Geri Dön
Şehinşah: Rapçilerin daha fazla iletişime ihtiyacı var

Şehinşah: Rapçilerin daha fazla iletişime ihtiyacı var

Rap müzik Türkiye'de deyim yerindeyse altın çağını yaşıyor. Müzik listelerinde en çok dinlenenlerde rap şarkılar zirveyi zorluyor. Çocukluğumdan beri rap dinlememe rağmen Türkçe rap müziğe hep bir önyargıyla yaklaşan ben de bu yükselişe kayıtsız kalamadım. "Bu çocuklar ne anlatıyor, neden bu kadar seviliyor?" gibi kafamda deli sorularla rap dinlemeye başladım. Bir isim beni doğal yeteneği, müziği ve sözlerinin gücüyle yakaladı. Şehinşah'tan bahsediyorum.

Duygu Bay
Duygu Bay

Karma ve Yak Yak Yak gibi müthiş derinlikte şarkılarıyla Şehinşah her gün dinlediğim, dinledikçe merak ettiğim bir isim haline geldi. Her ne kadar bütün samimiyetiyle şarkılarında kendisini ifade etse de, eğlenceli Instagram hesabıyla bizi hayatına davet etse de, Şehinşah hala tam anlamıyla kendini anlatabilmiş değil. Çocukluğu, müziği, hedefleri, Khontkar davası, evliliği, boşanması, babalığı... Gerçek Şehinşah'ı mutlaka tanımanız gerekiyor.

Haberin Devamı

İşte Şehinşah'la gerçekleştirdiğimiz ve sadece Molatik'te okuyabileceğiniz o çok özel röportaj:

"Memleketsiz bir rap'çiyim"

Şehinşah kimdir?
Asıl adım Ufuk Yıkılmaz. 1986'nın Aralık ayında doğmuş bir savcı çocuğuyum. Babamın tayinlerinden birinde Erzincan'da doğmuşum. Bu tayinler süresince sırasıyla Erzincan, Giresun, İzmir gibi şehirlerde yaşadıktan sonra İstanbul'da Büyükçekmece'de sabit olarak yaşamaya başladık. Bu yüzden biraz memleketsiz bir rapçiyim.

Şüphesiz doğal bir yeteneğin var. Rap müzikle tanışman nasıl oldu?
İstanbul'a gelince rap ile tanıştım. Ondan önce daha punk, metal falan dinliyordum. Rap müziği hep seviyordum ancak içine girme olayım orta okulun sonlarında b-boy arkadaşlarımla tanışınca oldu. Bu sırada graffiti yapmaya merak sardım. Freestyle yaparken herkesin dikkatini çekmeye başlayınca her şeyi bırakıp rap yapmaya başladım. O kültürü sevdim. Sıcak bir arkadaş ortamı vardı. İçinde bulduğum ortamdansa rap ortamı daha benimseyebileceğim bir yer gibi geldi. Birazcık da kız tavlamak için tabii :) İlk başlarda ritim tutturmak falan biraz zordu ancak zamanla onu da oturtmaya başlayıp iki parça yaptım. Sitede yayınlandıktan sonra tarzımdan dolayı sanırım aralarından sıyrıldım. Ve yükselişim böyle başladı.

Haberin Devamı

Asi bir çocuk muydun? Nasıl bir çocuktu Şehinşah?
Babamın önceki eşinden 2 olmak üzere 5 kardeşiz. Ailede herkes çok örnek ve efendi insanlardı; bende bütün yöntemler geliştirilmiş diye heralde "bu" olmayı tercih ettim. "Ufuk nerede, yine nereye kayboldu, nereyi yaktı?" diye aranan yaramaz çocuktum. Bu yaşıma kadar da yaramazlığımı farklı şekillerde yorumlayarak geliştirdim diyebilirim. Babam savcıydı ve son derece disiplinliydi. Belli bir dönem baskıyla büyüdüm. Saat 7'den sonra eve girdiğinde dayak yediğin bir sistem. Derken babamla annem ayrıldıktan sonra bir anda geniş bir özgürlüğe kavuştum; babam bambaşka bir yerde, ben annemle kalıyorum. Annem benim gibi bir ergene sözünü geçiremiyordu tabii doğal olarak. Ben bir anda açıldım ve rahatladım. Rap müziğe başlamamı da bu durum tetiklemiş olabilir. Onun öncesinde okuluna giden, dersleri başarılı bir çocuktum. Sonra o travmatik boşanma durumu hepimizi farklı yönlere itti diyebilirim.

