Kilise fırınında İtalyan mutfağı

Rum Ortodoks Kilisesi Aya Strati Taksiarhi’ye ait 120 yıllık fırın binası üzerine kurulan Antica Locanda bir İtalyan lokantası. Renove edildikten sonra hizmete açılan lokanta için Beldan Erkkul-Gian Carlo Talerico çiftinin aşklarının ürünü denilebilir. Beldan hanım, İtalya seyahatinde tesadüfen tanıştığı yemek okulunun yöneticisi ve hocası şef Gian Carlo
ile 2009 yılında evlenmiş. Tolerico bir süre İstanbul’da Dolce Pastaneleri’nde çalışıp daha sonra kendi işini yapmak isteyince, bu lokantayı açmaya karar vermiş. Gidip görmek isteyenler için, Antica Locanda Arnavutköy’de, Adem Baba balıkçısının yanından çıkan sokak üzerinde Rum kilisesinin hemen yanında.

* Bu lokantanın arkasında bir aşk hikayesi var...
İyi yemek hazırlamak için sevgi
ve tutku şart. Gian Carlo her zaman
içimdeki tutkunun peşinden giden bir adamdı. Birbirimize âşık olduk, iki yıl
önce evlendik. İstanbul’a yerleştik ve
daha sonra burayı açtık.

* Mönünüzde neler yer alıyor?
Tamamen İtalyan yemekleri var. Soslarla hazırlanan taze makarnalar, başlangıç yemekleri. Makarnalar tamamen günlük hazırlanıyor. İtalya’nın birçok bölgesinden yemekler var. Toscana usulü, Roma usulü makarnamız var, Sicilya usulünü de ekleyeceğiz. Farklı ve daha küçük bir mönü tutmaya çalıştık. Ekmeklerimiz de yine burada pişiriliyor. Gian Carlo ile sürekli farklı yerlere gidip notlar alıyoruz ve farklılaştırıyoruz. Kesinlikle kopyala-yapıştır tariflere karşıyım. Diğer İtalyan lokantalarından farklı olmak istiyoruz ve aldığımız olumlu tepkilere bakılırsa bunu başarıyoruz da.
Lokantanın adı İtalya’da
çok görebileceğiniz bir isim

* Lokantanızda özel mönü var mı?
Yok. Bir tek cuma günlerine özel osso buco yemeği var. Cuma günü sadece onun için bile gelenler var. Gian Carlo kendini kısıtlamıyor şu gün şunu yapacağım diye. Çünkü standart olmak istemiyoruz.

* Lokantanın isminin hikayesi nedir?
Antica Locanda İtalya’da çok görebileceğimiz bir isim. Ama orada genellikle “locanda” kelimesinin önünde sahibinin ismi vardır. Çok eskiye dayanır bu, Roma İmparatorluğu’na kadar gittiği söyleniyor. Özellikle gezginlerin, seyahat edenlerin girip yemek yedikleri han da diyebileceğimiz, insanların konakladıkları yer. Ondan sonra restoran olarak, otel olarak ayrılıyor. Antica Locanda dememizin nedeni burasının çok antik bir yer olması. İkinci derece tarihi eser. Yanımızdaki Rum Ortodoks kilisesinin olması bile benim için çok özel. Çünkü Rum, Roma, Bizans, İstanbul örtüştü. İtalya’da da bu isimdeki yerler aile işletmeleri olur. Burası da öyle. Hem telaffuzu çok kolay, kulağa da hoş geldi ve bence yerini buldu.

“Bu tarihi görür görmez buraya gönül verdik”

* Dekorasyonu kim yaptı?
Buradaki işlem bir dekorasyon işi değil, basbayağı inşaat oldu. Biz bu mekanı devraldığımızda harabe halindeydi. İkinci derece tarihi eser olduğu için de bayağı inşaat yaptık. Benim çok yakınım olan yüksek mimar Turhan Kaşo lokanta için uygun yer arayışı içindeydi. Biz burayı bulunca onun da fikrini almak için buraya ilk onunla geldik.
O da hayalimizin çok içindeydi o zaman. O da görür görmez buraya bizim kadar gönül verdi. İçi sıfırdan yıkılıp yeniden yapıldı. Ama dekorasyon olarak en ince detayına kadar Turhan Kaşo’nun eseri.
Burası bir tarihi eser olduğu için Boğaziçi İmar Müdürlüğü ve Vakıflar
Genel Müdürlüğü’nden izin alındı. Bu yüzden açılması uzun sürdü.