Siyaset 20 ay böyle geçti

20 ay böyle geçti

06.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından oturduğu Başbakanlık koltuğuna 22 Mayıs’ta yapılacak kongreyle veda edecek.

20 ay böyle geçti

Davutoğlu, görev yaptığı 20 aylık süreç çok yoğun ve zorlu geçti.

Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 21 Ağustos 2014’te kendi yerine Ak Parti Olağanüstü Kongresi’nde Davutoğlu’nun aday olacağını açıkladı. 27 Ağustos’ta Genel Başkan seçilen Davutoğlu, 28 Ağustos 2014’te Erdoğan tarafından “Başbakan” olarak atandı. Davutoğlu, hemen ertesi gün kabineyi kurdu ve 30 Ağustos törenlerine Başbakan olarak katıldı.

“Çözüm süreci”, “ekonomi”, “güvenlik” konularında son olarak da geçtiğimiz ay, “paralel yapı ile mücadele” başlıklarında yeni mekanizmaları hayata geçiren Davutoğlu, bu toplantıları rutin hale getirdi. Göreve geldikten sonra Selahattin Demirtaş’ı 1 Ekim’de Başbakanlık’ta ağırlayan Davutoğlu’nun ilk önemli sınavı 6-8 Ekim’deki Kobani olayları oldu.

Rehinelerle döndü

20 ay böyle geçti

Başbakan olduktan sonra devlet geleneği gereği ilk ziyaretini Kıbrıs’a ve Azerbaycan’a yapan Davutoğlu, Azerbaycan temasları sürerken IŞİD tarafından rehin alınan Musul Başkonsolosluğu’nun 49 personelinin MİT’in operasyonu ile kurtulduğunu açıkladı. Programını yarıda kesen Davutoğlu, Şanlıurfa’ya geçerek 49 personeli uçağına aldı ve Ankara’ya getirdi. Davutoğlu’nun görevi sırasında önemli olaylardan biri de Şah Fırat Operasyonu oldu. Süleyman Şah Türbesi gece yarısı TSK tarafından yapılan operasyonla IŞİD tehdidi altındaki bölgeden Suriye Eşme’sindeki bölgeye nakledildi.
Davutoğlu, operasyonu bizzat Genelkurmay’dan takip etti.

Davutoğlu, görev yaptığı dönemde birçok reform ve dönüşüm paketi açıkladı. “Şeffaflık Paketi” ise Erdoğan ile arasındaki anlaşmazlık konuları arasında yer aldı. Birçok paket Meclis’e sevk edilirken Şeffaflık Paketi hazırlanamadı. Davutoğlu, Çankaya Köşkü ve Dolmabahçe’de, Aleviler, Romanlar, işçiler, kanaat önderleri, akademisyenler, sanatçılar, doktorlar, Doğu ve Güneydoğu’dan gelen kanaat önderleri, korucular ve son olarak çocuklar ile buluşmalar yaptı.

İlk kriz Fidan oldu
Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri için hazırlıklarına şubat ayında başlarken ilk sınavı bürokratların istifası sürecinde verdi. Birçok bürokrat istifa ederken en tartışılan isim MİT Müsteşarı Hakan Fidan oldu. Fidan, milletvekili adaylığı için Davutoğlu’nun onayı ile istifa etti. Erdoğan’ın bu istifayı doğru bulmadığına yönelik açıklaması ile ilk anlaşmazlık da gün yüzüne çıktı. Fidan’ın listeye alınmaması ile kriz sonlandı. Fidan yeniden müsteşarlığa getirildi. 28 Şubat 2015’te HDP’lilerle yapılan Dolmabahçe görüşmesi Davutoğlu döneminde en fazla tartışılan konulardan biri oldu. Erdoğan’ın bu konuda da eleştirileri yine ikili arasında görüş ayrılığı yorumlarına yol açtı.

Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri için yoğun bir tempoda çalışırken 81 ile ve bazı ilçelere de giderek miting yaptı. Ancak 7 Haziran’da Ak Parti ilk kez tek başına iktidara ulaşacak çoğunluğa erişemezken Davutoğlu’nun parti içindeki ilk kez tartışılması da bu süreçte oldu. Davutoğlu’nun istifa edebileceği söylense de yola devam kararı aldı.

Koalisyon görüşmeleri için CHP, MHP ve HDP’nin kapısını çalan Başbakan, siyasi literatüre “istikşafi görüşme” kavramını soktu. Bu süreçte kulislere Davutoğlu’nun “koalisyon”, Erdoğan’ın, “yeniden seçim” istediği yorumları yansıdı.

Koalisyon görüşmeleri sonuçsuz kalırken, Davutoğlu başkanlığında Türk siyasi tarihinde ilk kez geçici hükümet kuruldu. 1 Kasım seçimlerine Türkiye’yi geçici hükümet taşıdı.

Saldırılar yoğunlaştı
5 Haziran’da HDP mitinginde başlayan bombalı saldırılar, Suruç’ta IŞİD’li canlı bombanın gerçekleştirdiği katliamla devam etti. Suruç’un ardından Ceylanpınar’da iki polisin yatağında şehit edilmesi üzerine 23 Temmuz gecesi yapılan güvenlik zirvesinde alınan kararla yaklaşık 3 yıldır duran PKK’ya yönelik operasyonlar yeniden başladı. Çözüm süreci mekanizması bu tarihten sonra bir daha işlemedi. Bu süreçte Ankara Gar, Sultanahmet, Taksim, Diyarbakır, Ankara Kızılay’da bombalı saldırılar yaşandı. Diyarbakır Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin, Yüksekova, Şırnak gibi birçok ilçede operasyonlar başlatıldı.
Davutoğlu, Ak Parti’nin olağan kongresine yönelik çalışmalarını sürdürürken MKYK listesi konusunda Erdoğan ile uyuşmazlık yaşadı. Bu süreçte Binali Yıldırım’ın genel başkan adaylığı için imza topladığı gündeme geldi. Aynı gün Erdoğan ile birçok görüşme yapan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı’nın listesine ikna oldu ve kongreye bu listeyle gitti. Erdoğan ve Davutoğlu arasındaki en ciddi krizin de bu süreçte olduğu yorumları yapıldı.

1 Kasım üç dönem kuralı olmadan partinin ağır topları ile yeniden giren Davutoğlu, MHP ve HDP’nin de oylarının düşmesi ile yüzde 49,5 oy alarak tek başına iktidarı yakalamayı başardı.

Davutoğlu, tek başına iktidar olup hükümeti kurduktan sonra ilk kriz ise Rusya ile yaşandı. Sınırı ihlal eden Rus uçağı düşürülürken kriz patlak verdi. Davutoğlu, “Talimatı bizzat ben verdim” açıklaması yaptı. Yeni hükümetin ana gündemlerinden biri mülteci krizi ve AB süreci de olurken, AB süreci yeniden canlandı. Mülteci geçişinin durdurulması ve vize kaldırılması süreci ile ilgili birçok adım atıldı.

29 Nisan MKYK’sı
Davutoğlu, operasyonlar gündemiyle yoğun bir mesai geçirirken Katar ziyareti dönüşü 29 Nisan’da toplanan MKYK’da adeta büyük bir “şok” yaşadı. Genel başkanın il ve ilçe başkanı atama yetkisi MKYK’da elinden alınırken ana kırılma noktası oldu. Daha sonra ise çeşitli internet sitelerinde hedef alındı ve Erdoğan’a “komplo” kurduğu iddialarına kadar suçlamalarla karşılaştı.