Bebek D ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri 2024: D Harfi ile Başlayan Erkek İsimleri ve Anlamları Nelerdir?

D ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri 2024: D Harfi ile Başlayan Erkek İsimleri ve Anlamları Nelerdir?

04.01.2024 - 15:11 | Son Güncellenme:

Bebek bekleyen ailelerin en keyifli anlarından birisi de çocuklarına uygun ismi bulma dönemidir. Evlatlarına kucaklarına almak için gün sayan aileler isim bulma telaşına girer. Erkek çocuk bekleyen anne ve baba adayları çocuklarına en güzel ismi vermek isterler. Bunun için çiftler isimler konusunda derin bir inceleme ve araştırma yaparlar. Aileler bebeklerine duyulmamış, keşfedilmemiş, nadir bulunan, popüler ve modern çağa uygun isim vermeyi tercih ederler. D harfi ile başlayan erkek isimleri ve anlamları nelerdir? “D ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri” içeriğimizden detaylı bilgi alabilirsiniz.

D ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri 2024: D Harfi ile Başlayan Erkek İsimleri ve Anlamları Nelerdir

Dünyada en güzel duygular arasında anne ve baba olmak yer alıyor. Erkek bebek bekleyen çiftler çocuklarına isim seçme konusunda kararsız kalıyor. Anne ve baba adayları bebeklerine verecekleri ismin anlamlarına dikkat ediyor.

Haberin Devamı

A'dan Z'ye Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları

 

D Harfi ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları

 

Dadak: Büyük kardeş, ağabey. 2. Bebek. 3. Bir yiyeceğin tadına bakmak için yenilen parçası, tadımlık. 4. Şeker, akide şekeri.

Dadaloğlu: 19. yy. da yaşamış. Anadolu halk Ozanı.

Dadaş: Erkek kardeş. 2. Delikanlı. yiğit kimse. 3. Doğu illerinde seslenme sözü olarak kullanılır. Dağaşan

Dağ: Çevresindeki araziye göre çok yüksek olan toprak, kaya

Dağa: Yayla, yüksek yer.

Dağardı: Dağın sırt kısmı, arkası

Dağaşan: Dağları aşıp giden, engel tanımayan

Dağdelen: Dağları delecek denli azimli olan.

Dağhan: Dağ ve han kelimelerinin birleşimden oluşmuştur. Eski Türklerde dağ tanrısının adıdır.

Dağıstan: Türk kökenli Kafkasya ülkesi

Dağlı: Dağlık yerleşim yerlerinde yaşayan kimse

Dağtek: Tek dağ.

Dağtekin: Yalnız ıssız dağ

Dahi: Olağanüstü zeki ve yetenekli.

Dai: Dua eden, duacı. 2. Davet eden, çağıran.

Daim: Sürekli, Sonsuz.

Dalan: Dal gibi olan, dal gibi ince yapılı

Dalay: Deniz. Dal gibi ince Ay gibi güzel.

Dalayer: Deniz adamı.

Dalbaş: Koruyucu.

Dalboğa: Koruyucu yürekli kimse.

Dalca: Dal gibi ince, uzun, narin.

Dalda: Kuytu yer, barınak.

Daldal: Kahraman, cesur kişi.

Daldiken: Ağaç yetiştiren kimse.

Dalga: Denizin rüzgarla kabarması sonucu oluşan hareketlilik. 2. Denizdeki hareketli su kütlesi.

Dalgıç: Genellikle özel donanımla su yüzeyi altında çalışmayı meslek edinen kimse.

Dalım: “Gücüm, kuvvetim” anlamında kullanılan bir ad.

Dalkılıç: Kılıcı elinde olan, hazır bekleyen.

Dalkoç: Koruyucu, arka çıkıcı kimse.

Dalokay: Çokça beğenilen

Dalsar: Saldır ve sar, saldır ve kuşat

Daltekin: Koruyucu, kayırıcı hükümdar.

Dalyan: Deniz, göl ve nehirlerde kıyılara yakın kurulan büyük balık avlama yeri. 2. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 3. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı biçimde görülen kum.

Damar: Canlıların kan akışını sağlayan sistem. 2. Madenin bol bulunduğu kanal. 3. İnsandaki inatçı karakter.

Damra: Peygamber efendimizin sütkardeşinin adı.

Danış: Bilgi, bilme, danışma

Danışman: Belli konularda bilgisine başvurulan kişi.

Danışment: Başvurulan kimse.

Daniş: Bilim, bilgi. 2. Bilhi sahipleri.

Danyal: Kutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi.

Daraş: Kartal.

