Editörün Seçtikleri Apo burada Po nerede?

Apo burada Po nerede?

17.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Apo burada Po nerede?

Apo burada Po nerede

       2. DÜNYA Savaşı sonrasının Avrupa'sı aslında tam bir "paradokslar yatağı."
       Avrupalılar bir yandan birleşmek istiyor, sınırları kaldırmak, tek para birimine dönüşmek, sözün kısası bir Avrupa "ulus devleti" yaratmak için çırpınıyorlar, öte yandan yine Avrupa'da "ayrılıkçılık kavgaları", ateşin üzerinde patlayan mısırlar gibi birbirini izliyor.
       Ama çoğu ayrılıkçı hareketin sesi de şöyle ya da böyle kesiliyor.
       Örneğin, İspanya'daki BASK olayı. Yıllardır kanlı bir mücadele sürüp gidiyor
       Majeste Kraliçe'nin İngiltere'sinde de İrlanda tek değil. İskoçlar arasında "ayrılıkçılık davası" güdenler çok.
       Fransa'da Korsika'lılar, bir başka "ayrılıkçı savaşım" örneği veriyorlar. Zaman zaman kan döküyorlar.
       Belçika'da Valon - Flaman kavgası hiçbir zaman bitmeyecek.
       Çek Cumhuriyeti'nin başını ağrıtan ayrılıkçılar "Südet Almanları"
       Romanya'da, Slovakya'da "ayrılıkçı sesler" bu iki ülkede yaşayan Macar azınlıklardan geliyor. Hatta Çingenelerin bile zaman zaman "Çingene Cumhuriyeti Show"ları yaptıkları bilinen bir başka olgu.

       "Çizme" nin Kuzeyinde zenginler yaşıyor. Güneyde yoksullar. Bunlar İtalya'da tanık olunan "ayrılıkçı" gevezeliğinin iki örneğini veriyorlar. Sardunya, Sicilya gibi adalar da "ayrılıkçı" lık kavgasında kendi seslerini yükseltme hevesindeler.
       Türkiye'nin Güneydoğu'sunda bölücülük başlatan, on binlerce insanın yaşamını karartan, oluk oluk kan akmasına neden olan PKK'nın ele başısı Abdullah Öcalan, şimdi "ayrılıkçılık kavgası"nda İtalya'dan medet umuyor. İtalyanlar da bu "APO" yu konuk ediyor. Kendi ülkelerindeki ayrılıkçı akımları, İtalyan Birliği'ni oluşturmadan önce yaşadıkları faciaları anımsamadan, eli kanlı teröriste şapka çıkarmaya yelteniyorlar.
       Aslında İtalya ulusal birliğini güç bela sağlayabilmiş bir ülke. Bugün İtalya'da "ayrılıkçılık heveslerini"ni en fazla duyurabilmiş olanlar, "Kuzey Birliği" flaması altında birleşmiş görünen bir bölüm Kuzeyliler.
       Kuzeylilerin zenginliklerini, ülkenin öteki kesimlerinde yaşayan insanlarla paylaşmak zorlarına gidiyor. Üstelik, verdiği vergilerin başkent Roma'daki bürokrasinin elinde çarçur edilmesine, yolsuzlukların ayyuka çıkmasına ayak diriyor. Ülkenin Güneyinde yaşayanlar için "Kuzey'in sırtından geçinen sülükler" diyor.

       Kuzeylilerin ayrılıkçılık davasına son olarak 1941 doğumlu, tıp öğrenimi görmüş bir maceraperest olan Umberto Bossi önderlik etmeye kalkıştı. Bossi, Po ovasında bir Padavia Devleti kurma hayaliyle harekete geçti.
       Kendisini silahlı ayrılıkçı kavgadan uzak tutan Bossi'nin başını çektiği ayrılıkçı Kuzey Birliği 1984 yılından itibaren palazlanmaya başladı. 1990 seçimlerinde küçümsenmeyecek bir başarı sağladı. Hatta Silvio Berlusconi önderliğindeki koalisyona bakan bile verdi.
       1996 Nisan'da yapılan seçimlerde ise Kuzey Birliği yüzde 10.6 oy aldı.
       Aynı yılın sonlarına doğru Bossi'nin Kuzeyli ayrılıkçıları gemi azıya aldı. Aslında işe "federasyon" istemi ile başlamışlardı. Ama "federasyon çağrıları" kısa sürede "bağımsızlık çığlıkları" na dönüştü. Öyle ki, Kuzey'in okullarına Güneyli öğretmen kabul etmeyeceklerini bile açıkladılar.
       Bossi'nin çevresinden "saf Padania ırkından bir Padania Cumhuriyeti" kurma gayretine düşenler belirdi.
       1996 yılı Eylül ayı ortasında düzenlenen referandumla "Padania Cumhuriyeti" ilan edildi.

       Bossi, kendisini Hindistan'ın ulusal bağımsızlık kahramanı Mahatma Gandi gibi görmeye başladı. Padania "Avrupa Birliğine girmeli" düşleri bile güdüyordu. Kimilerine göre ise Bossi, "su katılmadık bir ırkçı" idi. Cumhuriyet ilan edilirken üzerinde Bossi'nin portreleri bulunan 100 bin liretlik Padania banknotları bastırıldı, Padania yurttaşları için "kimlik kartları" hazırlandı.
       Ama tüm bu çabalar kısa sürede eridi gitti. Birliğe baskın üzerine baskın düzenleyen İtalyan polisi, Bossi'nin deyim yerindeyse boğazına sarıldı.
       Oysa Bossi hayalini gerçektirebilseydi Milano, Torino, Venedik, Bolonya, Cenova gibi kentleri içine alan 103 bin kilometre karelik alanda 30 milyonu aşan nüfusu ile bir Padanya Cumhuriyeti hayat bulacaktı.
       Ve "Padania Cumhuriyeti" ni mahkum eden İtalyanlar şimdi, "müttefiki geçindikleri" bir başka ülkenin, eli kanlı bölücüsünü kucaklayacak gibi görünüyorlar.
       Oysa, makarnacıların ülkesinde "ayrılıkçılık" bir gün gelecek yine dert olacak.



Yazarlar