Kalp masajları hatalı!

"Kalp krizi geçirip, ambulansla hastaneye yetiştirilecek hastanın bu anları hayati risk taşıyor. Kalp masajı yapacak donanımlı ambulans ekibi ve tıbbi malzeme hayata döndürmede çok değerli". Kalp Cerrahı Erhan Kaya bunları söylüyor ve "Ne yazık ki halen gerekli yüzde 100 olması gereken ilaçların bulunmadığı ambulanslar var. Bu kadar modern ve güzel ambulanslar alınması fakat ne yazık ki içinde kritik ilaçlarının bulunmaması inanılmaz bir hata" diyor..

"Duran kalpte, beyin, kalp ve akciğer gibi iç organlar, yapılan bu ilk müdahaleden(kalp masajı) sonra yeniden çalışma ritimlere geri dönebiliyorlar. Kriz geçirmiş kalbe yönelik masajlar, Kardiyovasküler ya da kardiyoloji merkezinin birlikte olduğu donanımlı bir hastanede yapılıyorsa her zaman yaşam şansı artar. Fakat kalp krizinde 'yeniden canlandırma' dediğimiz kalp masajı Türkiye'de halen yanlış yapılmakta" görüşünü savunuyor.

Kusursuz ambulans kalp hastası için şans
Kaya şunları söylüyor: "Kalp atışları durma noktasında titreşmeye başlamışsa (fibrilasyon) ambulanste müdahale başlamalı ve içindeki ekip ne kadar sürerse sürsün, kalp masajına durmadan devam etmeli. Bu nedenle ambulanslarda donanım ve ilaç potansiyelinin kusursuz olması bir çok hayat kurtarır" yorumunu yapan uzman, "Bir kez daha anlaşıldı ki hekimlik, sadece hastalığı anında tedavi edip, hastayı 'Hadi sen annenden doğduğun gibi oldun, yaşamana aynı şekilde, aynı şartlarda devam et!' anlayışıyla asla bağdaşmaz. Genç yaşta veya ileri yaşta koroner bypass operasyonu geçirmiş hastaların hayatları çok akılcı yönetilmeli" görüşünü paylaşıyor.

Geçen yıl, kalbi duran hastaya bir yandan kalp masajı yaparken, bir yandan da 2 kalp damarını değiştiren ve ex olan hastayı hayata döndüren bir hekim olarak tanınan Erhan Kaya, hastanın sosyal ve ekonomik yapısına bakıp, "Sonsuza kadar normal hayatını sürdürürsün, istediğin gibi yaşarsın" düşüncesinin insanların hayatına mal olduğunu söylüyor." Pendik Bölge Hastanesi Kalp uzmanlarından Kaya, kalp ameliyatı sonrasındaki hayat sistemlerinin ne şekilde organize edileceği sorularının en ince ayrıntılara kadar hekim tarafından yönetilmesi gerektiğinin ısrarla üstünde duruyor.

'Hekim egosu hastayı riske atıyor'
"Hekim egosu"nun kritik vakalarda yanlışları tetiklediğini belirten Kalp Cerrahı Erhan Kaya, "Hastaya ameliyattan sonra hoşuna gidecek laflar etmek, egosunu tatmin etmek, 'kalbin eskisi gibi oldu' demek Hipokrat yeminine asla uymaz. Kesinlikle Koroner Arter Hastalığı'na sahip hastalara gerçekleri mutlaka söylemek zorundayız" görüşünü dile getiren Erhan Kaya, çoğu kez kalp mekanizmasının milimetrik hatalarda bile bozulabileceğini söylüyor ve doktorların hastayı riske sokacak hiç bir söylemde, mesajda bulunmaması gerektiğine dikkat çekiyor: "Kalp ameliyatı olmuş hastalarda iddialı hareketler büyük riskler oluşturabilir. O yüzden hekimler asla egolarına yenilmeyip, hastalarını ve hastalığı mutlaka daha iyi yönetmeli."

'Sonsuz hayatlar ortaya koymuyoruz'
Kalp ameliyatı geçiren hastanın istediği gibi yaşamasının mümkün olmadığı yorumunu yapan Pendik Bölge Hastanesi Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Erhan Kaya şunları söylüyor: "Seni ameliyat ettim, istediğin gibi yaşa demek hekimi bir yere kadar mutlu eder, bir yere kadar popüler hale getirir ama insanların hayatıyla oynamaya gerek yok! Hekim egosu hastayı riske atıyor. Biz hiç bir zaman sonsuz hayatlar ortaya koymuyoruz. Operasyon geçirmiş kalp hastaları fiziksel efor olarak 40 yaşında ise 55 yaşında gibi yaşayacak. Beyni yüksek işleyecek, egzersizleri hafif olacak. Yoğun terlemeler yaşamayacaklar. Aşırı sıvı kayıpları olmayacak."