Haberin Devamı

Neden Şehinşah ismi?

İsim bulmaya çalışırken lise edebiyat kitabının arkasındaki sözlükten bulduğum bir isim. Anlamı hoşuma gitti. "Kralların kralı" demek.

"Rapçi topluma, toplum rapçiye birer adım yaklaştı"



Rap denince uyuşturucu, seks, para, isyan falan geliyor akıllara. Senin şarkılarında bunlardan çok daha fazlasını görüyorum. Eğitim durumun nedir? Diğer sanat dallarıyla aran nasıl?
Lisede birkaç kez okuldan atıldıktan sonra okulun bana göre olmadığına karar verdim. Daha sonra açık öğretimden devam ettim. Üniversiteye gitmedim. Sanat dalları arasında resimle aram iyi. Çizgi roman tarzında çizmeyi severim. Cihan Kılıç'ın dergisinde renklendirme yapıyordum. Hortlak dergisinde de bir dönem renklendirme yaptım.

Şehinşah'ın felsefesi ve hedefi nedir?
Rapi seçme amacım kendimi özgür bir şekilde ifade edebildiğim bir sanat dalı olduğunu düşünmem; içindeki sıcaklık ve samimiyeti sevmem. Doğduğumdan beri kendime ait bir yaşam biçimim var ve bu yaşam biçimini insanlara anlatarak onların kendini yakın hissedeceği bir şeyler yaratabilirim diye düşünüyorum. Dünyayı ele geçirmek gibi bir misyonum yok ama iyi yönde değiştirmek için müziğimle ufak da olsa bir şeyler yapabilirim.

Haberin Devamı

Rap Türkiye'de altın çağını yaşıyor. 10 yıl önce bir Ceza-Sagopa dönemi vardı ancak hiçbir zaman o büyük patlamayı yapamadı. Rap müziğin şu an Türkiye'de özellikle 12-22 yaş aralığında büyük bir kitlesi var. Sence neden gençler yüzünü rap müziğe döndü?
Rapçilerin biraz jargon eksikliği yaşadığını düşünüyorum. Rap fazlasıyla içe dönüktü; şimdi ise biraz daha dışa dönük bir şekilde derdini anlatmaya başladı. Herkesi içine alabilecek bir anlatım sistemi geliştirmeye başladı. Dinleyenler empati kurabiliyor. Önceden rap kendi kabuğunda dönen, "underground" bir şekilde sorunlarından bahseden bir müzik türüydü veya çok protestti. Sokaktaki adamın empati kurabileceği bir şey yoktu. Sokaktaki adam protest kısmıyla kafasını yormak istemiyor, bu yüzden pop kültürü bu kadar benimseniyor. İnsanlar dertlerinin arasında bir de müzik dinlerken derde boğulmak istemiyorlar. Ama şu an rap müzik hem sorunlara değiniyor, hem de kafasını dağıtmak isteyen kitleye hitap ediyor. Protest şeyleri de eğlenceli bir şekilde geçirmeyi başarıyor. Bu noktada rapçi topluma, toplum rapçiye birer adım yaklaştı.

Haberin Devamı

Evet çok trend ve çok cool, ritim güzel, sözler akılda kalıyor fakat sonuçta yapılan şey bir sanat. Bu kadar tutulmasının başka sebepleri de olması gerekiyor. Bu çocuklar rap söyleyerek ve rap dinleyerek ne anlatıyor?
Bu adamlar -rapçiler- genellikle toplumun en aşağısından gelen insanlar. Toplumu tam anlamıyla yansıtabiliyorlar. Sanat dalları arasında rap, söyleyenlerin kendini ağız dolusu ifade edebildiği, dinleyenlerin ise kendinden bir şeyler bulabildiği bir genre.

Rock ve rap müzik her zaman bir çekişme içinde oldu. Artık rock festivallerinde bile rapçileri yoğunlukta görüyoruz. Türkiye'de rap müziğin geleceğini nasıl görüyorsun? Önü açık mı, yoksa bir dönem mi?
Rock müziğin ilk çıktığı zamanki özellikle popüler kültüre geçtikten sonra elinden alındı. Rap de bu tarafa doğru sürüklenmeye çalışıyor. Aynı akıbeti yaşamak istemiyorsa aynı yoldan gitmemesi lazım; rapi rap yapan özelliklerini kaybetmemesi lazım. Yeni nesil rapçiler olaya daha hakim çünkü bunun içine doğdular. Biz sonradan nail olduk ancak bizden sonra gelen nesil 3-4 yaşından beri rap dinleyen bir nesil. Doğal yetenekleri var her şeyden önce. İçine doğdukları için kulakları daha iyi. Freestyle yetenekleri var. Şamil buna örnek mesela. İleride bu müzik popüler kültürün ana akımı haline bile gelebilir.

