi odağı olmuştur.

Haberin Devamı

“Kedim Kalamiti ile dokuz yıl birlikte yaşadık”

* Sizin birden fazla kediniz olduğunu düşünüyor insan. Ama biliyorum ki yok.

Yaşadığım evde kedim yok. Kalamiti adında bir kedim oldu, 9.5 yıl birlikte geçirdik. Bazı bazı kendisinin benim karım olduğunu zannediyordu. Eve başkalarının gelmesinden pek hoşlanmıyordu. 1998 yılında
oturduğum evin çatısından düşüp
öldü. Hâlâ sevgi ile hatırlıyorum bu gerçekten ‘kalamiti’ olan kedimi.

Haberin Devamı

Tişörtlerin binlerce koleksiyoneri var

Serpil Berkan (Mavi Pazarlama Müdürü)

* İstanbul tişörtleri projesini lk olarak 2004’te hayata geçirdik. Şaşırtıcıydı ama dünyanın en önemli metropollerinin kendilerini ifade eden bir tişörtü varken, İstanbul gibi özel bir kentin kitlelere yayılacak bir tişörtü yoktu. Biz koleksiyonu çıkardıktan hemen sonra İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti aday adaylığı süreci başladı. Yetkililerle görüştük ve satışından gelen gelirle adaylık sürecine destekleyen ilk kurum olduk.
* Beş tasarımcıyla başladığımız proje, bugün
44 tasarımcıdan 98 farklı tasarımın yer aldığı, milyonlarca kişinin giydiği dev bir koleksiyona dönüştü. Aralarında İzzeddin Çalışlar, Eray Makal, Esen Karol, Ulaş Eryavuz, Ayşe Çelem, Brooklyn Industries, Erdil Yaşaroğlu, Selçuk Erdem, Grafis, Hasan Çalışlar, Hayal Pozantı ve Kessels Kramer, RDB Creative Group’un da yer aldığı çok sayıda sanatçı ve tasarımcıyla çalıştık.
* Koleksiyon yılda iki kere sezon girişlerinde yani eylül ve mart aylarında yepyeni İstanbul tişörtleriyle tazeleniyor. Ancak arada çok parlak fikirler çıktığında sezon arası, sonu diye bakmayıp mutlaka koleksiyona ekliyoruz.
* Tişörtlerin binlerce koleksiyoneri var. Üretilmiş her tişörte sahipler ve biriktiriyorlar. Gençler bizden bile daha fazla sahiplendi İstanbul tişörtlerini. Sürekli olarak bu projeye dahil olmak istediler. Yıllardır her gün müşterilerimiz kendi İstanbul tişörtlerini tasarladı ve bize e-mail ile gönderdi. Biz de üniversitelerde, müzik festivallerinde, mağazalarımızda tasarım atölyeleri açtık ve sonunda geçen sene internet platformunda bir İstanbul Tişörtleri Tasarım yarışmasıyla herkesi projeye dahil ettik. 3 binin üzerinde tasarım başvurusu oldu,
1 milyon kişi oylamaya katıldı. Şu anda mağazalarımızda üç müşterimizin tasarladığı İstanbul tişörtünü satışa sunuyoruz. Bu hem bir marka hem de bir müşteri için inanılmaz bir deneyim ve duygu.
* Selçuk Demirel imzalı tişörtler 29,95 TL, çocuk için olan 24,95 TL.