Darcan: Sıkıntılı, sabırsız kimse, serçe büyüklüğünde boz renkli kuş

Dardoğan: Zamanını beklemeden doğan, sabırsız doğan

Dare: Yoldaş, arkadaş.

Davas: İlaç, umar.

Davaz: Katık.

Daver: Doğru, adil yönetici.

Davran: Hamle yap, atak yap

Davud / Davut: Er. Kendisine kitap olarak Zebur’un gönderildiği büyük peygamberlerden biri. Kur’an-ı Kerim’de 16 yerde ismi geçer. – Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.

Davut: İsraillilerin, sesinin güzelliği ve şairliği ile tanınan hükümdar ve peygamberi.İbranca’da “sevgili, aziz” anlamında olduğu sanılıyor.

Dayanç: Katlanma gücü, dayanma gücü, dayanış

Dayanışma: Yardımlaşma, destekleme.

Dayar: Hazır, tamamlanmış olan.

Dayende: Bağışlayan

Dayı: Birini kollayıp gözeten kimse. 2. Annenin erkek kardeşi. 3. Külhanbeyi.

Debernuş: Eshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar.Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Debernuş, bu 7 kişiden biridir.

Dede: Ata, annenin ya da babanın babası. 2. Ata. 3. Bazı dervişlere verilen ad.

Değer: Bir şeyin önemi, ederi

Değmer: Seçkin, nitelikli, kabul gören.

Deha: Dahi.

Dehal: Aziz, dost, canayakın.

Dehri: Çok bilgili kimse.

Delal: Cilve, naz, işve. İnsana güzel ve sevimli görünecek hal, durum.

Delali: Azizlik, aziz; naz.

Deli Dumrul: Adı dede korkutta geçen Türk Yiğidi

Delice: Deli gibi taşkın

Delikan: Coşkulu, yerinde duramayan – Çocukluk çağından ergenliğe eren kimse.

Delikanlı: Çocukluk çağından çıkmış genç erkek. 2. Sözünün eri, dürüst, namuslu kimse.

Demir: Çok sağlam bir metal

Demirağ: Demiryolları.

Demiralp: Demir gibi sağlam yiğit

Demiray: Demir gibi sağlam ve Ay gibi güzel.

Demirbağ: İlişkilerinde demir gibi sert olan.

Demirbaş: Her zaman için var olan. 2. Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne

Demirbilek: Sağlam bilekli, güçlü kimse.

Demirbüken: Demiri bükebilecek denli yiğit kimse

Demircan: Çok canlı, sağlam.

Demirdelen: Demiri delebilecek güçte olan.

Demirdöven: Demirci, demiri işleyen.

Demirel: Güçlü el

Demirer: Demir gibi sağlam kimse, güçlü kimse.

Demirezen: Demiri ezebilecek kadar gücü olan.

Demirgüç: Sağlam ve güçlü kimse.

Demirhan: Güçlü hükümdar

Demirkan: Sağlam ve güçlü kan.

Demirkaya: Demir ve kaya gibi sağlam kimse.

Demirkıran: Güçlü kimse, babayiğit.

Demirkol: Demir gibi güçlü kollan olan.

Demirkök: Kökleri sağlam olan.

Demirkurt: Güçlü, kuvvetli, sert kimse.

Demirkut: Güçlü, kuvvetli, sert kimse.

Demirman: Demir gibi güçlü, sağlam kimse.

Demirok: Sağlam ok, demirden yapılmış ok.

Demirol: Demir gibi güçlü ol.

Demiröz: Özü demir gibi sağlam olan.

Demirpençe: Elleri demir gibi sert olan.

Demirsoy: Soyu güçlü olan kişi.

Demirsu: Demir gibi sağlam ve su kadar berrak olan.

Demirşah: Demir gibi sağlam hükümdar.

Demirtaş: Demir ve taş gibi kimse, güçlü kimse, demir gülle.

Demirtekin: Sağlam ve uğurlu.

Demirtiken: Demir gibi sağlam biricik olan, demir şehzade

Demirtuğ: Demirden yapılmış sorguç.

Demirtürk: Demir gibi Türk.

Demiryürek: Yürekli, yiğit, korkusuz, güçlü kimse.

Demren: Okun ucuna geçirilmiş demir parçası

Deng: Ses, seda, haykırma.

Dengiz: Deniz.

Dengizer: Denizci, deniz eri, deniz adamı

Deniz: Derya, büyük tuzlu su birikintisi

Denizalp: Denizler yiğidi.

Denizcan: Deniz adamı, denizci.

Denizel: Eli deniz gibi bolluk getiren kişi.

Denizer: Denizci, deniz eri, deniz adamı.

Denizhan: Denizler hakanı.

Denizman: Denizci, deniz adamı

Denizmen: Denizi seven adam.

