Siyaset Açılımda 4 mekanizma

Açılımda 4 mekanizma

16.01.2010 - 01:12 | Son Güncellenme:

Terörle mücadeleyi aksatmayacak biçimde, günlük yaşamın normalleşmesi konusunda adım atılarak, yol kontrollerinin azaltılması ve yayla yasaklarının asgari seviyeye indirilmesi için valiliklere genelge gönderildi

Açılımda 4 mekanizma

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “kapsamı belli değil” şeklinde eleştirilen demokratik açılım süreci doğrultusunda hazırlanan ve 4 ayrı mekanizmadan oluşan “İnsan Hakları Paketi”nin başlıklarını açıkladı.
Atalay, dün düzenlediği basın toplantısında açılımda kısa vadeli hedeflerle ilgili yapılan çalışmaları ve gelinen son noktayı şöyle anlattı:
- Cezaevlerinde Kürtçe gibi farklı ve dil lehçelerde görüşme yapılmasına imkân sağlandı.
- Özel kanalların farklı dil ve lehçelerde 24 saat yayın yapmasına izin verildi.
- Farklı dil ve lehçelerde enstitü, araştırma merkezi kurulması yönünde YÖK karar aldı. Yaşayan Diller Enstitüsü kuruldu.
- Terörle mücadeleyi aksatmayacak biçimde, günlük yaşamın normalleşmesi konusunda adım atılarak, yol kontrollerinin azaltılması ve yayla yasaklarının asgari seviyeye indirilmesi amacıyla valiliklere genelge gönderildi.

İnsan hakları paketi
Atalay, orta vadeli hedeflerin “İnsan Hakları Paketi” olarak özetledikleri 4 ayrı tasarı ile diğer yasa çalışmalarından oluştuğunu belirtti. Atalay, Güvenlik Müsteşarlığı kurulması ile ilgili tasarının önümüzdeki hafta, taş atan çocuklarla ilgili tasarının da en kısa sürede TBMM’den geçeceğini belirtti. Tüm vatandaşları kapsayan 4’lü mekanizmanın bağımsız ve yaptırım gücü olan kurumlardan oluşacağını, buralara TBMM ve Cumhurbaşkanı’nı da kapsayacak atama modelleri ile atama yapılacağını belirten Atalay, şu bilgileri verdi:
- BM İhtiyari Protokolü: Tasarı TBMM’ye sevk edildi. Bu tasarının yasalaşmasıyla, Türkiye, işkence konusunda uluslararası denetime daha açık hale gelecek. En geç bir yıl içinde Ulusal Önleme Mekanizması kurulması gerekiyor.
- Türkiye İnsan Hakları Kurumu: Tasarı Bakanlar Kurulu’nda imzalandı. Haftaya TBMM’ye gönderilecek. Başbakanlık bünyesindeki İnsan Hakları Başkanlığı’nın bağımsız ve tarafsız olmadığı eleştirileri doğrultusunda, bireylerin şikâyetlerini inceleyecek ve resen önleyici tedbirler alacak yeni bir kurum oluşturulacak.
- Bağımsız Kolluk Gözetim Komisyonu: Kanun taslağı görüşe sunuldu. Komisyonda, kamu kurumlarından, üniversitelerden, barolar birliğinden temsilciler yer alacak. Komisyon, kolluk güçleri ile ilgili idari soruşturmalardaki aksaklıkları izleme ve gerektiğinde idareyi soruşturma açması için uyarmakla yetkili olacak. Kolluk kuvvetlerini de haksız ithamlardan koruyacak.
- Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu: Anayasanın 10. maddesiyle ayrımcılık yasaklanmış durumda. Bu anayasa hükmünün uygulanması izlenecek. Kurul, idari para cezası verebilecek. Kararları, tüm devlet kurumlarını bağlayıcı olacak ve mahkemelerce bilirkişi raporu olarak kullanılabilecek.

Müsteşar kim olacak?
Öte yandan Terörle etkin mücadele etmek için oluşturulan ‘Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın başına İstanbul Valisi Muammer Güler’in getirilmesi bekleniyor. Müsteşarlık için ayrıca Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal’ın da adı geçiyor.

Haberin Devamı

“Çekingen davranarak çözülmez”
Diyarbakır’daki sivil toplum örgütü temsilcileri, İçişler Bakanı Beşir Atalay’ın demokratik açılım paketiyle ilgili açıklamaları için, yeni ve farklı bir konu bulunmadığını söyledi. Değerlendirmeler şöyle:
- Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu: Öze dönük bir şey yok. Etrafından dönerek, çekingen davranarak Kürt sorununu çözemezsiniz. Bu hükümet insanlarda açılım konusunda ciddi bir umut yarattı. n Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar: Sorunun hâlâ asayiş boyutunda algılanmaya devam ettiği görülüyor.
- Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Şube Başkanı Sezgin Tanrıkulu: Kürt meselesinde anayasal ve yasal düzenleme olarak bir programı var mıdır, yok mudur? Neyi yapacağını açıklaması lazım. n Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Genel Başkanı Tarkan Kadooğlu: Süper bir ülke olmayı hedefleyen Türkiye’nin kendi iç meselelerini de bir an önce çözmesi gerekiyor. Gelinen noktada Kürt sorununun çözümünün konuşuluyor olması bile bir başarıdır.
MEHMET TÜRK Diyarbakır DHA