Dolgu mu, botoks mu?

Yaş aldıkça cildimizde kırışıklıklar ve deformasyonlar oluşur. Yaşlandıkça yavaşlayan hücrelerimizle birlikte azalan kolajen ve elastin üretimi sonucunda ciltte oluşan kırışıklık ve sarkmalar için akla ilk gelen uygulamalar dolgu ve botokstur. Bu haftaki yazımda kırışıklıkları azaltan, sağlıklı, esnek ve pürüzsüz bir cilt sağlayan Dolgu ve botokstan bahsedecek, Dolgu ve botoks arasındaki farkları inceleyeceğiz. Yaş aldıkça cildimizde kırışıklıklar ve deformasyonlar oluşur. Yaşlandıkça yavaşlayan hücrelerimizle birlikte azalan kolajen ve elastin üretimi sonucunda ciltte oluşan kırışıklık ve sarkmalar için akla ilk gelen uygulamalar dolgu ve botokstur. Bu haftaki yazımda kırışıklıkları azaltan, sağlıklı, esnek ve pürüzsüz bir cilt sağlayan Dolgu ve botokstan bahsedecek, Dolgu ve botoks arasındaki farkları inceleyeceğiz.

Dolgu İle Genç Görünüm 

İnsan vücudunda yıpranma süreçleri sistemiktir. Bu durum, insan vücudunun her bir hücre ve dokusunu etkiler. Cildimiz de bir istisna değildir. Yıpranmayla birlikte cilt incelip, elastikiyetini, sıkılığını ve nemini kaybeder. Bu da ciltte kırışıklıklara ve izleyen dönemlerde kırışıklıkların derinleşmesine yol açar. Vücudumuzun genç ve güzel görünmesini sağlayan yapı taşı, kolajendir. Kolajen ve vücudumuzda doğal olarak bulunan hyalüronik asit, suyu tutarak cildimizi nemlendirir, gerginliğini ve tazeliğini korumasını sağlar. Yaş ilerledikçe cildimizdeki hyalüronik asit miktarı gitgide azalır. Bunun sonucunda yüzde mimik kaslarının kasılması ile oluşan dinamik çizgilenmeler ve istirahat halinde de mevcut olan ince kırışıklıklar oluşur. Dolgu tedavisi ile cildimizdeki kırışık ve çizgilenmeleri azaltmak ve su tutulumunu arttırarak cilde, dudaklara daha dolgun ve genç görünüm vermek mümkündür. Hyalüronik asit, insan vücudunda hücrelerin arasında yer alan bağ dokusunu oluşturan proteinlerden birisidir. Dolgu tedavisinde kullanılan hyalüronik asidin tıbben hiçbir zararı yoktur. 

Güzelliğin Anahtarı Botoks

Botulinum toksin kısaca Botoks, kas içine enjekte edildiğinde, o kas veya kas gruplarının sinirlerini geçici olarak devre dışı bırakıp istemsiz hareketleri ve aşırı kasılmayı ortadan kaldırır. Etkisi 3-7 günde görülür. Söz konusu geçici etki, 3-4 ay kadar sürer ve bu süre sonunda kasılmalar tekrar başlayabilir. Bu nedenle enjeksiyonları tekrarlamak gereklidir. Küçük iğneler ile az miktarda istenilen bölgeye enjekte edilir. Bu iğneler sayesinde sinirler ile sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki iletimi durdurarak etkisini gösterir. Botoks bu kaslara giden sinir dürtülerini belli bir süre için bloke ederek kası rahatlatır ve cildin kendiliğinden gerginleşmesini, kırışıkların yok olmasını sağlar. Botoksun estetik dışı uygulamalarına da talep gün geçtikçe artıyor. Migren ve baş ağrıları, kasların istemsiz kasılması, tikler, aşırı terleme, ilaç tedavisine yanıt vermeyen sıkışma tipi idrar kaçırma ve makat çatlağı sorunlarında da Botoks etkili çözümler sunuyor. 

 Botoks ile Dolgu Arasındaki Farklar 

Haberin Devamı

• Botoks, Clostridium botulinum isimli bir bakteriden elde edilen ilaçtır. Dolgu ise hiyalüronik asitten oluşan bir jeldir.

• Bir kası kastığımızda oluşan kırışıklıklar için botoks yapılır. Herhangi bir kası kasmaksızın oluşan kırışıklıklar için dolgu yapılır.

• Botoks kasları gevşetir, kırışıklıkları engeller. Dolgu, hacim arttırır ve boşlukları doldurur.

• Botoksun etkisi 3 günde başlar, 10 günde oturur. Dolgu ise etkisinin %80’i hemen, %100’ü 10 gün içinde tamamlanır.

• Botoksun etkisi ortalama olarak 4 ila 6 ay sürer. Dolgunun etkisi ise türüne göre ortalama olarak 6-24 ay sürer.

• Botoksun yaygın kullanıldığı bölgeler: kaş çatma çizgileri, alın çizgileri ve göz kenarı kırışıklıklarıdır. Dolgunun ise dudak burun arası kırışıklıkları, dudak köşesi kırışıklıkları, dudak üstü çizgiler, dudak dolgunlaştırma, yanak doldurma, gözaltı çukurluk ve morluklarıdır.

Haberin Devamı

“Metinde belirtilen işlemlerin uygulanması ve sonuçları her kişinin anatomisine, fizyonomisine ve yaşam kalitesine göre değişiklik gösterebilir. Bahsedilen uygulamadan önce konunun uzmanı bir doktorla görüşülmesini öneririm.”

Haberin Devamı

Op. Dr. Evrim Uçkunkaya Sosyal medya hesapları
Facebook: drevrimuckunkaya
Instagram: @druckunkaya
YouTube: druckunkaya