Pazar 'Kadına şiddete karşı dayanışma çok önemli'

'Kadına şiddete karşı dayanışma çok önemli'

25.11.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:

HeForShe işbirliğiyle futbol camiasında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç “Şiddetin kabul edilemez olduğunun yaygınlaşması, kadınları da içlerinde bulundukları şiddet sarmalından çıkmak için cesaretlendiriyor. Kadın-erkek birçok bireyin bu konuya verdiği ortak tepkilerle yaratılan dayanışma ortamını çok önemli görüyoruz” diyor.

Kadına şiddete karşı dayanışma çok önemli

Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Kadınlar, dünyanın her yerinde maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik şiddete karşı seslerini duyurmak, haklarını aramak ve cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir dünya idealine yaklaşmak için mücadele ediyor. Türkiye’deki kadına yönelik şiddet tablosu ise bu idealin hâlâ çok uzağında olduğumuzu hatırlatıyor: İçişleri Bakanlığı, 2017 yılında 131 bin 809 kadının şiddet gördüğünü, 2017’den bu yılın eylül ayına dek 393 kadının da erkekler tarafından öldürüldüğünü açıkladı. Bu, günde 360 kadının şiddet gördüğü, en az bir kadının da öldürüldüğü anlamına geliyor. Bu ve diğer ülkelerdeki buna benzer ağır tabloları ortadan kaldırmak için Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi’nin dört yıl önce hayata geçirdiği bir hareket var: HeForShe. Eşitliğe ulaşmanın ancak kadın ve erkeklerin omuz omuza vermesiyle mümkün olabileceğini savunan bu küresel dayanışma hareketi, kısa süre önce önemli bir müttefik kazandı; hem de erkek egemen alanların başında gelen futbol gibi bir camiadan. Fenerbahçeli futbolcuların, 11 Kasım’daki Aytemiz Alanyaspor maçına magenta rengi sırt numaralarıyla çıkarak ilan ettiği bu işbirliğinin detaylarını, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç’tan dinledik.

Haberin Devamı

- BM Kadın Birimi’yle HeForShe iş birliğinizle ilgili “Fark yaratacak adımlar cesaret, risk ve liderlik gerektirir” dediniz. Neydi bu riskler?

Her şeyden önce gerek seçim kampanyam sürecinde, gerekse de sonrasında üzerine basarak dile getirdiğim bazı kavramlar var. Türk futbolunun içinde bulunduğu ayrıştırıcı ortam sürdürülebilir değil. Hepimize zarar veriyor. Fenerbahçe’nin de sadece sportif başarılarıyla değil tüm alanlarda öncü ve örnek olmasını hedefliyoruz. Milyonlarca taraftarı olan, dünya kamuoyuna ulaşabilecek bir kapsama gücü bulunan bir spor kulübü olarak bu önemli projeye liderlik etmek, hedeflediğimiz felsefe değişikliğini gerçekleştirebilmek adına çok önemli bir hamle. Daha önce dünyada bir spor kulübünün ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ alanında bu ölçekte taahhüt verdiği bir uluslararası iş birliği olmamış. Fenerbahçe Spor Kulübü tarihinde ilk kez, bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında formasına kol sponsorluğu alıyor. İlk defa dünya çapında bir hareketi, dünya çapında bir kurumla birlikte destekliyoruz. Hem de bunu futbol gibi erkeklerin hâkim olduğu bir alanda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama idealiyle yapıyoruz. Tabii ki bu ilkler pek çok riski barındırıyordu. Örneğin; Aytemiz Alanyaspor maçına pembe ile mavinin eşit oranda karışımından oluşan, HeForShe hareketinin kurumsal rengi “magenta” sırt numaraları ile çıkmaya karar verdik. Öncesinde yönetim kurulumuzda da tartıştık. Spor kulüplerinin kültüründe bazı dokunulmazlar vardır; biri de forma konusundaki hassasiyettir. Yönetim kurulunda da fikri beğenenlerin yanı sıra koruma refleksiyle bunu riskli bulanlar oldu. Sonuçta çoğunluk sağlanınca harekete geçtik ve maç günü de önemli bir farkındalık yaratmış olduk.

Haberin Devamı

Kadına şiddete karşı dayanışma çok önemli

- Taahhütleriniz arasında kadın sporcu ve tribünlerdeki kadın sayısının artması için çalışmak da var. Bunun için ne gibi teşvikler olacak?