Deniztekin: Deniz adamı, denizci.

Denk: Uygunluk, eşitlik durumu

Denkel: Eşitlik, uygunluk, eşit insanlar.

Denker: Uygun er

Denktaş: Yük yüklemeye yarayan, taş, denk taşı, aynı yaşta bulunan, Yaşıt, akran, eşit özdeş.

Denli: Terbiyeli ve saygılı.

Denlisoy: Terbiyeli ve saygılı bir soydan gelen.

Denlitürk: Terbiyeli ve saygılı Türk.

Deran: Güzellik.Derhal, o anda hemen anlamlarındadır.

Derda: Kur’an fıkıh ve hadis ili.

Deren: Derleyen, tırmık

Derin: Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen.

Derinkök: Kökü çok eskilere dayanan.

Derinöz: Özü derin olan kimse, derin özlü.

Derinsoy: Soyu, geçmişi çok eskilere dayanan.

Derlen: Başkaları seni toplasın, derleme işine konu ol, toparlasınlar, toplan

Derviş: Alçak gönüllü, hoşgörü sahibi

Derya: Deniz. 2. Çok bilgili, engin kimse. 3. Çok, pek çok.

Deryavan: Denizci.

Deste: Bağlam, demet, 10 parçadan oluşan bütün.

Deva: İlaç, çare.

Devan: Koşmak, hızla gitmek

Devin: Hareket.

Deviner: Emek harcayan yiğit.

Devlet: Toprak bütünlüğüne bağlı kalarak siyasi açıdan teşkilatlanmış tüzel varlık. 2. Mutluluk; talih.

Devran: Çağ, zaman.

Devrim: Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme.

Devrimer: Devrimci, devrim yapan kimse, devrimin yiğidi

Dicle: Bir ırmak ismi

Didar: Görüş, görme gücü. 2. Yüz, çehre, suret.

Dijdar: Kale bekçisi

Dikalp: Dik başlı yiğit

Dikbaş: İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmez. 2. Kurumlu.

Diken: Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu gibi bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri.

Diker: Başı dik kimse, dik başlı yiğit

Dikmen: Koni biçiminde sivri tepe, dağların en yüksek yeri, doruk, dik yerdeki orman, yayla,

Dikran: Bir kral ismi

Diksoy: Baş eğmeyen gelenekten gelen.

Diktaş: Eğik olmayan taş.

Dilaver: Yiğit / Yürekli

Dilbirin: Gönül çekmek, sevdalı.

Dildayı: Seven erkek.

Dilercan: Dileyen can, dileyen kimse

Dilgir: Kızgın, öfkeli.

Dilkeş: Çekici, cazip.

Dilkoçer: Sevimli, neşeli şakacı.

Dilmaç: Dili çok iyi bilen, dil ustası.

Dilmen: Dil bilen kimse, dilci.

Dilsafa: Derdi olmayan, rahat

Dilsozi: Samimi, içten, sadık.

Dilşad: Gönlü hoş.

Dincel: Dinç bir duruma gel, dinçleş, dinç el güçlü el

Dinç: Güçlü, kuvvetli, dayanıklı

Dinçalp: Güçlü yiğit, güçlü ve yiğit

Dinçay: Güçlü ve ay gibi

Dinçel: Eli güçlü ve sağlıklı, sağlam kişi.

Dinçer: Güçlü yiğit kişi

Dinçerk: Güçlü kuvvetli kişi

Dinçgil: Sağlam, sağlıklı aileden gelen.

Dinçkal: Hep dinç ol manasındadır.

Dinçkaya: Güçlü kaya, kaya gibi sağlam güçlü

Dinçkol: Sağlıklı ve güçlü koL.

Dinçkök: Kökü sağlam olan.

Dinçmen: Sağlam, güçlü, kimse, güçlü erkek

Dinçok: Sağlam ok, güçlü ok

Dinçol: Gücü kuvveti yerinde biri ol, güçlü ol

Dinçöz: Dinç kimse, dinç özlü, güçlü kimse

Dinçsan: Dinç ve ünlü

Dinçsay: Saygın ve sağlıklı kişi. .

Dinçsel: Güçlü sel

Dinçsoy: Soyu sağlam.

Dinçtaş: Güçlü taş

Dinçtürk: Sağlıklı, sağlam Türk, güçlü Türk

Dindar: Allah’a inanmış, bağlanmış olan kimse.

Diren: Karşı koy, dayan, harmanda sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı, ağaçtan yapılmış bir tarım aracı.

