01.04.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi (YİH) İç Hastalıkları Klinik Şefi Doç. Dr. Sedat Demir, yaptığı açıklamada, "Bahar yorgunluğu" olarak bilinen durumun havadaki nem ve iyon dengesinin değişmesiyle ortaya çıktığını söyledi. Baharın gelmesiyle birlikte güneşin daha etkin olmaya başladığını, bunun da havadaki nem miktarını artırdığını anlatan Demir, bu durumun ise havadaki elektrik yükünün değişmesi anlamına geldiğini belirterek,
"Elektrik yükündeki değişim sadece insanları değil doğadaki tüm varlıkları etkiliyor" dedi.
Demir, havada pozitif ve negatif olmak üzere iki türlü iyon bulunduğunu dile getirerek, "Havadaki pozitif iyonlar arttıkça insanlar kendilerini daha zinde ve mutlu hissediyorlar. Negatiflerin artması ise bahar yorgunluğu denilen belirtilerin ortaya çıkmasına neden oluyor" diye konuştu.
"Şehirliler daha çok hissediyor"Havadaki basınç değişikliklerinin de bahar yorgunluğunu tetiklediğini ifade eden Demir, şunları söyledi: "Şehirler ve kırsal alanlar arasında bu anlamda fark var. Şehirlerde hava kirliliğinin yoğun olması, taşıtların egzozları ve sanayi atıkları,
havadaki negatif iyon yükünün artmasına neden oluyor. Bu nedenle şehirlerde yaşayan insanlar bahar yorgunluğunu daha yoğun hissediyorlar. Kırsal kesimlerde yaşayanlarda bunun etkileri daha hafif şekilde görülüyor."
Beslenme ve sporun önemi
Bahar aylarında hastaların en sık kas ve baş ağrılarıyla, çabuk yorulma şikayetleriyle kendilerine başvurduklarına değinen Demir, bahar yorgunluğundan korunmak için bol sebze-meyve yenilmesi, B, C vitaminleri ile potasyum yönünden zengin gıdalarla beslenilmesi, ayrıca günde 2-2.5 litre su içilmesi ve düzenli spor yapılması gerektiğini bildirdi. Sedat Demir, bahar yorgunluğunun bazı ciddi rahatsızlıkları maskelemesinin söz konusu olabildiğini belirterek, belirtilerin birkaç günden fazla sürmesi halinde mutlaka doktora başvurulması gerektiğini