29.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
Kullanılan hormonlar arasında en yaygınlarının Steroid ve Androjenik hormonlar olduğunu açıklayan Prof. Dr. Doğan, bu hormonların sığır ve koyunlarda, kanatlılarda ve hatta kültür balıkçılığında kaçak olarak ve çok yaygın şekilde kullanıldığını belirtti. Yakın zamana kadar ABD'de kullanımlarına sınırlı miktarda izin verilen, daha sonra tamamen yasaklanan bu maddelere AB'de ise çok uzun yıllardır izin verilmediğini vurgulayan Prof. Dr. Doğan, şunları söyledi: “Hormon uygulanmışsa hayvanların kesim tarihinden belirli süreler önce, bu hormonların uygulanmasının mutlaka durdurulması gerekiyor. Bu süreler, Zeranol için 70 gün, Trenbolon Asetat için 65 gün, Testesteron, Progesteron ve Östrojen için 60 gün geçtikten sonradır. Bu sebepledir ki bu tür hormonların tavuk, hindi, ördek gibi kısa ömürlü hayvanlarda kullanımı kesinlikle yasak. Sığır ve koyunlarda ise ABD'de ve AB'de izinsiz kullanılıyor. Kullanılması halinde kesimden önceki hormonu terk sürelerine mutlaka uyulması isteniyor. Hayvandaki hormon kalıntısının Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen maksimum kalıntı sınırını geçmemesi isteniyor. Anabolik ajanların hayvandaki kalıntı miktarları laboratuvarda belirlenebilir. Ancak steroid hormonlarından östrojen, testesteron ve progesteronun cinsiyet hormonu olmaları nedeniyle tespitleri zor. Zeranol, trenbolon, asetas ve melengestrol gibi diğer hormonların kalıntıları ise laboratuvarda kesin olarak belirlenebiliyor.”
Prof. Dr. Doğan, testesteron ve trenbolon asetat gibi androjenik hormonla beslenen hayvanları yiyen kadınlarda erkekleşme ve adet düzensizliklerinin geliştiğini, östrojenik hormon kalıntılarının kızları erken ergenliğe ulaştırdığını ve göğüs kanseri riskini artırdığını, erkeklerde ise östrojenli hormon alan hayvan eti yemekle kadınsılaşma, iktidarsızlık belirtileri, hatta kısırlaşma, göğüs, kalça gelişmelerinde artış görüldüğünü belirtti.