"​Rap bir karşı duruştur"


Rap müziği seven çok seviyor ancak sevmeyenler fazlasıyla ön yargılı. Özellikle Türkçe rap ucuz ve arabesk gelebiliyor. İyi bir rap şarkısının olayı nedir?
Ben kendi adıma samimiyetin önemli olduğunu düşünüyorum. İçinizdekileri samimi bir şekilde dışarı aktarmanız; bunu kendi kıstaslarınız ve matematiğinizle yapmanız önemli. Orjinal olmanız gerekiyor. Bununla birlikte insanları yakalamak için 'bu hayatı yaşamış olmak' gerekiyor. Okumak önemli ancak sokağı yaşamazsanız, sokaktaki dili almazsanız sokaktaki insanı yakalayamazsınız. Ben bu duyguları geçirirken tekniği de önemsiyorum. Hem teknik hem taktik hem de manevi olarak bir bütünlük gerekiyor.

Türkiye'de ve dünyada kimleri başarılı buluyorsun?
Kendini kanıtlamış herkesi başarılı buluyorum. Eskiden çok fazla eleştirirdim ama yaş aldıkça insanların benim sevmediğim müzisyenleri neden sevdiğini anlamaya başladım. Bazıları lirikal konuda yetenekli olsa da teknik olarak beni tatmin etmiyor ancak sözleriyle insanları yakalabiliyor. Artık bunu anlayabiliyorum. Bu yüzden biri kendini kanıtlamışsa başarılıdır.

Rapçilerde gangster stili, bol kıyafetler, yırtık pantolonlar vs. elzem mi? Bu stil rap kültürünün olmazsa olmazı mı?
Olayın genel görüntüsü bu olabilir. Aslında bununla alakası olmayan çok fazla rapçi var. Rap bir ifade biçimi. Gangster gibi görünen rapçiler öyle hissediyor olabilir ama bunun tam tersi birçok rapçi sayabilirim. Sage Francis gibi, Cage gibi... Rap bir kalıbın içine sokulmayı kabul etmeyen bir müzik türü. Boş bir tuval gibi, sen onun üstüne ne çizersen o. Genelde popüler olan ve daha çok dinlenen kesim o gangster güruh olduğu için bu yaftayla anılıyor.

Peki bu deyim yerindeyse "serseri" imajı değiştirmek gerekiyor mu?
Rap bir karşı duruştur. Hatta sanat bir karşı duruştur. Bu imaj genel olarak orman kanunlarıyla işleyen bir dünyada vacip olabiliyor.

Birkaç sene sonra nerede göreceğiz seni?
Olmak istediğim yer, emeğimin saygı gördüğü yer. Yaptığım iş son derece saygıdeğer ve herkesin yapabileceği bir iş değil. Sevdiğim işi yapıyorum ve yaptığım işi en iyi şekilde yapmaya odaklıyım.

Bir oğlun var, Atlas. Babalıkla rapçilik nasıl gidiyor?
Babalık bambaşka bir şey. Babalığı kalbinizin bir köşesine koyup her şeyi arkada bırakarak yaşıyorsunuz. Oğluma baktığımda başka hiçbir şey düşünmüyorum. Onun yürümesi, bir şeylerle meşgul olması kafamdaki her şeyi silmeme yetiyor. Oğlumla vakit geçirdikten sonra konsere çıktığımda sahnede daha keyifli ve enerjik olabiliyorum. Onun verdiği enerji müziğime de yansıyor. Şu an aklı ermediği için babalıkla rap iyi gidiyor, yaptığım şeylerin içinde değil ama büyüdüğünde bu sorunun cevabını asıl o zaman verebileceğim.

Peki rap ve evlilik? Mutlu bir aile ortamında büyümemişsin ve belli bir yaşa geldikten sonra kendi aileni kurmayı da denemişsin. Sence neden yürümedi?
Mutlu bir ailede büyümeyince evliliğinin başına gelmemesi için dua ediyorsun, aynı hataları yapmamak için yemin ediyorsun ama başına gelince en doğru şeyin uzaklaşmak olduğuna karar veriyorsun. Benim küçük bir çocuğum var, eski eşim gerçekten iyi bir anne ve çocuğuma o kadar iyi bakıyor ki benim gözüm bir dakika arkada kalmıyor. Ama şöyle bir gerçek var ki biz bir aradayken Atlas için de sağlıklı bir ortam olmuyor. Evet, zamanından birbirimizi sevdik ama şu an anlaşamıyoruz ve bunu zorlamak çocuğa zarar verecek. Ben kendi başıma geleni biliyorum ve bu yüzden çocuğumun da böyle bir sevgisizlik ortamında büyümesini istemedim.

