Pazar “Tekrar savurganlığa dönmemiz 5-6 yılı bulur”

“Tekrar savurganlığa dönmemiz 5-6 yılı bulur”

04.10.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Arman Kırım, geçtiğimiz aylarda çıkardığı “Krizden Nasıl Çıkarız: Durgunluk ve Belirsizlik Döneminde Şirket Yönetimi Rehberi” adlı kitabında, binlerce girişimci ve yöneticiye pratik çözüm önerileri sunuyor.

“Tekrar savurganlığa dönmemiz 5-6 yılı bulur”

Hürriyet gazetesindeki “Simit-Havyar” köşesinde yazdığı yemek yazılarıyla da bilinen Kırım’la Milliyet yazarı Güngör Uras’ın yazılarında konu ettiği meşhur “Ayşe Teyze”nin krizde nasıl davranması gerektiğini de konuştuk.

Haberin Devamı

Kitapta ekonomik krizin dibini gördüğümüzü söylüyorsunuz. Şimdi ne olacak?
Bu krizde bütün basın sürekli “Krizin dibi ne zaman?” sorusunun yanıtını aradı. Krizin dibini şimdi gördük, tsunami devri bitti, şimdi sorulması gereken soru şu: Bu dev dalgalardan sonra ortalığı nasıl toparlayacağız? Bana göre çıkış daha birkaç yıl sürecek.

Şirketler bu dönemde krizden çıkmak için ne yapmalı?
Herkes işlerin düzelmesini bekleyip “İşler düzelince bizim işimiz de düzelir” beklentisinde. Halbuki işlerinin düzelmesi sana bağlı. Sen bir şeyler yaparsan düzelir, yapmazsan düzelmez. Böyle bir dönemde öncelikle dayanıklılığı, ikincisi satışı artırman lazım. Şu anda her sektörde satışlar gebermiş vaziyette. İnşaat sektörü yüzde 50, perakende sektörü yüzde 15’ten daha fazla daraldı.

“Bu şartlar altında da çok iyi ekmek kazanılabilir”

Kitapta “kriz zamanında önemli olan karşılanmamış müşteri ihtiyacını karşılayabilmek” diyorsunuz. Bir örnek verir misiniz?
En az beş yıl daha eski şen şakrak günler geri dönmeyecek. Amerika’da tasarruf eğilimi arttı çünkü borçlu insan sayısı çok fazla, insanların borçlarını ödemesi lazım. Petrol fiyatları düştü, Arapların elinde de o kadar para kalmadı. Çetin geçecek beş yıla şirket olarak, ülke olarak hazır mıyız? İddiam şu; bu şartlar altında da çok iyi ekmek kazanılabilir.

Nasıl?
Buna “keşif gözlükleri” dedim. Hem iç, hem dış piyasalarda yepyeni talep fırsatları var. Burada önemli olan o ihtiyaçların ne olduğunu tespit edip tüketici daha neye ihtiyaç duyduğunu bilmeden bunu ona sunmak.

Buna örnek verebilir misiniz?
Örneğin Koton firmasında biz bu yıl kadınların karşılanmamış ihtiyaçları nedir diye araştırmaya başladık. Şunu gördük, göğüsleri büyük kadına da, küçük kadına da biz aynı gömleği satıyoruz. “Bana fit” koleksiyonunu çıkardık. Bu “Bana uygun” demek. Yani 38 beden bir gömleğin aynından üç farklı kalıp ürettik. Bu kadar basit bir şeyi tekstil sektöründe şu ana kadar kimse düşünmemiş! Bu bir talep inovasyonu mesela.

“Yeni trend evde oturmak”
Kitabınızda bahsettiğiniz kesişen trendler nelerdir?
Krizden sonra çok sayıda insan işsiz kaldı, çalışanlar da fazla para harcamamaya başladılar, evin içinde zaman geçirme trendi artmaya başladı. ABD’de internet üzerinden DVD satan bir firma işlerini çok büyüttü. Evde yemek yeme arttığı için Heinz konserveleri, Heinz ketçapları inanılmaz çok satmaya başladı. Sebze tohumu satanların işleri arttı. Çünkü ABD’de insanlar kendi bahçelerinde kendi sebzelerini yetiştirmeye başladı.

Ayşe Teyze krizde mutfak alışverişini nasıl yapmalı?
Kriz olsun olmasın pazara gideceksin. Hangi sebze-meyve en ucuzsa onu alacaksın. En kaliteli sebze mevsiminde yetişen sebzedir, mevsiminde de her sebzenin fiyatı düşer. Ben her zaman kıyılmış domates konservesi alınmasını tavsiye ediyorum, çünkü o konserveler mevsiminde çıkan en ucuz domatesle yapılmıştır. Yani en ucuz sebzeyi alacak, bir gurme kalitesinde yemek yiyor olacaksın.