Önümüzdeki süreçte, bizler, futbolcular, teknik ekibimiz, yönetim kurulumuz, kulüp personelimiz toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık eğitimlerinden geçecek. Fenerbahçe Koleji öğrenci ve velilerimizi de bu projeye dâhil etmeyi hedefliyoruz. Tesislerimizi aile dostu haline getirmeyi amaçlıyoruz. “Fenerbahçe büyüktür, küfür etmez” söylemine ek olarak “Fenerbahçe eşittir, cinsiyetçi tezahürat etmez” diyoruz. Sporda ayrıştırmadan uzak, yeni bir dil oluşturmanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Eşitlikçi bir dil, tribünlerdeki kadın ve çocuk sayısının artması için önemli. Toplumsal cinsiyet eşitliğini tam anlamıyla hayata geçirerek, bunu kalıcı bir refleks haline getirmenin hiç de kolay olmayacağının bilincindeyiz. Hedefimiz, kendi etki alanımızı düzenledikten sonra bunu camiamıza yayarak onlar için de bu düşünce yapısının bir refleks olmasını sağlamak. İnanıyorum ki öncelikle kendi bahçemizde yaşanacak bir dönüşüm ile Fenerbahçe olarak kapsayıcı spor kulübü olma amacımıza yaklaşacağız. Bunları bir nebze başardığımızda tribünlerdeki kadın ve kız çocuklarının, ailelerin varlığının çoğaldığını göreceğiz.

Haberin Devamı

- Cinsiyetçi tezahüratların önlenmesi nasıl mümkün olacak?

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin toplumun hassasiyetlerinin farkında olan ve bir şeylerin düzelmesi için çaba sarf eden bir kulüp olarak anılmasını istiyoruz ve bunun için önümüzde zorlu bir süreç var. Bu noktada önemli konulardan biri futbolda aldığınız sonuçlar. Kulüplerde birçok şey bu sonuçlarla doğru orantılı olarak ilerliyor. Sahadaki sonuçlar iyi gitmediği zaman bazen yapmak istedikleriniz hak ettiği etkiyi göstermeyebiliyor. Futbol takımımızın iyi bir hava yakalamasının ardından aldığı sonuçların daha da düzelerek devam etmesiyle her şeyin rayına oturacağına inanıyorum.

- Bu bir yılın sonunda kulüp olarak nasıl bir noktaya geleceğinizi hayal ediyorsunuz?

Bu proje Tüpraş’ın desteği ve öncülüğünde Fenerbahçe ve BM Kadın Birimi ile hayata geçirildi. Kulübümüzün BM ile anlaşması 2019 yılsonuna dek devam ediyor. Tüpraş ile sponsorluk anlaşmamız 2020 yılını da kapsıyor. Fenerbahçe’nin bu potansiyeline ve gücüne inanıyorum. Her zaman dile getirdiğim gibi hedefim Fenerbahçe’nin sosyal sorumlulukta da lider ve öncü olması. Bu noktada projenin öncüsü konumunda bulunan Tüpraş’a teşekkür ediyorum. Hedefimiz, anlaşmanın sonunda BM Kadın Birimi ile masaya oturduğumuzda, bu işbirliğinin karşılıklı olarak uzatılması talebinin oluşması yönünde. Bu proje süresince kendimize ‘kapsayıcı bir spor kulübüne dönüşmek’ gibi bir hedef koyduk. Kapsayıcı derken neyi kast ediyorum: Futbol ve sporun, tüm ayrıştırıcı unsurlardan uzaklaşması için çalışacağız. HeForShe hareketi bugün dünya üzerinde 2 milyona yakın taahhüt almış. Fenerbahçe’nin katılımı ile taahhüt imzalarını da en az yüzde 50 oranında artırmayı hedefliyoruz. ‘Kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığa sıfır tolerans’ diyoruz. Cinsiyetçi tezahüratlara ‘hayır’ diyoruz. Bu zorlu ve uzun bir yolculuk ancak kararlı tutumumuzla çok yol kat edeceğimize inanıyorum.

Haberin Devamı

- “Sporcularımız rol model olacak” diyorsunuz. Erkek sporcuların eş/sevgililerine şiddet uygulaması halinde bir yaptırım söz konusu olacak mı?

Hemen hemen her toplumda mücadele edilen en büyük toplumsal sorunlardan biri kadına şiddet. Burada hem fiziksel hem psikolojik şiddeti kast ediyorum. Ne yazık ki ülkemizde kadına yönelik şiddet azalması gerekirken artıyor. Fenerbahçe-HeForShe anlaşması sürecinde BM Kadın Birimi tarafından üç ay boyunca, kulübümüz, yönetimimiz, sporcularımız dâhil olmak üzere her şeyimiz denetlendi, cinsiyet eşitliğine aykırı bir yaklaşımımız var mı diye detaylı bir incelemeden geçtik. Tek tek tüm sosyal medya mesajlarımıza dahi baktılar. Prensiplere aykırı hiçbir şey olmadığı görülünce imza aşamasına gelindi. Tüm bunlar ne kadar hassas bir konuyu üstlendiğimizin, sorumluluğumuzun ne denli büyük olduğunun bir göstergesi. Bizim bu konuda duruşumuz çok net. Hayatın içinde yaşanan şiddettin her türlüsüne karşıyız. Bu bizim için sporcu, profesyonel, her kim olursa olsun değişmeyecek bir duruş. Şiddetin kabul edilemez olduğunun yaygınlaşması, kadınları da içlerinde bulundukları şiddet sarmalından çıkmak için cesaretlendiriyor. Kadın-erkek birçok bireyin bu konuya verdiği ortak tepkilerle yaratılan dayanışma ortamını çok önemli görüyoruz. Öncelikli gayemiz de hiçbir sporcumuzun şiddet olaylarının içinde var olmaması. Tüm eğitimlerimizi, şiddeti körükleyen cinsiyet yargılarının dönüştürülmesine odaklıyoruz. Buna rağmen istemediğimiz bir durum yaşanırsa, gerekli adımları atma konusunda hiç tereddüt etmeyiz. Sadece sporcular için düşünmeyin, tribünde yaşanabilecek bir şiddet olayında da farklı bir tutumda olamayız.