Biraz ayrılık sürecinden bahseder misin? Doğru bir şekilde üstesinden gelebildiğini düşünüyor musun?
Savunma mekanizması güçlü bir adam olduğumu düşünüyorum. Altından kalkabildiğimi düşünüyorum ama dışarıdan aldığım geri dönüşlere göre kontrolümü kaybetmiş olabilirim. Öyle bir dönemde biraz daha agresif olabiliyorsun, asla yapmayacağın şeyler yapabiliyorsun. O dönemde yapmadığım şeyler de üstüme kaldı ve ben açıklama gereksinimi duymadım. Ama her şeyin sonunda güzel bir ışık ve güzel bir çıkış olduğunu düşünüyorum. Şu anda da fena gitmiyorum. İyi bir ivme yakaladım.

Bir daha evlenir misin?
Açıkçası bu tip şeyler için plan yapmıyorum. Gerçekten seversem evlenirim. Benim için evlenmekten ziyade suç ortağı olmak önemli. Suç ortağı olabileceğim, sevdiğim, kimyamın uyuştuğu, birlikte bir şeyler yapabileceğim, birlikte dalga geçebileceğim kadın benden böyle bir şey beklerse benim için mühim olmasa da hayır demem.

"Rap dünyası hiç bu kadar yakın olmadı"


Son olarak Khontkar ile aranızdaki husumeti sormak istiyorum. Biz işin sadece dedikodusuna hakimiz. Olayı senin ağzından dinlemek isteriz. Tam olarak ne yaşandı?
Aramızda daha önceden yaşadığımız sanatsal bir husumet vardı. Ortak bir parça yazıyorduk, benim yazdığım sözler silindi. Moralim bozuldu, "sonra yazayım" deyip gittim. Sonra bana bir parça gönderdi; orada yazdıklarıyla alakası yok, tamamen kişisel, hedef gösteren diyaloglar var. Ben de karşılık olarak bir parça yazıp gönderdim. Bir turne videosunda beni tahrik edecek sözler söyledi. Bunun üzerine bir kavga oldu aramızda ama kesinlikle onun anlattığı gibi 25 kişiyle bıçaklı bir kavga falan değil. Toplasan 20 saniyelik bir kavga. Kavganın sonunda dava açtı bana. Savcının iddianamesinde olayların onun anlattığı gibi olmadığı yazıyor. Savcı kabul ettiğim suçlardan yargılanmamı kabul etti. Benim kabul ettiğim suçlar sadece onunla kavga etmemden ibaret. Durumu ajite ederek basit bir kavgadan prim yapmaya çalıştı. Tupac adletmeye kalktı kendini. Kendisinin bu tip kaoslardan beslendiğine dair başka örnekler de var.

Röportajın başında memleketsiz olduğundan bahsettin. Bu ve pek çok anlamda rap dünyasında bir gruplaşma ve ayrılık söz konusu mu?
Aslında rap müziğin yapısında var mahallecilik ve kendi mahallenin kültürünü tanıtma. Ama önemli olan rap camiası olarak bir araya geldiğimizde sıkı tutunmak. Bana kalırsa iç dünyada hesaplaşmalar olsa da rap dünyası hiç bu kadar yakın olmadı. Bundan sonra bu gücü bireyselleştirmekten ziyade kültürel olarak kullanmamız lazım. Bunun içinde daha fazla iletişime ihtiyacımız var.


"İki Dakika" Şehinşah özel bölümü:

İletişim: duygu.bay@milliyet.com.tr
Instagram: iamduygubay

Şehinşah: Rapçilerin daha fazla iletişime ihtiyacı var

Şehinşah: Rapçilerin daha fazla iletişime ihtiyacı var

Şehinşah: Rapçilerin daha fazla iletişime ihtiyacı var

Şehinşah: Rapçilerin daha fazla iletişime ihtiyacı var

Şehinşah: Rapçilerin daha fazla iletişime ihtiyacı var

Şehinşah: Rapçilerin daha fazla iletişime ihtiyacı var

Benzer İçerikler