Peki Ayşe Teyze giyiminden kuşamından nasıl tasarruf yapacak?
Ayşe Teyze’nin tasarruf yapabileceği markalar çıkıyor ve çıkacak. Örneğin Avrupa’da H&M markasından herkes alışveriş yapabilir, çünkü ucuz. Ikea bu yıl tarihi satış rekoru kırdı çünkü hem tasarımı güzel, hem kaliteli, hem de ucuz. Ayşe Teyze de artık oraya gitmeye başladı. Doğru iş modeli yaparsanız işiniz gelişir. Kitabım da bunu söylüyor, “Ağlamayın, doğru gözlükle bakın” diyor.

Yani bugüne kadarki ezberlerin bozulması gerekiyor.
Şimdi yeni bir kampanya çıktı, “Al, ver, ekonomiye can ver” diye. İyi de kardeşim neyle alayım, cebimde para yok! Sen ekonomiye bir yerden bir kanal aç, insanlara iş ve istihdam sağla, ondan sonra almasını ve vermesini bekle.

Haberin Devamı

“Louis Vuitton krizde en başarılı lüks marka oldu”
Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak mı?
Artık tutumlu olma dönemine girdik! Şirketler de, tüketici de, üretici de tutumlu olmak zorunda. Ne zaman savurganlığa döneriz? 5-6 yıldan önce olmaz bu.

Peki lüks markaların yeri ne olacak?
Onlar da değişecek. Artık lüks alışveriş yapan tüketici de yılda beş çanta yerine bir çanta alıyor ama en kalitelisini, aradığı her şeyi bir arada bulabileceği çantayı alıyor. Örneğin Louis Vuitton geçen yılın en başarılı lüks firması oldu. Neden? Louis Vuitton’un başındaki adam bunu şöyle açıklıyor: Bizim için dört unsur önemlidir; malın kalitesi, dizaynı, mağaza ortamı ve fiyatı. Louis Vuitton bu krizde kaliteyi artırdı, dizayna daha çok önem verdi, mağaza ortamını daha da güzelleştirdi ama fiyata dokunmadı. Dolayısıyla da tüketici her türlü kıyafetiyle giyebileceği en kaliteli, en iyi tasarım çantayı alıyor. Dolayısıyla lüks marka bile tutumluluğa yöneldi.

Bu yeni döneme uyum sağlayamayan firmalar...
Onlar da var. Örneğin Starbucks’ta hem çok ciddi satış kaybı var hem de marka değeri kaybı var. İnsanlar bir bardak kahveye o parayı vermek istemiyorlar. Onun rakibi kim çıktı? McDonalds’ın çıkardığı McCafe! Türkiye’de yok ama Avrupa’da birçok yerde var, Starbucks’ın sattığı bütün o kahveleri 1 avroya satıyor.

Haberin Devamı

“Krizi öngöremediler. İktisat bilimi öldü! Makro iktisat öldü!”
Siz bir de döviz kurunu bilmek Allah’a mahsustur diyorsunuz...
Evet doğru. Döviz kurunu etkileyen bir milyon faktör var ortada, kimse bilemez. Spekülatör risk alan adamdır, Allah yardım ederse para kazanırsın, etmezse kazanmazsın. Bak yine Allah var işin içinde (Gülüyor).

Peki iktisat biliminden bahsedecek olursak...
İktisat bilimi öldü! Makro iktisat öldü. Bu teori yüzünden dünyanın en büyük krizi geldi. Ayrıca hiç bir makro iktisatçının bu krizden nasıl çıkılacağına dair en ufak bir fikri de yoktu. Krizi öngöremediler, gelen krizin altından nasıl kalkacağımızı bilemediler. Buna bilim
denir mi? Makro iktisat çöptür! Değişmek zorunda!

Haberin Devamı

Yemek yazarı da olan Prof. Arman Kırım’dan krize uygun “lüks” tarifler
Creme Vichyssoisse
Tüm zamanların en muhteşem Fransız çorbalarından biri sayılan Creme Vichyssoisse (Krem Vişisuaz) adı lüks, kendisi en ucuz çorbalardan biri.
Malzemeler: 1 çorba kaşığı tereyağı, 3 adet pırasanın beyaz kısımları (temizlenmiş ve doğranmış), 3 orta boy patates (küçük küpler halinde doğranmış), 4 su bardağı su.
Yapılışı: Tereyağını kalın tabanlı tencerede eritin. Pırasaları ekleyip orta-hafif ateşte yumuşayana dek çevirerek pişirin. Pırasaların yanmamasına dikkat edin. Tuz-karabiber koyup patatesleri ekleyin. Suyu koyup kaynama noktasına getirin ve hemen ateşi kısıp 30 dakika pişirin. Tüm karışımı blender ile püre haline getirin. Temizlediğiniz tencereye geri koyup tekrar ısıtın. Çok koyu olmuşsa biraz süt ekleyin. Çorba kaselerine boşaltın.

Haberin Devamı

Hamsili sigara böreği
Malzemeler: 12 adet temizlenmiş, kılçığı, kafası alınmış hamsi ve 1 adet hazır yufka.
Yapılışı: Yufkadan sigara böreği yapmaya uygun şekilde 12 adet üçgen kesin. Hamsiyi üçgenin geniş tarafına yerleştirin, sarın ve hamurun ucunu suyla ıslatıp yapıştırın. Kızgın yağda kızartın. Yanında acısız domates ezmeyle servis edin.