Geri Dön
Restorasyon yetmez, hadi restoran'syon yapalım!

Restorasyon yetmez, hadi restoran'syon yapalım!

Evet sevgili restorasyon firmaları, yaptığınızın restorasyon olmadığının yıllardır sizler de farkındasınız. Sizlere dışını yenileyip içine restoran koyduğunuz her tarihi yapımızın proje tanımına ‘restoransyon’ yazma yeniliğini getiriyorum.

Mert Taylan Pekdil
Mert Taylan Pekdil

Venedik Tüzüğü’nce de kabul gören ve firmaların yıllardır uyguladığı restorasyon (yenileme) türleri şu şekildedir:

Haberin Devamı

1. Sağlamlaştırma
2. Bütünleme-Tamamlama
3. Yenileme
4. Yeniden yapma ve İnşa Etme
5. Temizleme
6. Taşıma

Yapı ve tarihi eser restorasyonlarında, Venedik Tüzüğü’nün de gözden kaçırdığı bir madde var bence. Ki biz bunu yıllardır ülkemizde görüyoruz da, ismini henüz koyamamıştık. Ben affınıza sığınarak, restorasyon tekniklerine bir yenisini daha şu şekilde eklemek istiyorum:

1. Sağlamlaştırma
2. Bütünleme-Tamamlama
3. Yenileme
4. Yeniden yapma ve İnşa Etme
5. Temizleme
6. Taşıma
7. RESTORAN’syon (Turkey Edition) Hello UNESCO

Evet sevgili restorasyon firmaları, artık kafanızı karıştıran o eksik maddeye kavuştunuz. Farkındayım; yaptığınızın restorasyon olmadığının yıllardır sizler de farkındasınız. Sizlere dışını yenileyip içine restoran koyduğunuz her tarihi yapımızın proje tanımına ‘restoransyon’ yazma yeniliğini getiriyorum. İşin kötüsü de bu tarz yazılarımda hep kurunun yanında yaş da yanıyor. Yanmasın. İşlerini yıllardır takip ettiğim ve profesyonel kadrolarına hayranlık duyduğum çok fazla restorasyon firması var. Zaten bu yazdıklarım tüm restorasyon firmaları için değil ki be caaanımmm…

Haberin Devamı

"Peki, Mert Bey bizlere yeni kazandırdığınız ‘restoransyon’ terimini bir yapı onarımı ile örneklendirir misiniz?"

Tabi ki de efendim: Atik Valide Külliyesi (Mimar Sinan)

Bu külliye şifahanesinin iç bahçesinin etrafı camlarla kapatılarak, içeride kalan kısmı restoran yapılmış mesela.

Evet, bunu yapanlar buna ‘restorasyon’ dedi. Fakat sizler artık bunun yeni ismini biliyorsunuz öyle değil mi? :)

Yaklaşık 4 yıldır bir inşaat firmasının kurucu ortağı olarak mimarlık görevime devam ediyorum. Gün içerisinde birçok proje yapım talebiyle ilgili ofisimize mailler geliyor. Fakat bir kez olsun herhangi bir restorasyon proje talebine ilgi göstermedik. Şimdi birçok inşaat firması sahibi bu yazımı okurken klavyelerini duvara fırlatıp "Nasıl ilgi göstermedin, para paradır! Alsaydın ya işi!" şeklinde tepki göstermiş olabilirler. Fakat arkadaşlar, bizim uzmanlığımız restorasyon değil ki. Hatta tabelasında ‘restorasyon’ yazan birçok firmanın dahi değil. Restorasyon, içerisinde birçok alt birim barındıran bir terim. Her alt birim için ise bu işe yıllarını vermiş uzmanların bulunduğu bir kadro kurmak gerek. Hatta bu elinizdeki uzman kadronun yetersiz olduğu zamanlarda, eksik kaldığınız konu hakkında danışmanlık aldığınız üniversite profesörlerinin de devreye girmesi gerek. Toprağın altından çıkan bir amforadan, bir kısmı yıkılmış su kemerine kadar her tarihi eserin onarımı, öyle her firmanın "Biz yaparız, bize verin" hatta "Biz daha kısa zamanda daha ucuza yaparız" demesiyle ihale edilmemeli.

Haberin Devamı

"O ihale işleri o kadar da kolay değil, buradan yazmak kolay. Gel de işin başında sen dur o zaman" diyenler olabilir. Belirtiğim gibi, ben ve firmam bu işin uzmanı değiliz. Niye projeyi biz yürütelim? Fakat gözümüz de kör değil affedersiniz! Süheyl Bey Camii’ne yapılanlar nedir? Hadi onu geçtim, Ocaklı Ada Kalesi’ni nasıl açıklayacaksın?



Hazır ismi geçmişken, Ocaklı Ada Kalesi restorasyonu ve sonucunda, sağ fotoğrafta gördüğümüz Sünger Bob sevgisi…

Haberin Devamı

Lütfen artık bu yapılan rezaletlerin adına ‘restorasyon’ deyip, UNESCO’ya daha da fazla rezil olmayın. Açık açık deyin ki, "Biz ‘restoransyon’ yapıyoruz kardeşim! Yenilemiyoruz, baştan savıyoruz. Ocaklı Ada Kalesi’ni Sünger Bob şeklinde yaptık, biz böyle seviyoruz" deyin. "Külliyelerin avlusuna masa sandalye atıp çay bahçesi yapıyoruz" deyin. "Sünger Bob adamdır" deyin!

Mert Taylan Pekdil
instagram.com/merttaylann
mimarmert01@gmail.com

Benzer İçerikler