Siyaset Atatürkçülük lafla olmaz

Atatürkçülük lafla olmaz

15.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Atatürkçülükten söz ediyorlar, lafla Atatürkçülük olmaz, Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır” dedi. Suriye için harcanan 30 milyar doların akıbetini soran Kılıçdaroğlu, SGK’nın hükümet tarafnıdna batırıldığını savundu

Atatürkçülük lafla olmaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Atatürkçülükten söz ediyorlar, lafla Atatürkçülük olmaz, Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır. 7 yıldır et ithalatı yapıyorsunuz, hani üretim artacaktı? Et ithalatına 5 milyar dolar para ödedik. Bizim kasapları Sırp kasabına teslim ettiler. Besmelesiz eti getirdiler, sen onu otur sarayında ye” dedi. Partisinin grup toplantısında Antalya’daki felaketten zarar gören çiftçilerin zararlarının karşılanmasını isteyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
AHLAKSIZLIĞA İZİN VERMEYİZ: Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik bir sevgi dalgası var. Bu bizi son derece memnun ediyor. Tek parti dönemi ve İsmet İnönü için de bu tür eleştiriler yapılıyor. İnönü, Kocatepe Camii’nin yapımı için kurulan 72 kişilik kurucu heyetinin içinde yer alıyor. Çankaya Merkez Camii de İnönü ailesi tarafından yaptırıldı. Müslümanlıkta ölen kişinin arkasından konuşulmaz. Şimdi siz geçmişi kötülemeye kalkarsanız ve bugün o kötülemeden siyasi rant devşirmeye kalkarsanız, bunun tek bir adı vardır; ahlaksızlık. Bu ahlaksızlığa izin vermeyiz.
KİMSE 20 TEMMUZ DARBESİNİ UNUTMASIN: Salonda, tutuklu harp okulları öğrencilerinin velileri var. Anneyi düşünün çocuk harp okulunu kazanmış, bekliyorsunuz subay olacak. Anne, baba gurur duyacak. Şimdi bu çocuklar hapiste. Hiç kimse 20 Temmuz darbesini unutmasın. Eğer hapishaneler tıka basa doluysa, gazeteciler, avukatlar, hakimler, öğrenciler hapisteyse hiç kimse 20 Temmuz’u unutmasın. Devlet öyle bir noktaya geldi ki devlet şu anda yönetilmiyor. Bu durumu en net 5,5 milyon araç sahibinin karşılaştığı cam filmi olayı ortaya koyuyor. Bir yönetmelikle binlerce sürücü cam filmi taktırıyor. Aynı hükümetin bir yönetmelikle cam filmini yasaklıyor. Ne oldu da ertesi gün 427 lira ceza keseceğim dediniz. Söküm parası 150 lira. Sen cebinden mi ödüyorsun, vatandaşın cebinden alıyorsun. Tepki gelince bakan açıklama yapıyor, ‘ceza yazdırmayı kaldırdık’ diye. Peki ödeyenler ne olacak?
BİZİM KASAPLARI SIRP KASABINA TESLİM ETTİLER: Türkiye’deki et üretiminde yüzde 23 azalma var. 7 yıldır et ithalatı yapıyorsunuz, hani üretim artacaktı? Üretim azaldı. Et ithalatına 5 milyar dolar para ödedik. Sanki bu ülkede meralar yok, üretici yok. Bizim kasapları Sırp kasabına teslim ettiler. Besmelesiz eti getirdiler, löp eti getirdiler halka yedirmeye çalışıyorlar, sen onu otur sarayında ye.
ATATÜRKÇÜ OLAMAZSIN:
Atatürkçülükten söz ediyorlar, lafla Atatürkçülük olmaz, Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır. Atatürk, ‘Türkiye’nin gerçek sahibi, gerçek üretici olan köylüdür’ diyor. Tütünü yok ettiler, sıra geldi çayı ve fındığı yok etmeye. Türkiye, 81 bin ton kurutulmuş bezelye ithal ediyor. Bizim ülkemizde bezelye mi yetişmiyor? Bursa’da ziraatçilerle bir toplantı yaptık. Hepsi burnundan soluyor. Hükümet, çiftçi zarar etse de yüzde 4 vergi alıyor. Sen Atatürkçü olamazsın kardeşim. Atatürkçü olmak için çiftçiyi koruyacaksın, üretimine destek vereceksin.
VERGİ CENNETLERİNDE ŞİRKET KURUYORLAR: Sabah kalkıp musluk açıldığında 5 çeşit vergi ödeniyor. Peki bu beyler vergi mi ödüyorlar? Saraydaki beyler de Ankara’da konutlarında oturan beyler de vergi ödememek için vergi cennetlerinde şirket kuruyorlar.
SGK’YI KİM BATIRDI?: Her seferinde, ‘şu Kılıçdaroğlu var ya SKK’yı batırdı’ diyorlar. Emekli Sandığı ve Bağ-Kur dahil üç sosyal güvenlik kurumunun, emekli olduğum 1999’daki açığı 2 milyar 341 milyon lira. Şimdiki açık 20 milyar lirayı aştı. Erdoğan ve Binali Yıldırım’a soruyorum, bu rakam doğru mu, yanlış mı? 2 milyar liradan 20 milyar liraya çıktı açık. Üstelik benim zamanımda kadın 34, erkek 43 yaşında emekli oluyordu. Şimdi emeklilik yaşı 65. Emekli aylıklarını düşürdüler. Hasta her gittiği yerde cebinden para ödüyor, eczaneye, hastaneye gidiyor para ödüyor, maaşından para kesiliyor. Kim batırdı bunu? Sevgili Erdoğan, beni duyuyor musun? Duyacaksın beni, beni dinleyeceksin. Bu kurumları sen batırdın.

