“Şimdi daha güzel söylemek zorundayım”

Birçok kişi için son 10 yılın en başarılı grubuydu Model. Aralık ayının sonunda ise herkesi üzen bir haberle dağıldıklarını, Fatma Turgut’un solo olarak yoluna devam edeceğini öğrendik. Turgut’la Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de buluştuk. Solo kariyeri için çok heyecanlı olan Turgut, “Heyecanla birlikte stres de var ister istemez ama ben bildiğim en iyi işi yapmaya devam edeceğim. Kendime güveniyorum bu konuda. Bunun da altından kalkarım gibi geliyor” diyor.

- Özdemir Asaf şiirinden sözlerle Model’den ayrıldığınızı açıkladınız. Ben de şöyle sorarak başlayayım: “Bitti mi hikayeniz, bu ne biçim son böyle?”

Aslında olanı yazdım, elimden geldiğince naif ve samimi bir şekilde... Arkadaşlarımın planı haziranda gidip temmuz sonu dönmekti. Fakat vazgeçtiler dönme fikrinden. Amerika’da yaşamaya, orada müzik yapmaya karar verdiklerini söylediler. Bana “Model olarak devam et dilersen” dediler ama “Siz olmadıkça, ben niye sağımda solumda başkası varken Model adını devam ettireyim” dedim. Ki grupların birçoğunda vokalist hep solo olarak bir şeyler yapar. Benim hiç öyle bir hayalim yoktu ama böyle gelişti işler. Ben de hayatıma Fatma Turgut olarak devam etmeye karar verdim.

- Bu açıklamayı neden sosyal medya üzerinden yapmayı tercih ettiniz?

İnsanların en çok kullandığı ve haberdar olduğu mecra orası. O yüzden oradan duyurmanın mantıklı olduğunu düşündüm. Kalkıp da basın açıklaması yapamazdım, hiç gerek yok, öyle bir tarzım da yok. Kaldı ki orada söyledim diye işler büyüdü ve gelişti, böyle bir şey olmayabilirdi ama... Aslında dönmeyeceklerini bana temmuzda söylediler. Ben bekledim; ne yapacaklar, işleri ne şekilde ilerleyecek... Ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık... Hani öyle kafama esti de böyle bir tweet atayım demedim yani.

“Benim için de zor bir süreçti”

- Bu sadece onların Amerika’ya gitmesinden kaynaklı bir durum muydu? Yoksa içten içe bir anlaşmazlık mı vardı?

Yok hayır. Dediğim gibi gittiler, döneceklerdi aslında ama dönmemeye karar verdiler, olan bu.

- Böyle söylüyorsunuz ama sizden sonra onların da bir açıklaması oldu “Model bitmedi” diye...

Şöyle bir anlaşmazlık oldu sanıyorum, bundan çok rahatsızım: “Ben Model’den ayrıldım, Model’le yolculuğum bitmiştir” gibi bir ifade kullanmadım ama onlar benim ayrıldığımı düşündüler. Aslında ben olanı söyledim. Model bitti çünkü arkadaşlarım Amerika’da, ben buradayım. Böyle bir grup yapısı sürdürülemez. Grup dediğin şey bir aradadır, biz yıllarca birlikte yaşadık, bütün grupların da öyle yaşadığını düşünüyorduk. Burada bir oluşumduk biz.

- “Fatma Turgut olmazsa Model olmaz” diyen de, “Şarkıların çoğunu Can Temiz yazıyor, yeni bir solist bulurlar” diyen de var...

Mutlaka bulurlar birini, devam edilebilirler niye olmasın? Can’ın çok güzel bir kalemi var, çok güzel şarkılar yapıyor, eminim yapmaya da devam edecek. Ama biliyorum ki ben de bir şarkı bana ne söyletmek istiyorsa onu elimden geldiğince en iyi şekilde yapmaya çalışacağım. Aslında şu an benim üzerimdeki sorumluluk çok daha büyük. Eminim herkes eli belinde bekleyecektir “Bakalım şimdi ne yapacak?” diye. O yüzden şimdi şarkıları daha güzel söylemek zorundayım.

- Birçok kişi için son 10 yılın en iyi müzik grubuydunuz. Çok fazla üzülen oldu. Siz nasıl tepkiler aldınız?

Tabii ki üzülenler oldu. Bir taraftan da beklemediğim kadar çok insanın desteğiyle karşılaştım. “Biz senin yanındayız, eminim tek başına da çok güzel şeyler yapacaksın” dediler. Bu benim için de çok zor, ağır bir süreçti. Sanmayın ki üzülmedim, ben de çok üzüldüm. Ailenizden ayrılıyormuşsunuz gibi çünkü biz bir aileydik.

