21.04.2013 - 18:34 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreci kapsamında bölgelerde toplantı yapan Akil İnsanlar'a tepki gösterenlere, "densizler, çapulcular" diyerek sert çıktı. Gençleri sokağa döktüğünü savunduğu MHP lideri Devlet Bahçeli'yi eleştiren Erdoğan, "Terörün bitmesiyle altındaki zemini kayan Bahçeli'nin can havliyle gençleri sokağa salmasına asla müsaade etmeyiz. Devlet Bahçeli şunu iyi bilsin. Kim ki 1980 öncesi manzarayı bugüne taşımaya kalkışırsa, bedelini, hukuk karşısında en ağır şekilde öder. Dağdaki terör biterken, şehirde eşkıyalığın türemesine ve türetilmesine göz yummayız" dedi. Terörün bitmesiyle Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun ayakta kalamayacağını ve gideceğini belirten Erdoğan, "Terörün bitmesiyle Türkiye'nin kaybedeceği tek şey, ufuksuz ve vizyonsuz genel başkanlardır" dedi. Bahçeli'nin geçmiş hükümet ortağı olduğu dönemle ilgili hesap vereceğini kaydeden Erdoğan, "Sayın Bahçeli'nin zihniyle dili arasındaki kayış koptu. Şimdi MHP Genel Başkanı çıkmış koalisyon döneminde kendi bakanlıklarının temiz olduğunu iddia ediyor. Seni oraya bostan korkuluğu olarak mı koydular?" diye konuştu.
Erdoğan, dün Ak Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında çözüm sürecine ilişkin şu mesajları verdi: DENSİZLER:
Ana muhalefet ve yavru muhalefet yıkmanın mücadelesini veriyor, biz yapmanın, onlar bozmanın, dağıtmanın, savaşın, çatışmanın mücadelesini veriyor, biz ise tamir etmenin, toplamanın, barış ve uzlaşmanın, kardeşliğin mücadelesini veriyoruz. Onlar ölmenin ve öldürmenin, ağlamanın ve ağlatmanın tarafını tutuyor, biz ise yaşamanın, gülmenin ve güldürmenin tarafında duruyoruz. Kayseri'de toplantı yapan Akil İnsanlar heyetine tepki göstermişler. Malum yavru muhalefetin il başkanı da içinde olmak üzere tehditler, hakaretler, her türlü şeyleri söyledikten sonra bir grup Türk bayağı açıyor, bir grup İstiklal Marşı söylemeye başlıyor. Burada gelenlerin hangisi İstiklal Marşı'na karşı, hangisi Türk bayrağına karşı. Bu ne densizliktir.
AYAKTA KALAMAZLAR:
Statüko olduğu için terör, terör olduğu için statüko vardır. İnanın, CHP, MHP, BDP, şu mevcut politikalarını değiştirsinler, bu ülkede terör olmaz. İnanın bu ülkede terör bitse CHP'nin, MHP'nin, BDP'nin bu mevcut politikaları da asla ve asla ayakta kalamaz. Bunlar 30 yıl boyunca birbirlerini beslediler, birbirlerine can suyu verdiler. Bunlar 30 yıl boyunca birbirleri sayesinde ayakta kaldılar. Dikkat edin, terör vurdu, MHP istismar etti, sorun büyüdü. CHP, genlerine işlemiş o ceberrut, o asimilasyoncu, o inkarcı zihniyeti yaşattıkça sorun büyüdü, işte CHP'nin o zihniyeti varlığını sürdürdü. Terör olduğu için BDP ortaya çıktı, BDP var olduğu için terör varlığını idame ettirdi. Bu ülkenin gündeminden terörü çıkardığımızda CHP, MHP ve BDP'nin bu yönetimlerle, bu söylemlerle, bu politikalarla ayakta kalabilmesi asla ve asla mümkün değildir. Göreceksiniz, bu sorun bittiğinde ne CHP, ne MHP, ne de BDP bu mevcut yönetimleriyle, bu mevcut politikalarıyla asla tutunamayacak, kendilerini gözden geçirmek zorunda kalacaktır.
BAHÇELİ'NİN KAYIŞI KOPTU:
MHP'nin koalisyon ortağı olarak 1999-2002 arasında ekonomide, dış politikada, iç politikada, sosyal hayatta bu ülkeye ödettiği bedeli milletim bugün bile unutmadı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli koalisyon döneminde, kendi bakanlıklarının temiz olduğunu iddia etti. İyi de Sayın Bahçeli, sen o hükümetin ortağı, Başbakan Yardımcısı değil miydin? Seni oraya bostan korkuluğu olarak mı koydular? Ülke hızla uçuruma doğru sürüklenirken hangi tepkiyi gösterdin, hangi tavrı aldın? Hani milliyetçiydin, hani vatanseverdin, hani milliyetperverdin? Ne iş yapıyordun orada? Şimdi bize kürsülerden ağzına geleni söylüyor. Külhan beyi edasıyla esip gürlüyor. Gerçekten Sayın Bahçeli'nin zihni ile dili arasındaki kayış koptu. Hakikaten koptu. Koptu. TIPIŞ TIPIŞ GİTTİN, GÜNAH ORTAĞISIN:
1999'da, 'MHP ile koalisyonu içime sindiremiyorum' diyen hanımefendiye ağzını açmayan, tıpış tıpış gidip koalisyona ortak olan, o gün kuzu kesilen Sayın Bahçeli, bugün arslan postunda bize kükrüyormuş gibi yapıyor. Sayın Bahçeli, kendisine söylenenleri yutabilir. Ama bunu ne bize ne de millete yutturamaz. Sen o iktidarın günah ortağısın. Hiç bir yere kaçamazsın. Bu millete en ağır bedelleri, en ağır faturaları ödetmiş birinin bugün çıkıp milliyetçilik pozları vermesi doğrusu oldukça ironidir, trajikomiktir. ÇAPULCULAR:
Duruşuyla, fikirleriyle, politikalarıyla hiçbir varlık gösteremeyen Devlet Bahçeli, şu anda sokakları tahrik etmek, 1980 öncesi manzaraları bugüne taşımak için elinden geleni yapıyor. Bir avuç çapulcunun çeşitli illerde, Akil İnsanlar Heyeti'ne yönelik saldırılarını biz sabırla takip ediyoruz. Bu ülkede bir terör biterken başka bir terörün sokakları esir almasına asla izin vermeyiz. Terörün bitmesiyle altındaki zemini kayan Bahçeli'nin can havliyle gençleri sokağa salmasına asla müsaade etmeyiz.
