Kurt Cobain’in trajik vedasının ardından Nirvana dağılmış, diğer üyeler Krist Novoselic ve Dave Grohl ise içinden çıkamadıkları, onları müzikten hatta her şeyden uzaklaştıran bir 6 ay yaşamışlardı. Grohl güneşi yine müzikte buldu. Nirvana ismiyle Kurt’süz devam edilemeyeceğinin farkındaydı. Bambaşka bir ekiple, yanında Krist dahi olmadan Foo Fighters mahlasıyla kariyerini sürdürdü.

Yeni bir topluluktu bu. Yine de dinleyici kitlesinin nereye ait olduğu belliydi. Konserlerde ısrarla Nirvana şarkıları talep ediliyordu. Bir tekini bile çalmadılar. 1994 öncesinden gelen sorularla karşılaştılar. Nirvana’dan yadigar kaldıklarını reddetmek tek başına herhangi bir anlam ifade etmezdi belki, ancak Foo Fighters neredeyse imkansızı başardı. Grup şu günlerde 20. yılını kutluyor ve artık ön cephedeki Rock ekipleri arasında. Bu 20 yılın en önemli kırılmasını ise Grohl şöyle anlatıyor: “Birçok insan ‘Nasıl olur da Nirvana üzerinden böyle bir işe girişirsin’ havalarındaydı. Yeni olanı istemiyorlardı, sadece onların aklında nasılsanız, öyle kalmalıydınız. Foo Fighters’ın en zor günleri işte o kendini kanıtlamaya çalıştığı dönemdi. Her yeni albümle bunu başardık.”

Dün akşam saatlerinde Liam Gallagher’ın Twitter’dan yaptığı “Beady Eye are no longer” açıklaması bana Foo Fighters’ın distopik izdüşümünü anımsattı. Sonuç olarak Foo Fighters'ın ilk çeyreğine bile yaklaşamadan sona erdi Beady Eye. Ortadaki koşullar da farklıydı elbette. Oasis, Nirvana’daki gibi bir üyenin trajik vedasıyla değil, kavga gürültü arasında ‘ben artık yokum’ diyerek geri çekilmesiyle son bulmuştu. Noel Gallagher’ın 2009'daki bu resti, esas adam olmadan devam edilemeyeceğinin kanıtıydı. Noel, Oasis’in altın yıllarının yaratıcısıydı kimilerine göre. Onun olmadığı bir yerde grubun devam etmesi anlamsızdı. Liam eli gördü ve artırdı. Oasis perdesini bir kenara bırakarak Noel haricindeki aynı ekiple Beady Eye’ı kurdu. İlk röportajların birinde söylenen söz şuydu: “Artık daha demokratik bir grubuz.”

Şubat 2011’de Different Gear, Still Speeding adlı ilk albümlerini yayınladıklarında Manchester civarındaki yakın takipçilerin ötesinde mesafeli bir karşılık aldılar. Her şeye baştan başlamak gibiydi. Oasis frontman’i kimliğiyle 2008 yılında çıktığı son konserlerin birinde Londra’daki bir stadyumu inletirken sadece 3 yıl sonra daha samimi, daha küçük mekânlara dönmüştü Liam. Röportajlardaki sorular abi Gallagher’la yaşanan kavgaya ve Oasis’in dağılışına dairdi. Konserlerde ısrarla Oasis döneminden şarkılar talep ediliyordu. Liam direnmedi ve özellikle Latin Amerika ile Uzakdoğu turlarında 1994’ten 2008’e kadar Oasis külliyatına Beady Eye sahnesinde alan açtı.

Öte taraftan yerin dibinde bir karşılığı yok Different Gear, Still Speeding’in. Okyanusun diğer tarafında Letterman onları uzun soluklu bir konser yayınına davet etti. Kendi evlerinde Jools Holland’a bağlandılar ve tüm Ada’da sold-out konserlere çıktılar. Sadece Birleşik Krallık’ta ilk haftadan 100 bin adet satış rakamına yaklaşılması bir yana, içerikteki şarkılar da temelleri güçlü bir müzikal çizgideydi. 1990’ların britpop’undan çok 1960’ların sınırlarıydı bu ve Liam’ın vokali tüm enstrümanların bir adım önündeydi. İlk üç sırayı oluşturan Four Letter Word, Millionaire ve The Roller’la tüm kartlarını ilk nefeste sergileyen, üstelik kapanışa yakın tekrar zirveye koşan başarılı bir kayıttan söz ediyoruz.

Geçtiğimiz yılın ortalarında çıkan iki no’lu stüdyo çalışmaları ise salt ismindeki BE vurgusuyla değil, sound’uyla da kendilerini buldukları bir albümdü. 50 yıl öncesinin hizası yine vardı, ancak modern Rock ve Roll kanalları geri plandan genele dağılıyordu. Albüm yayınından birkaç ay evvel ilk teklik olarak duyurdukları Flick of the Finger’ı dinlediğim ilk anı hatırlıyorum. Bir tür manifestoydu bu. Ne yaparsa yapsın geçmişine aitlenecek bir grubun, aitlendiği o geçmişin gölgesinden kurtulabileceğinin tek başına kanıtıydı Flick of the Finger. Robbie Williams’ın “nakaratı bile olmayan bir şarkı” eleştirisi, aslında bu parçanın en önemli artısıydı. Hemen ardındaki Soul Love, yedinci sırada başlayan I’m Just Saying, kapanışa yakın Shine a Light ve son perde Start Anew de açılıştaki konuma yakın, progresif geçişleri içlerinde barındıran şarkılardır ve bu ikinci Beady Eye albümünün konumunu belirlerler.

Dün hem Liam’ın hem de bir diğer üye Andy Bell’in açıklamalarıyla birlikte, geçen yılki bu şarkılar Beady Eye’ın son sayfasına dönüştü bir anda. Resmi siteden bu kopmayla ilgili herhangi bir gerekçe sunulmuş değil henüz, ancak şurası kesin ki Beady Eye artık yok. Her şey için teşekkür ederken geriye iki albüm bıraktı Manchester menşeli grup. Oasis mirasına göz dikmeyen, başka bir açı deneyen albümler bunlar.

Oasis ister istemez onlarlaydı, çünkü bir yanıyla o cephede yer aldılar. Ancak Beady Eye olarak devam ettikleri beş yıl içinde başka bir güzergahın hedefindeki şarkılarla var oldular. En azından denediler. Bunun büyük bir baskı yarattığı şüphesiz. Eğer bir dağılmadan söz ediyorsak üstesinden gelemedikleri de ortada.

Sonuç olarak Beady Eye'ı başlatan Oasis'teki kardeş kavgasıydı. Şimdi tek umut tekrar 2009 öncesine dönüp her şeye en baştan başlamaları. Şu sıralar pek ışık olmadığını belirtmek gerek. Noel'in derdi başka ve 2011 senesinde başladığı solo kariyerinde işler yolunda gidiyor. Gelecek yılın mart ayında yeni albümünü yayımlamaya hazırlanıyor Noel ve daha şimdiden o tarihte başlayacak Avrupa turnesinin biletleri tükenmiş durumda.

Bana kalırsa Oasis en az Nirvana kadar güzel bir rüyaydı ve hala yeniden başlayabilir. Beady Eye’daki son, özellikle Liam’ın olumlu yaklaşımı biliniyorken Oasis birleşimine yol açabilir mi, göreceğiz. Zor, ama hala umut var.

Haberin Devamı

Twitter / @BekirzgrAybar
bekirozguraybar@gmail.com

Haberin Devamı