‘Kobay olarak kullanıyorlar’

Milli eğitimde kendi çocuklarını kobay olarak kullanan tek devletin Türkiye olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Sabah, akşam eğitim politikası değişiyor. Saray hükümeti gayrimeşru, anayasada yer almıyor ancak fiilen çalışıyor. Dış politikayı eğitim politikasını saray hükümeti belirliyor. Gayrimeşru hükümet, yasal hükümetten daha baskın. Mazota, benzine, gübreye, ilaca zam; o meşru hükümetin görevi. Yani Binali Yıldırım yapıyor onu gayrimeşru hükümet yıpranmasın diye. Yönetmelik çıkarıyorlar, vatandaş bağırıyor, gayrimeşru hükümetten bir ses, ‘cezaları kesmeyin, durdurun’. Faizi artırma yetkisi Yıldırım hükümetinin görevi, faiz arttı diye şikayet eden de saray hükümeti” diye konuştu.

‘30 milyar dolar nereye harcandı?’

Örtülü ödeneği hem saray hem Yıldırım hükümeti kullanıyor. Kaç lira harcandığını biliyoruz ama nereye harcandığını bilmiyoruz. Gayrimeşru hükümetin bir temsilcisi 11 Şubat 2016’da açıklama yaptı; Suriye’de bugüne kadar 10 milyar dolar harcadıklarını söyledi. Şanlıurfa’da 23 Haziran 2017’deki açıklamasında ise 30 milyar dolar harcadıklarını söyledi. 30 milyar dolar nereye harcandı kimse b ilmiyor. Adım gibi biliyorum Recep Tayyip Erdoğan da Binali Yıldırım da bilmiyor. 30 milyar dolar, 90 milyar lira demek. Nereye gitti bu paralar? Sen kul hakkı yemediysen, kul hakkına saygılıysan, ‘kul hakkı çok önemlidir’ diyorsan vatandaştan toplanan 30 milyar doları kime, nereye harcadın, kuruşu kuruşuna bunun hesabını millete ver.