Pazar "Vazgeçmek tabiatıma uygun değil"

"Vazgeçmek tabiatıma uygun değil"

20.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Müzik öğretmenliği yapmayı sürdüren pop müzik sanatçısı Candan Erçetin bir yandan konserler veriyor bir yandan yeni albümü için hazırlık çalışmalarını sürdürüyor

Vazgeçmek tabiatıma  uygun değil

Candan Erçetin klasikleşmiş Fransız şarkılarından oluşan beşinci ve son albümü "Candan Erçetin Chante Hier Pour Aujourdhui / Candan Erçetin Dünün Şarkılarını Bugün Söylüyor"un satışlarının tahmininden yüksek olması nedeniyle şaşkın. Şarkı söylemenin kendisi için nefes almak kadar doğal olduğunu söyleyen Erçetin için başarı küçük şeylerde gizli. Yaşam felsefesi ise olduğu gibi görünmek. Bir klasik haline dönen Harbiye Açıkhava Konserleri bu yıl sizin vereceğiniz konserle başlayacak. Bu konserlerdeki atmosfer sizin için ne ifade ediyor? Bu yılki konserde bir sürpriziniz olacak mı? Açıkhava Konserlerinde ikişer konser yapıyorum. İki yıldır da Most konserlerinin açılışını gerçekleştiriyorum. Açıkhavada bu yılki ilk konserimi 3 Haziranda yaptım. Most konserlerinin açılışı bu yılki üçüncü Açıkhava Tiyatrosu konserim olacak. Biz ekip olarak genellikle her yıl yeni bir dekor ve mutlaka repertuvara eklenmiş yeni bir renk ile seyircimizin karşısına çıkıyoruz. Haziran konserleri için hazırlamış olduğumuz yenilikleri Most konserlerine hatta 25 Temmuzda başlayacak batı ve güney turnemize de taşıyacağız. Büyük mekan konserleri (ki bunların içinde en görkemlilerinden biri İstanbul Açıkhava Tiyatrosudur) tabii ki hem bana hem de izleyenlere çok farklı bir atmosfer sunuyor. Biz birlikte şarkılar söylemek için buluşuyoruz, bunun keyfini kelimelerle anlatamam, orada olmak lazım. Sahneye çıktığınızda neler hissediyorsunuz? Her zaman heyecanlı oluyorum. Bu heyecan öyle diz titremesi gibi algılanmasın. Daha çok paralize olmak gibi. Allahtan en geç üçüncü şarkıdan sonra o duygudan sıyrılıyorum. Sahneye verilen 2-3 bin wattlık ışıklar yüzünden kocaman bir boşluğa söylüyormuş gibi durmakla beraber karşımdaki 5 bin kişinin varlığını çok kuvvetli hissediyorum. Çok garip bir duygu, müthiş bir akım, benden onlara onlardan bana. Son albümünüzde ticari kaygı duymadınız. Peki albümün satışları ne durumda? Tepkilerden memnun musunuz? Albümün satışı ile ilgili tahminlerim çok mütevazı idi. Şu anki satış rakamı benim tahminimi dörde katlamış durumda. Hepimiz şaşkınız, beklemiyorduk. Hep güzel şeyler duydum albüm hakkında. Tabii ki bazı şarkıların orijinal hallerini daha çok sevenler var. Ama bu albüm o şarkıları hiç tanımayan gençlere bir köprü niteliğinde düşünüldü. Bazı şarkılarda modern anlayışla yapılmış düzenlemelerin tercih edilmemesi çok doğal. Fransızca ve Türkçe şarkı söylemek arasında ne gibi farklar var? Fransızca söylediğiniz zaman dünya üzerinde daha çok insanla bu duyguları paylaşma ihtimaliniz var. Tek fark bu. Tabii ki özellikle Fransız şarkılarının sözleri İngilizce pop geleneğinde olduğu gibi basit ve hafif değildir. Şarkının tüm duygusu neredeyse sözlerdedir. Duygusunu yoğun iletmezseniz şarkı silinir gider. Seçtiğim tüm Fransızca şarkıların anlamlarını bugünün yaşam koşullarına uydurarak yorumlamaya çalıştım. Sizi en çok şarkı sözü yazmak mı, beste yapmak