Siyaset Ayakta yolcuya yasak kafelere sıkı denetim

Ayakta yolcuya yasak kafelere sıkı denetim

08.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Koronavirüs salgınında günlük vaka ve vefat sayılarındaki artışa dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplu taşımada ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Maske kullanımı başta olmak üzere kurallara uymayanlara kesilen cezalar muhakkak tahsil edilecektir” dedi

Ayakta yolcuya yasak kafelere sıkı denetim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs ile mücadele kapsamında denetimlerin artırılacağını, cezaların tahsil edileceğini vurguladı. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:

Haberin Devamı

DAHA SIKI DENETİM: Türkiye hem sağlık altyapısının gücü hem de aldığımız tedbirler sayesinde oldukça iyi bir noktada bulunuyor. Ancak mevcut durum bizim için kabul edilebilir değildir. Vaka ve vefat sayılarındaki kısmi yükselişten derin üzüntü duyuyoruz. Kafe ve restoranlar kurallara uygunluk bakımından çok daha sıkı şekilde denetlenecektir.

CEZALAR TAHSİL EDİLECEK: Toplu taşımada tüm illerimizde ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek. Riskli illerde il hıfzıssıhha kurulu kararıyla kapasite sınırlamasına gidilebilecek. Maske kullanımı başta olmak üzere kurallara uymayanlara kesilen cezalar muhakkak tahsil edilecek. Esnek ve kademeli mesai usullerinin yaygın şekilde tatbiki sağlanacaktır. Şeffaf şekilde yürüttüğümüz bu sürecin başarısı vatandaşlarımızın vereceği desteğe bağlıdır.  Kalabalık etkinliklerden uzak durmadığımız, sokakta, işyerinde hatta evde belirlenen kurallara uymadığımız sürece ne açtığımız hastaneler ne cezai tedbirler tek başına bizi virüsten koruyabilir. Daha iyi bir çözüm bulunana kadar hayatımızı temizlik, maske, mesafe tedbirlerine göre yeniden düzenlemeliyiz. Sonbaharın yaklaşmasıyla birlikte soğuk algınlığı ve grip gibi mevsim hastalıklarının yükü üzerimize binmeden günlük vaka sayılarını yüzün altına, vefat sayılarını mümkünse sıfıra indirmeliyiz.

Haberin Devamı

AİLELERİN TERCİHİNE GÖRE: Uzaktan eğitim sistemimizi en iyi şekilde idame ettirdik. Yeni dönemde eğitim öğretime salgın şartlarını dikkate alarak hem yüz yüze hem uzaktan eğitimi birlikte gerçekleştireceğimiz bir sistemle devam edeceğiz. Ailelerin tercihine göre okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden başlayarak okullarımızı eğitim öğretime açıyoruz. Bu uygulama salgının seyrine göre şehirlerimizde farklılık gösterebilecek. Çocuklarımızın eğitim öğretim hayatlarının aksamadan devam etmesi tek gayemizdir.

10 MİLYON TURİST: Salgından en menfi etkilenen sektör hiç şüphesiz turizm oldu. Bu sektörün kısmen de olsa sezonu kurtarabilmesi için çok gayret gösterdik, yaptığımız görüşmeler ve kurduğumuz sistem sayesinde 10 milyon turist rakamını geride bırakmaya başladık. Yıl sonuna kadar bu rakamı çok daha yüksek seviyelere çıkaracağız. Amacımız salgın döneminde içeride alınan tedbirlerin ve dünya genelindeki olumsuzlukların ekonomik sosyal etkilerini süratle ortadan kaldırmaktır. Yeniden yapılanma sürecinden ülkemizin en karlı şekilde çıkmasını temin edeceğiz, özellikle üretimde güçlü altyapısı, sürekli gelişen teknolojisi ve lojistik avantajıyla Türkiye’nin önünde yepyeni dönemin açıldığına inanıyorum. Bunun etkilerini şimdiden görmeye başladık. İş dünyamızı bu yeni dönemin fırsatlarını en geniş şekilde değerlendirmeye davet ediyorum. İş insanlarımızın yanında yer almayı sürdüreceğiz.