Direnç: Karşı koyma

Dirican: Sağlıklı güçlü kimse

Dirim: Hayat, yaşam, yaşama gücü

Dirimtekin: Hayat dolu şehzade

Dirisoy: Güçlü soy, canlı soy

Dirlik: Düzen içinde mutlu yaşam, mutluluk, sevinç, iyi geçinme, erinç

Diyar: Memleket.

Dizdar: Kale komutanı

Doğa: Tabiat.

Doğaç: Önceden düşünülüp hazırlanmadan ortaya çıkan düşünce

Doğal: Olağan olarak ortaya çıkmış olan, doğaya uygun, yapay Olmayan, yapmacıksız

Doğan: Yırtıcı bir kuş

Doğanalp: Şahin ve yiğit, yiğit kimse

Doğanay: Ayın ilk günlerinde Ay, yeni Ay (ayın ilk günleri doğan çocuklara verilir)

Doğaner: Şahin gibi kimse, şahin gibi yiğit

Doğangün: Doğmakta olan, doğan güneş

Doğantan: (şafakta doğan için) tan gibi doğmuş olan, yeni tan

Doğar: Doğmazlık etmez

Doğruer: Yalan söylemeyen, haksızlık yapmayan kimse, içi dışı bir kimse

Doğrul: Herhangi bir yöne doğru yönlen, toparlan, dik duruma gel doğru ol

Doğruol: Eğrilikten kaçın, haksızlık etme, içi dışı bir ol

Doğruöz: İçi dışı bir kimse, özü doğru

Doğu: Bir yön ismidir.

Doğuer: Doğu yiğidi

Doğuhan: Doğunun hükümdarı.

Doğukan: Doğunun hakanı demektir

Doğuş: Hayata geliş

Dolay: Etraf, çevre.

Dolun: Dolgun, dolarak biçimi yuvarlaklaşmış, ayın ondördü

Dolunay: Ayın bütün olarak görüldüğü hali.

Domaniç: Tümsek, yokuş. 2. Kambur.

Donat: “Donat, süsle” anlamında kullanılan bir ad.

Dora: En yüksek yer, uç. Bir şeyin uç kısmı yukarısı tepesi. Dağ doruğu anlamlarını taşır.

Dorak: Tepe, en yüksek yer, doruk.

Doru: Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara olan at. 2. Doruk.

Doruk: Zirve, dağların en yüksek noktası

Dorukhan: Yüksekteki hükümdar

Doruktekin: Yüce ve biricik, yüce şehzade

Dost: Sevilen ve güvenilen yakın arkadaş, gönüldeş

Dönmez: İnandığından geri dönmeyen kişi

Dönmezer: İnandığını yapan kimse, inandığı yolda giden kimse, sözünde duran yiğit

Dönmezsoy: Sözünden dönmeyen soy.

Duha: Kur’anı Kerim’de 93. surenin ismi, kuşluk vakti.

Duhan: Kıyamet gününde çıkacak duman

Dumrul: Dedem Korkut öykülerinde geçen bir ad

Duran: Yerinde kalan, bekleyen

Duraner: Duran yiğit

Durcan: sen cansın, sevgilisin ve yaşamalısın anlamında, (çocuğu yaşamayan Ailelerin koyduğu bir ad)

Durguner: Sakin kimse

Durhan: Turhan

Durkan: Soyu tükenmeyen.

Durmuş: Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi

Durmuş/Dursun: Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi

Dursun: Uzun ömürlü olsun

Dursunali: Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim.

Durualp: Temiz ve yiğit kimse

Duruiz: Özü temiz kimse.

Duruk: Durulmuş, duru, berrak. 2. Doruk. 3. Belli bir süre değişmeyen, olduğu gibi kalan.

Durukal: Temiz kal, berrak kal

Durukan: Soylu kan sahibi

Durul: Suyun durulması, aklanması

Duruöz: Temiz özlü kimse

Durusan: Adı sanı temiz kimse

Durusel: Saf ve berrak akan sel.

Durusoy: Temiz soylu, saf kanlı

Durutekin: Temiz ve biricik, pırıl pırıl ve bir tane olan kimse, temiz şehzade

Durutürk: Temiz, dürüst Türk.

Duyal: Duygulu duyarlı çabuk duygulanan

Duygun: Hislerini yoğun yaşayan, duygusal.

Dülge: Deste.

Dülger: Yapıların tahta işlerini yapan kimse.

Dündar: bk. Dindar 2. T. Eski ordu düzeninde artçı birlik.

Dündaralp: Dinine bağlı yiğit. 2. T. Eski ordu düzenindeki artçı birlikte yer alan yiğit.

Dünya: Yeryüzü

Dürri: Parlak, parlayan, inci gibi parlayan.

Düzey: Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.

Düzgün: Yamuk olmayan, doğru

Yazarlar