Editörün Seçtikleri Ünlülerde Di şoku

Ünlülerde Di şoku

02.09.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ünlülerde Di şoku

Ünlülerde Di şoku

Ölümüyle dünyayı sarsan Diana'nın ardından Türkiye'nin starları, Prenses'i, özel hayatı ve paparazzileri anlattı

PRENSES Diana'nın sevgilisi Mısırlı trilyoner Dodi El Fayed'le Paris'te paparazzilerden kurtulmaya çalışırken geçirdiği trafik kazası sonucu ölmesi Türkiye'yi de sarstı. Sanat dünyasının ünlü isimleri Lady Diana'nın ölümünü ve olaya neden olan paparazziler konusunda görüşlerini şöyle dile getirdi:
* Nilüfer: Lady Diana'nın paparrazilerden kaçışı bana anlamsız geldi. Çünkü sevgilisiyle beraber bütün fotoğrafları basında çıkmıştı. Herhalde kader bu. Kendisini hiç görmedim, fakat, basın sayesinde onu o kadar çok benimsemişiz ki ölümü bizi çok üzdü.
* Mustafa Sandal: Çok üzüldüm. Çok hazin bir olay. Ah şu paparazziler yok mu? Neyse ki bizde böyleleri yok.
* Meltem Cumbul: Kişilerin özel hayatlarının içine izin verildiği ölçüde girilmesi gerekiyor. Kişi deşifre olmak istiyorsa zaten buna uygun zemini de hazırlar. Paparazziler bu fotoğrafları satıp yüklü paralar kazanıyor, o halde fotoğrafı çekilen kimse de bu parayı isteme hakkına sahip olmalı. Her yerde karşımıza çıkan paparazziler son derece rahatsızlık verici.
* Cansu Akbel: Basın özgürlüğüyle kişisel hakları birbirine karıştırmayı tecrübesizliğe ve cehalete veriyorum. Aslında gazeteciler hedef alınmamalı. Bu anlamda mesleğin yüzkarası olanlar, bu tip habercilik yapıp buna "haber" diyebilenler. Ölçü asla kaybedilmemeli. Bu işin ölçüsü var mı? Evet var. Kişisel özgürlük ile basın özgürlüğü arasındaki o ince çizgi.
* Kerem Alışık: Bazen paparazzilerden kaçarken bu tür üzücü olaylar meydana gelebiliyor. Artık bu tür üzücü olaylarla karşılaşmamak için bu işlerin bir sınırı olması gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar eğer özel hayatlarına karışılmasını istemiyorlarsa karışılmasın. Zaten ilişkilerinin bilinmesini isteyenler de birlikte görünüyorlar.
* Yeşim Salkım: Haberi duyunca şok oldum. Diana'nın kaçışı ölümüne neden oldu. Bunda da paparrazzilerin rolünü küçümseyemeyiz. Ne olursa olsun o da bir insan. O da sevgilisiyle beraber istediği yerde birlikte olma hakkına sahipti.
* Ebru Şallı: Prenses Diana'yı çok severdim. Paparazziler insanların özel hayatlarına girdiği sürece bu tür üzücü olaylarla Türkiye'de de yaşanacaktır. Benim ilişkilerim hep göz önünde olduğu için şimdiye kadar benim başımdan bu tür bir olay geçmedi. Fakat artık paparrazilerin biraz daha mesafeli davranmaları gerek.
* Harika Avcı: Paparrazilerin bu şekilde insanların hayatına girmesine kesinlikle karşıyım. İnsanların mutlulukları bu tür olaylardan dolayı çok çabuk bozuluyor. Benimde başımdan daha önce böyle bir olay geçtiği için Lady Diana'nın bu şekildeki ölümü beni çok etkiledi.
* Nazan Şoray: Genç bir insanın mutlu olduğu bir anda yaşamının son bulması çok acı. Fakat şöhretin de ödenmesi gereken bir bedeli var. İkisini bir anda yaşamak zorunda kalıyorsunuz. Paris'in göbeğinde saklanmak istediğin biriyle yemek yiyorsan böyle bir kovalamacayı da göz önüne alman gerekir. Papaparrazzileri tam olarak suçlamıyorum, fakat özel hayatın bana kalmasını düşünüyorum.
* Nurşah Okay: Paparaziler gerçekten abartmışlar. Başına gelen belki bir kader ama yüzde seksen onu öldürdüler. O an neler hissettiler bilemiyorum ama sonunda onu delirttiler. Hiçbir şekilde özel hayatı yoktu ve belli ki büyük bir stres altındaydı. Her manken gibi paparazilere çok kızıyorum ama bazen onları kendi açılarından haklı buluyorum.
* Canan Mutluer: Sabah radyoyu açınca öğrendim ve kahroldum. Bütün günüm mahvoldu. Teyzemin vefatında bile bu kadar üzüldüm. Kesinlikle paparazilerin suçu. Aslında biz daha şanslıyız. Bizimkiler bu kadar saldırgan değil. Paparazilik dışardan gelen, İtalya'ya özgü bir şey. Bizimkiler daha edepli ve anlayışlı.
* Seren Serengil: Paparazziler sonunda bir insanın hayatının değiştirip yanlış tanıtmakla kalmayıp yaşamının bitmesine neden oldu. Bunun için gazetelerinden ödül mü aldılar, başları göğe mi erdi, aldıkları para için insan hayatını bitirmeye değdi mi? Türkiye de en fazla kovalanan ilk beş sanatçı içindeyim. Kovalanmanın, yazılmanın ve abartılmanın dışında, gerçek olmayan şeyleri yazıp, beni yanlış tanıtarak belki de bütün istikbalimle oynadılar. Evlenmek istediğim zaman kendimi nasıl tanıtacağım? Bütün yazdıkları onlar için sadece haber. Benim için ne acıdır ki hayatım boyunca karşıma çıkacak.
* Gizem Özdilli: Yapanların en büyük cezayı çekmelerini istiyorum. Zaten bu kadının daha önce sevgilisiyle fotoğrafları çekilmiş. Tekrar yeni bir görüntü için yedi tane birden motosikletlinin peşlerine düşmesine anlam veremiyorum. Amaçları yalnızca para koparmak. Geçenlerde babamla bir yere gittik, sormadan etmeden fotoğraflarımızı çektiler ve bence çok komik bir duruma düştüler. Basından sürekli kaçmak gerekiyor, basının girmediği yerlere gidince de fuhuş yerlerine gidiyormuşuz gibi yazılar çıkıyor. Ama sonuçta her şeyi bu kadar karıştırmaları başlarına bela oluyor. Mesela Kenan Erçetingöz, Hıncal Uluç, Aykut Işıklar yaptıklarının cezasını dayak yiyerek ve kurşunlanarak ödediler. Basından biraz daha saygı bekliyorum.
* Özlem Savaş: İşin içinde suikast gerçeği de olduğu için sadece basını burada suçlamak yersiz. Ama kazaya paparazziler neden olduysa bu bir cinayat ve vahşet olur. Genelde Özel hayatımıza basın hiç saygı duymuyor gerçekten. Abimle bir yere gitsem hemen sevgilim oluyor. Sormadan etmeden bir şeyler yapmak özgür basın kavramıyla bağdaşmıyor.
* Aylin Arasıl: Duyunca üzüldüm. Halk gerçekten bu kadar özeli istiyor mu, sorusunu gazetecilerin kendisine sorması gerekiyor. Ben bir manken olarak değil, bir okuyucu olarak herşeyin bu kadar suyunun çıkarılmasına karşıyım.

Yazarlar