“Amacım para kazanmak değil”

- Bir de “Kara Fatma” ismiyle markalaşmak istediğinize dair bir haber okudum...

Genelde günlük hayatımda, sahnede hep siyah giyiyorum. Seviyorum siyahı. Günlük tişörtlerden tutun da sahnede giyilebilecek tasarım şeylere kadar sınırlı sayıda üretilen kıyafetler, anahtarlık, biblo, oyuncak gibi ürünler de yapacağım. Kuzenim Pelin Turgut illüstrasyon yapıyor, çok iyi bu işte. Logomu da o hazırladı zaten, uzaylı bir böceğe benziyor. “Kara Fatma”nın da başvurusunu yaptım, iki-üç hafta içinde tamamlanacak sanırım.

- Daha önce böyle bir merakınız var mıydı?

Kuzenlerim Pelin ve Ayşe zamanında çok çiziyorlardı. Ben de çok özeniyordum çünkü bende resim kabiliyeti çok azdır, neredeyse hiç yok hatta. Sonradan da böyle bir şey gelişti. Amaç para kazanmak değil aslında, bir marka oluşturup tekstil alanında da, ürün alanında da bir şeyler oluşturmak. Amerika’da Universal Stüdyoları’na gittiğinizde görüyorsunuz “Minions” terlikler, “The Simpsons” pijmalar, Darth Vader kafasından naneli şekerler... Orada birçok kişi bir tişört alıp evine bir anıyla gidiyor. Belki ben de sahneden “Çıkışta stantlarda şu var” diyemem ama internet üzerinden, sosyal medyamdan bu işi duyurup böyle bir şey yapmak istiyorum.

“Tekrar bir araya gelebiliriz”

- Şimdi neler yapmayı planlıyorsunuz?

Bir single daha yapacağım şubat-mart gibi. 2017 sonbaharda da Fatma Turgut olarak, içinde benim de şarkılarımın olduğu güzel bir albüm hazırlamayı planlıyorum. En az Model kadar iyi ve en az onun kadar ses getirebilecek güzel şarkılar yapmak istiyorum.

- Yine alternatif rock’la mı ilerleyeceksiniz?

Model’den çok ayrı bir şey yapacağımı düşünmüyorum. O üç-dört kişinin oluşturduğu bir kimyaydı, herkes kendinden bir parça koyuyordu. Şimdi ben Model’e koyduğum parçayı alarak kendi müziğime koyup içimden o an ne geliyorsa o şekilde yapacağım.

- Tekrar bir araya gelme gibi bir durum olabilir mi?

Zaman gösterir, ben hiçbir şey diyemem çünkü yarın bir gün tekrar buraya dönmek isteyebilirler. Model tekrar bir araya gelip bir şey yapabilir.

“Eski Fatma ile yaşanmazdı”

- Sert bir duruşunuz var ama gördüğüm kadarıyla duygusal birisiniz. Soğukkanlı mısınızdır?

Çok fena duygusalım hem de. Eskiden saman alevi gibi parlayıverirdim ama hayat öğretiyor o öyle değil diye. Çevremdeki yakınlarım da bir şeye sinirlendiğimde “Bir dur, bir sakin” dedikleri için onu öğrendim. Olmuyor çünkü keskin sirke küpüne zarar. Önceden çok fenaydım ama bundan iki-üç sene önceki Fatma ile zaten yaşanmazdı yani. Çok zordu, benim için de çok zordu hayat, çevremdekiler için de. Her şeyi zorlaştırıyordum, her şeye kızıyordum, kırılıyordum, alınıyordum.

- Bir kırılma noktası var mı peki?

Var. Çok üzüldüm çünkü kendine dönüp bakınca soruyorsun “Böyle bir hayat mı yaşamak istiyorsun yoksa her şeyin daha güzel olduğu, herkesin daha mutlu olduğu, kimsenin kırılmadığı, üzülmediği bir hayat mı?” diye. İki-üç senedir çok tatlı bir Fatma ile yaşıyorum yani.

“Herkes için güzel bir yıl olsun”

Son zamanlarda ülkece çok garip şeyler yaşıyoruz. Ben herkese şunu söylüyorum: “Biz hepimiz biriz, tekiz.” Dilerim güzel konserler vermeye, röportajlar yapmaya devam ederiz. Güzel şeyler konuşuruz, paylaşırız, herkes işine rahatça gidebilir, kimse tedirgin olmadan yürüyebilir. 2 Ocak doğum günümdü, bu defa herkes için şu dileği tuttum: Dilerim tanıdığım, tanımadığım herkes için güzel bir yıl olur.