Pazar Sübyancı avı

Sübyancı avı

26.01.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sübyancı avı

Sübyancı avı





Tarih her döneminde toplumları derinden etkileyen ve neticede insanlığın kanayan yarası haline gelen olaylarla doludur. Bana göre çağımızın cerahatli yaralarından biri sübyancılardır. Çocuklar bu canavarlardan nasıl kurtarılabilir? Söz konusu canavarlar nasıl cezalandırılmalı? İşte İngiltere’nin gündemine oturan (olası Irak savası dışında) konu bu. Çünkü her gün sübyancı şüphesi ile gözaltına alınan isimleri görür olduk medyada. Yoksa İngiltere sübyancıların, hem de tanınmış, soylu, zengin sübyancıların ülkesi mi olmaya başladı?
Ya sübyancı diye afişe edilen ve neticede suçsuz olduğu anlaşılan kişilerin yaşamlarına çalınan kara leke nasıl temizlenecek?
İngiltere’de geçtiğimiz aylarda ABD gizli servisinin yardımıyla gerçekleştirilen tarihin en büyük çocuk pornosu operasyonu neticesinde çok sayıda sübyancı ele geçirildi. Ünlü isimlerin yanı sıra polis memurlarının, milletvekillerinin ve hakimlerin de aralarında olduğu liste, ABD gizli servislerinin de yardımıyla hazırlandı.
12 Ocak günü İngiliz basınında eski pop müziği sanatçısı (Who grubunun gitaristi) 57 yaşındaki Pete Townshend’in yaptığı açıklamalar yer aldı. Hakkındaki soruşturmayı yürüten Metropolitan Polis Teşkilatı onun adını vermemiş olmasına rağmen Townshend, medyada gayri resmi olarak adının açıklanması üzerine, kendini savunma zorunluluğunu hissetti. İnternette çocuk pornosu yayınlanan paralı bir siteye girdiğini itiraf etti. Townshend bir sübyancı olmadığını, bunu çocuklarla seks yapmaya karşı yürütülen kampanyaya yardım etmek üzere yazdığı kitaba kaynak bulmak için yaptığını söylüyor. (İyi hoş da da böyle bir siteye para verip dolaylı olarak neden para kazandırdı o zaman?)
Tutuklanan Townshend bir gün sonra kefaletle serbest bırakıldı. Bu olayın hemen ardından televizyon programları sunucusu Matthew Kelly, 1970’lerdeki çocuk tacizi soruşturmalarıyla ilgili olarak tutuklandı ve içeride bir gece geçirdi. Polisin, aralarında Jonathan King (tanınmış pop müziği yapımcısı) ve arkadaşlarının da olduğu ünlü şarkıcı, artist ve politikacıların geçmişlerinin araştırıldığı bir soruşturmayı yürüttüğü haberi gazetelerde çıkmaya devam ediyor.

Suçlananların hayatı, beraat etseler dahi mahvoluyor
Peki şimdi sıra kimde? Bundan sonra medyada çocuk tacizi veya pornosu ile suçlanıp teşhir edilecek ünlü veya ünlüler kimler? Çemberin hep aynı yerde başlayıp aynı yerde bittiği görülüyor. Önce paparazzi medyasında "çok iyi tanınan bir ismin çocuk tacizi veya pornosu ile ilgili olduğu" haberleri çıkıyor, ardından bir gazete bu ismi ifşa etmeye karar veriyor. Daha sonra polis medyanın gözü önünde (bundan kaçış yok tabii) bu kişiyi gözaltına alıyor; bir insanın hayatı, suçlamalar asılsız çıksa ve mahkemede beraat etse dahi mahvoluyor.
Gary Glitter ve Jonathan King’in durumu hariç tabii. Bazı zanlıların işledikleri korkunç suçlar mahkemede sabitleşiyor, bunlara bir diyeceğimiz yok. Ama Southampton futbol kulübünün eski menajeri David Jones’un başına gelenler çok acı. Mahkemede jüri tarafından suçsuz bulunmasına rağmen, Jones hayatının sonuna kadar bir kere suçlanmış olmanın yükünü sırtında taşımak zorunda. Suçsuzlara haklarını, hem medya bazında hem de hukuki açıdan geri verecek tedbirlerin sistemin bir parçası olması şart.
Townshend ve Kelly’nin durumlarında davanın adil olarak yürütülmesi sizce mümkün mü? Townshend’in geçen haftaki sözleri durumunu çok açık olarak özetliyor: "Daha suçlanmadım ama işim şimdiden bitik."
1980’lerin sonuna kadar medyanın zanlıyı mahkemeden evvel yargılaması İngiltere’de yasaktı ama bunu pratikte yürütmenin zorlukları yüzünden kanun değiştirildi. İnsan haklarını savunan Liberty adlı derneğin başkanı John Wadham "Adaletin kişilere, topluma eşit olarak dağıtılması ilkesi demokraside esastır ve neler olduğunu bilmek toplumun hakkıdır" diyor. Peki, mahkemece suçu daha sabitleşmemiş zanlıların veya suçsuz bulunanların hakkı nasıl korunacak? Hem insan hakları savunucuları hem de hukukçular, polisin ve medyanın kendi davranışlarını kontrol altında tutması gerekliliğine inandıklarını söylüyor. Polis teşkilatının, emirleri altındaki bütün polislere soruşturma altında olan hiç kimse hakkında dışarıya bilgi sızdırmamasını emretmesine rağmen, ünlülerin adlarının basına sızması kaçınılmaz. Bu da onların adil olarak yargılanmasını her zaman önler.
İngiltere şimdi bu bıçak sırtı dengeyi nasıl sağlayacağını tartışıyor.