Türkiye’nin yüzde 73’ü sağlığını okuyamıyor

Medya, toplumun sağlık okuryazarlığını geliştirmede etkin ve etkili bir rol üstleniyor. Ancak ülkemizde sınırlı ve yetersiz sağlık okuryazarlığı oranları olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, “Bu oranlar Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 50, Avrupa’da yüzde 47, Türkiye’de ise yüzde 64 olarak gösteriliyor. Bizim yaptığımız çalışmada ise Türkiye’de bu oranın yüzde 73,5 olduğunu gördük” dedi.

Sağlık okuryazarlığını; bireylerin sağlıkla ilgili okuduğu haberleri algılayabilmesi, sağlık personelinin ona verdiği tedaviyi anlayabilmesi, tedavi sürecinde uygun ve doğru uygulamalar yapabilmesi olarak tanımlayan Özkan, “Medyada verdiğiniz mesajlar ve karşı tarafın ne algıladığı çok önemli. Çünkü karşı tarafın sağlık okuryazarlığı seviyesi ile ilgili bir bilgimiz yok. Mesajların açık ve net olması, sağlık personelinin hastayı yeteri kadar bilgilendirmesi, medya kuruluşları ve diğer paydaşların çelişkili mesajlar vermemesi sağlık okuryazarlığı seviyesinin artırılmasında önemli” diye konuştu.

Haberin Devamı

Sağlık okuryazarlığı oranının yükseltilmesi ile sağlık çalışanlarının da mesleki tatmin ve memnuniyetinin artacağını kaydeden Özkan, aile hekimliği sisteminde de bu konunun önemli olduğunu söyledi.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) işbirliği ile “Akılcı İlaç Kullanımı ve Sağlık Okuryazarlığı” konusunun ele alındığı basın toplantısında konuşan TİTCK Akılcı İlaç Kullanımı Daire Başkanı Mesil Aksoy, sağlık okuryazarlığının akılcı ilaç kullanımında çok büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Böyle Giderse Erken Doğum Zorlaşacak

Antibiyotik kullanımının dünyada en önemli halk sağlığı sorunları arasında olduğunu belirten DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Pavel Ursu, “Mevcut durum devam ederse organ nakli, kemoterapi ve erken doğum bakımı gibi konular hepimiz için tedavisi zor olan konular hâline gelecek” şeklinde konuştu.

Bakterilerin İletişimi İnternetten Hızlı

Türkiye’de hastaların antibiyotik kullanımı konusunda bilgilendirilmesinin medya aracılığı ile doğru noktalara getirilebileceğini kaydeden Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, şunları söyledi: “Bakteri dediğimiz canlıların iletişim hızı internetten hızlı. Aldıkları bilgileri anında ve çok hızlı çoğalarak birbirlerine iletiyorlar. Antibiyotik direnci geliştiğinde son 10 yıla kadar alternatif antibiyotik veriliyordu. Ama artık yeni antibiyotik yok!”

Haberin Devamı

Sağlık Editörleri Yeterli Bilgiye Sahip Olmalı

En tecrübeli sağlık muhabirinin bile önüne gelen basın açıklamaları ile yetinmek zorunda kaldığını ve bunu detaylandırmak için ne zamanı ne de niyetinin olduğunu belirten Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Çaplı, şunları söyledi: “O yüzden basın açıklamalarında verilen bilgiler çoğu kez o sağlık konusunu açıklayabilecek derinlikte olmuyor. Sağlık editörlerinin sağlık muhabirleri kadar uzmanlaşmış olmaması. Sağlık muhabirleri ne kadar iyi haber yaparsa yapsın, sağlık editörleri yeterli bilgiye sahip olmadıklarında haberleri değiştirebiliyor” dedi.

Haberin Devamı

Esra Öz