Haberin Devamı

YENİ MÜJDELER: Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi, geleceğe ilişkin ümitlerimizin adeta sembolü haline gelmiştir. Sakarya rezervi 1.9 milyar varil eşdeğeri olan petrol karşılığı ile dünyada bu yıl keşfedilen ikinci en büyük kaynaktır. Ayrıca gaz kalitesi bakımından dünyadaki sayılı rezerveler arasındadır. İnşallah Karadeniz ve Akdeniz’de yeni müjdelerle bu sevincimizi daha da arttıracağız.     

Haberin Devamı

‘Askeri harekatlarımızı iyi incelesinler’

ESEFLE İZLEDİK: Güney sınırlarımızın güvenliği için harekete geçtiğimizde bölgede çıkarı olan pek çok ülkeyle karşı karşıyla geldik. Tüm bunlara rağmen güney sınırlarımızı güvenlik altına aldığımızda ülkemizi haksız ithamlarla karalamaya çalışan bir mekanizmayı karşımızda bulduk. Libya’da uluslararası meşruiyete sahip yönetime verdiğimiz desteğe şiddetle karşı çıkarken darbecileri gizli, açık pervasızca destekleyenlerin riyakarlıklarını ibretle takip ettik. Doğu Akdeniz’de 780 bin kilometrekare toprağı olan bir ülkeyi 10 kilometrekarelik adalar üzerinden sahillerine hapsetmeye çalışanların oyunlarını bozduğumuzda kimseyi yanımızda bulamadık. BM zemini başta olmak üzere uluslararası kurallara uygun şekilde yaptığımız anlaşmalara dayalı olarak yürüttüğümüz faaliyetlere karşı sergilenen haksız ve hukuksuz girişimleri esefle izledik. Kıbrıs’ta bunca yıldır Türklere uygulanan haksızlıkların yeni boyutlar kazanarak arttırılması gayretlerini acı bir tebessümle kaydettik.

Haberin Devamı

BAMBAŞKA TÜRKİYE’Yİ GÖRDÜLER: Geçmişte Türkiye’yi sürekli küçümseyen, önemsiz gören, kararlarında ve icraatlarında hesaba katmayanlar, aynı tavrı sürdüremeyeceklerini gördükçe daha da azgınlaştılar. Her türlü diplomatik ve hukuki belgeyi, teamülü, uygulamayı hiçe sayanlar güç gösterileriyle netice almaya kalktıklarında karşılarında bambaşka bir Türkiye olduğunu gördüler. Ülkemize karşı yapılan her siyasi, diplomatik, askeri yanlış veya saygısızlık bizi yolumuzdan döndürmek bir yana azmimizi perçinliyor.

AÇIK SÖYLÜYORUM: İstiklalimizi ve istikbalimizi korumak gerektiğinde diplomasiden askeri güce kadar her mekanizmayı etkin şekilde devreye sokabilecek altyapıya ve iradeye sahip olduğumuz için bu derece dikkate alınıyoruz. Son günlerde Doğu Akdeniz ve Ege’de tarihten ibret almadan Türkiye’nin hakkını ve hukukunu hiçe sayarak emrivaki yapmaya çalışanlar da eninde sonunda bu gerçeği kabullenecektir. Kendi vatandaşlarının güvenliğini ve refahını tehlikeye atma pahasına Türkiye’nin karşısına dikilenler için, o kadar açık söylüyorum, anı geldiğinde korkarım ki bedelini ağır ödemezler.

SAĞDUYUYA DAVET: Her fırsatta anlaşmazlıkları görüşmeyle, konuşmayla, müzakereyle, uzlaşmaya çözmeden yana olduğumuzu söylüyoruz. Bizimle masaya oturmak yerine kırık, dökük askeri güçleriyle efelenenlere tarihi bir kenara bırakıyorum, en azından son 4 yıldaki diplomasi çalışmalarımızı ve askeri harekatlarımızı iyi incelemelerini tavsiye ediyorum. AB başta olmak üzere bu konuda haklı, haksız, adaletli adaletsiz, ahlaklı, ahlaksız ayrımı yapmadan kör bir taassubla ülkemize karşı tavır alanları da hakkaniyete ve sağduyuya davet ediyorum. Kıbrıs, Suriye ve Libya’da iyi bir sınav veremeyen Avrupa ülkelerinin hiç değilse Doğu Akdeniz’de tutarlı bir çizgi izlemelerini umuyoruz. Türkiye, sınır güvenliği konusunda olduğu gibi Doğu Akdeniz’deki hakları hususunda da sonuna kadar kararlı ve aktif bir politika izlemeyi sürdürecektir.