- HeForShe ilk etapta futbol alanında bir iş birliği. Diğer branşlara da yayılması planlanıyor mu?

Diğer branşlara kıyasla futbol erkek egemen bir alan olduğu için bu projeye futbol takımımızın kol sponsorluğu ile başladık ancak Fenerbahçe armasını taşıyan tüm takımlarımız, süreç içinde bu projenin parçası olacak. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımımız Galatasaray derbisine, Erkek Basketbol Takımımız da Darüşşafaka maçına ‘HeForShe-Birlikte Eşitiz’ pankartı ile çıktılar. Hatta sadece spor branşlarımız değil Fenerbahçe Koleji, Fenerbahçe Çocuk ve Gençlik Kulübü, altyapı sporcularımız, sporcu velilerimiz ve çalışanlarımız ile hep birlikte bu sürece dâhil olacağız. Özetle; Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu projeyi sadece kolumuzda değil, kalbimizde taşıyacağız.

- Şu anda Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kadın üye oranı nedir?

Şu an kadın üye oranımız yüzde 20.56, 2008 adet kombine bilet kadın taraftarımıza ait ve bu yüzde 5’e tekabül ediyor. Kadın sporcu oranımız yüzde 31.26, kadın çalışan oranımız yüzde 27. Bu rakamların artırılması için ekiplerimiz çalışmaya başladı bile. Biz HeForShe hareketi ile bir vizyon değişimi için ilerliyoruz ve pek tabii kendi evimiz önceliğimiz olacak. Kurumlar, kendileri değişmeden bir değişimin öncüsü olamazlar.

“Kadın başkan Türk futbolunu olumlu etkiler”

- Fenerbahçe Kulübü’ne bir kadın başkan hayaliniz var mı?

Tabii ne kadar güzel olur! Daha önce Eskişehir Demirspor Kulübü’nün kadın başkanı olmuştu. Geçtiğimiz ay, aynı kulüp bir başka kadın başkan daha seçti. Yurt dışında LaLiga ekibinden Valencia takımının kadın başkanı olmuştu. Burada ülke olarak potansiyelimizi hatırlamalıyız diye düşünüyorum. Kurtuluş Savaşı’nda Türk kadınının üstlendiği rolü, tarihimiz çok net ortaya koyuyor. Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde, Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı birçok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır. Cumhuriyet tarihimizde başta Başbakanlık olmak üzere devlet yönetim kadrolarında kadınlar birçok görev üstlenmiştir. Biz bu gelenekten geliyoruz. Sporda da Fenerbahçe’nin böyle bir konuda öncü olması hepimizi gururlandırır. Futbol çoğu zaman erkek egemen bir camia olarak düşünülüyor; ancak bu camiada kadınların önemli roller üstlenebileceğine inanıyorum. Bir gün belki Kulübümüze bir kadın sporseverin başkan olması, yaktığımız değişim ateşinin bir yansıması olarak Türk futbolunu olumlu anlamda dönüştürecek unsurlardan biri olur.

“Ortak dil rakiplerimizi de oyuna dahil eder”

Kadına şiddete karşı dayanışma çok önemli

- Rakip kulüpleri cinsiyet eşitliği için kurulan bu oyuna dâhil etmenin yolu nereden geçiyor?

İlk olarak kadınların spordaki yerinin önemini anlamak ve anlatmak çok önemli. Kulüpler arasında toplumsal cinsiyet eşitliği ya da topluma faydalı herhangi bir konuda ortak amaç ve hedef birliği olduğu takdirde kulüpler, taraftarlar arasındaki pek çok sorun da aşılmış olacak diye düşünüyorum. Bu hem ülkemize hem Türk sporuna hem de rekabete katkı sağlar. Bunun ilk ayağının toplumsal cinsiyet eşitliğine dair farkındalık yaratmak olabileceğini düşünüyorum. Bizim gibi “tam zamanı” diyebildikleri anda oyuna kendiliğinden dâhil olacaklar. Kulübümüzün öncülük ettiği bu toplumsal fayda projesine geniş kapsamlı karşılık verildiğinde, ortaklaşa farklı projeleri hayata geçirdiğimizde, kadına yönelik şiddete karşı tüm kulüplerce ortak bir duruş sergileyerek toplumda bu yönde bir bilinç oluşturduğumuzda, herkes eşitlik hususunda ortak bir dil konuştuğunda bu oyuna dâhil olmuş olacak. Kulüp üye ve çalışanların yanı sıra taraftar grupları içerisinde de ne kadar fazla kadın bu rekabette yer alırsa, oyunumuz o kadar büyür, zenginleşir ve değişim körüklenir.