mı, söylemek mi tatmin ediyor? Şarkı söylemek benim için nefes almak kadar doğal. Söz ve müzik yazmak ise onun hemen arkasından geliyor. Başkalarının şarkılarını da büyük bir keyifle söylüyorum. Diğer şarkılardan farklı olarak şarkılarınızda hayatı sorguluyorsunuz. Ben hayatı, kendimi, yaşananları zaten sorguluyorum, bu bazen şarkılarıma da yansıyor; hepsi bu. Başkalarından söz seçerken de edecek bir lafı olanları tercih ediyorum hep, salt şarkı olsun diye yazılmış olanları değil. İçinde Türk Dil Kurumu başkanının da bulunduğu bir jüri tarafından Türkçeyi en iyi kullanan Türk hafif müzik sanatçısı seçildiniz. Türkçeyi güzel konuşmak adına özel bir çabanız var mı? Tabii ki var. Hatta konuştuğum her dili güzel ve doğru konuşmak adına özel çabam var. Türkçe şarkı söylerken en zor dillerden biri. Hecelemeleri ve fonetiği melodi yapısına uydurmak ve bunun yanında duyguyu kaybetmemek epeyce çalışma gerektiriyor. Öğretmenlik yapmanın müziğinize ne gibi getirileri oluyor? Müziğime bir katkısı olduğunu düşünmüyorum ama hayatıma katkısı mutlaka vardır. Her ders gününün ardından yorgun ama mutlu dönüyorum eve. Derslerde benim profesyonel yaşamımı hiçbir zaman konu etmiyoruz. Diğer medyatik isimler gibi her gece başka bir mekanda görünmüyorsunuz. Nasıl yerlere gitmekten hoşlanıyorsunuz? Çok gürültülü ve kalabalık mekanları oldum olası sevmedim. Yanınızdakiyle konuşmaya kalkmak bile müthiş ses kısan bir şey. O yüzden ben dostlarımla ya evlerde ya da sakin restoranlarda yemek yemeyi ve sohbet etmeyi tercih ediyorum. Konserler, yeni albümün hazırlıkları... Son zamanlarda başka neler yaptınız? Her an aklım yettiğince, elim erdiğince bir şeyler yapıyorum. Okuyorum, gözlüyorum, soruyorum, öğreniyorum. Geçen hafta Pariste 15 günlük bir öğrencilik hayatı yaşadım. Bir enstitüde özel bir hocayla edebi kelime haznemi geliştirmek üzerine çalıştım. Her akşam ödev yaptım. Koca şehirde tek başıma öğrenciliğin keyfini tekrar yaşadım. Öğrendiklerim işime yarayacak mı bilmiyorum ama yapmak istediğim bir şeydi ve bunu gerçekleştirmek beni mutlu etti. "Başarı çok göreceli" Başarılı olmanıza ne yardım etti? Bana göre başarı çok göreceli. Sizin başarı dediğiniz şeye ben veya bir başkası aynı yorumu yapmayabilir. Bence başarı küçük becerilerin toplamı. Ailemin başladığım her işi bitirmem konusunda bana öğrettiği her şeye minnettarım. Sizi başarılı ve diğerlerinden farklı kılan nedir? Ben hiçbir zaman başarılı kelimesini hemen benimsemiyorum. Farklılık konusuna gelince, bu sanırım kendim gibi olmak istemekten kaynaklanıyor. Kendimi tekrar etmekten çekinirim. Sizce gerçek başarı nedir? Ne zaman "İşte şimdi başardım" dersiniz? Birine verdiğim randevuya saatinde yetiştiğimde, yapmayı planladığım bir işi zamanında bitirdiğimde, çalışma masamı topladığımda... Bana göre başarmak hep küçük şeylerde gizli. Başarısız olduğunuzu düşündüğünüz anların nasıl üstesinden geldiniz? Vazgeçmek pek tabiatıma uygun değil. Tam tersi yeni zorlukların altına girmek bana üretkenlik adına daha yakın geliyor. En favori üç filmi: "Cennet Sineması", "Rembetiko", "Sevgili". En son okuduğu kitap: "Bir Troia Masalı". En son dinlediği albüm: "Quelquun qui ma dit", Carla Bruni. En son izlediği film: "25. Saat". Candan Erçetin'in favorileri