BAHÇELİ BEDELİNİ ÖDER:
Devlet Bahçeli şunu iyi bilsin, kim ki 1980 öncesi manzarayı bugüne taşımaya kalkışırsa bedelini hukuk karşısında en ağır şekilde öder. Dağdaki terör biterken şehirde eşkıyalığın türemesine ve türetilmesine göz yummayız. Valilerimizin, emniyet müdürlerimizin şehirlerimizdeki tahrik olaylarına karşı daha duyarlı, daha dikkatli olmalarını da buradan hatırlatmak istiyorum. Kayseri'deki olayı, maalesef bir avuç çapulcunun çirkin gösterilerine rağmen, bu Kayseri halkının tavrı değildir.
ÇAPULCU KÖŞE YAZARLARI:
Çözüm süreci kapsamında muhalefetin kışkırtma ve istismarları iki önemli soru etrafında yoğunlaşıyor. Birincisi, bize 'Nasıl çözeceksiniz, nasıl çözüyorsunuz' diye soruyorlar. İkincisi, 'Terör bittikten sonra ne olacak' diye soruyorlar. Dikkat edin, CHP de MHP de bu iki soruyu sürekli gündeme getirerek bunlarla milletin zihnini bulandıracaklarını zannediyorlar. Ülkemizi, vatanımızı, birliğimizi, bütünlüğümüzü, bayrağımızı, cumhuriyetimizi tartışma konusu dahi yapacak en küçük bir girişimin içinde değiliz, olmayız ve olamayız. Hiçbir pazarlığın içinde de değiliz, olmayız. Üç-beş tane çapulcu köşe yazarının yazısı, benim milletimin beklentisi olmamalıdır. Biz ne diyorsak milletimiz ona baksın, ona güvensin, ona inansın. O dediğim tür köşe yazarlarının derdi milletin zihnini bulandırmaktır. Bu çözüm sürecine bariyer oluşturmaktır, onların derdi budur. Onlar hiçbir zaman bu ülkede barışı istemediler, ister göründüler. Dolayısıyla bu oyunu millet olarak biz bozacağız.
FİTNE SOKMAYA ÇALIŞAN HAİNDİR:
Ne şehitlerimizin aziz hatırasına gölge düşürecek ne şehit yakınlarımızı rencide edecek ne de milletimizin başını öne eğdirecek hiçbir adımı atmayız. Kimse de bize böyle bir adım attıramaz. Milletin fertleri arasına zafer gibi, yenilgi gibi süreçle hiçbir alakası olmayan kavramlarla fitne sokmaya çalışanlar kendi terörlerini, kendi fesatlarını üretme peşinde olan hainlerdir. Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir ferdi, Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir şekilde dize getirilemeyeceğini, diz üstü çöktürülemeyeceğini bilmeli, buna inanmalı, bu inançla hareket etmelidir. Terör bittikten sonra güzel olacak, güzellik olacak, mutluluk olacak.
BAHÇELİ'YE 'DÜRÜST OL' ÇAĞRISI:
CHP ve MHP'nin terörün bitmesi sonrasına ilişkin tüm iddiaları yalan, iftira ve asılsız. Terörün bitmesiyle Türkiye'de bitecek olan istismar siyasetinden başka hiçbir şey değildir. Öyle Kutlu Doğum Haftası'na geleceksin, orada yapacaksın bir konuşma, altına ben de dört dörtlük imzamı atarım. Ama ondan sonra çıkacaksın ertesi gün, 'bu milleti birbirine nasıl vurdururum' onu konuşacaksın. İşte bu istismar siyasetidir. Dürüst olacaksın dürüst. Siyaset dürüstçe yapılır. Bunun adı istismar sanatıdır. Eğer bunu kimler yapar dersen, işte bunlar ortada.
'BAHÇELİ, KILIÇDAROĞLU GİDECEK' MESAJI:
Terörün bitmesiyle Türkiye’nin kaybedeceği tek şey ufuksuz ve vizyonsuz genel başkanlardır. 76 milyonun tamamına sesleniyrum. İçiniz rahat olsun, hiç üzülmeyin, gönlünüz rahat olsun, zihniniz rahat olsun. Tamamen ama tamamen müsterih olun. Ak Parti iktidarda olduğu sürece Türkiye kaybetmez, her zaman kazanır hiç endişe etmeyin. Ak Parti iktidarda olduğu sürece Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine asla helal gelmez. Milliyetçilik, vatanseverlik, birliğimiz, kardeşliğimiz, bayrağımız konusunda ne CHP ne de MHP, Ak Parti’nin eline su dökemez su.