Siyaset CHP'den hükümete orta vadeli program eleştirisi

CHP'den hükümete orta vadeli program eleştirisi

17.09.2009 - 15:27 | Son Güncellenme:

.

CHPden hükümete orta vadeli program eleştirisi

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Babacan tarafından dün açıklanan Orta Vadeli Program’ı eleştirdi. Ekonomik krizin faturasını ağırlı olarak emekliler ve büyüyen işsizler ordusunun ödediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Orta Vadeli program gösteriyor ki faturayı emekliler ve işsizler ödemeye devam edecek" dedi.Kılıçdaroğlu, ekonomik krizi bakanlar ve bakan çocuklarının etkilenmediğini ve krizi fırsata çevirdiklerini belirterek, "Başbakan’ın bir çocuğu daha fast food işine girdi, ızgara işi yapıyor" dedi. Kılıçdaroğlu, mevcut ekonomik tablodan hükümetin kısa sürede seçime gitmeyi tercih edeceği sonucunun çıktığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak’la birlikte Meclis’te düzenlediği basın toplantısında hükümet tarafından dün açıklanan Orta Vadeli Program’ı değerlendirdi. AKP hükümetlerinin büyüme sürecindeki istikrarı yakalamak için ekonominin kendi iç dinamiklerini oluşturmasını sağlayacak politikaları oluşturmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "AKP hükümetlerinin hazırladıkları planlarda öngörülen hedefler büyük ölçüde sapma göstermiş, programlar tümüyle anlamını yitirmiştir. Programlarda öngörülen kalkınma hızı, enflasyon, dış ticaret açığı, cari açık, bütçe açıkları, işsizlik gibi temel öngörülerin tümü gerçekleşme bir tarafa, yüzde yüzleri aşan oranlarda hedeflerden sapmıştır" dedi. Krize çözüm olsun diye lüks otomobillerde ÖTV indirimi yapıldığını ve süper lüks otomobil satışlarının yüzde 3 arttığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu otomobillerin tümünün ithal malı olduğunu kaydetti ve "Türkiye Avrupa’nın en büyük otobüs üretim merkezi iken, yurtdışından milyonlarca dolarlık otobüsler aldı. Böylece bizler, bu otobüsleri, süper lüks otomobilleri üreten ülkelerin yaşadıkları ekonomik krizi hafiflettik. Onların işçileri Türkiye’ye mal satmak için üretim yaptılar, biz de metal sanayinde çalışan 22 bin işçiyi kriz nedeniyle ücretsiz izne çıkardık" diye konuştu. Ekonomik krizin faturasını ağırlıklı olarak emekliler ve büyüyen işsizler ordusunun ödediğini de kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, "Orta Vadeli program gösteriyor ki faturayı emekliler ve işsizler ödemeye devam edecek" dedi.

-ÖZTRAK: PROGRAM 3.5 AY GEÇ AÇIKLANDI-

Haberin Devamı

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ise Orta Vadeli Program’ın kanunda öngörülen süreden 3.5 ay daha geç açıklandığını belirtti. Hükümetin ekonomiyi küresel dalgalara teslim ettiğini, dış açık ve dış kaynak bağımlısı haline getirerek küresel sermayeyi ödüllendirdiğini ifade eden Öztrak bunun ‘kendi üretimini ve üretenini cezalandıran yanlış büyüme stratejisi" olduğunu söyledi. Ekonomideki yüzde 6’lık daralmayı da değerlendiren Öztrak bunun tarihi bir küçülme olduğunu belirtti. Öztrak "Kriz döneminde izlenen ‘teğet geçecek’ yaklaşımı zaten bozulmuş olan beklentileri daha da kötüleştirmiştir. Beklentiler iyi yönetilememiş güven sağlanamamıştır. Hükümet olanı biteni görmemeyi tercih etmiştir. Tüm bunların sonucu daralma ve işsizlik şampiyonu bir Türkiye’dir. 2009 için öngörülen yüzde 6’lık daralma hızı Türkiye ekonomisini içinde yer aldığı G-20 liginde daralma şampiyonluğuna oturtmaktadır." diye konuştu. Daralma ve işsizliğin sorumlusunun hükümetin kendisi olduğunu belirten Öztrak, programın ‘Türk halkına çektirilen gereksiz ızdırabı gidermekten’ ve sıkıntılara cevap vermekten uzak bir program olduğunu savundu.

-HAMZAÇEBİ: GÖVDESİ VAR AYAKLARI YOK-

Haberin Devamı

Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi de programın 3.5 ay gecikmeyle açıklanmasını eleştirdi. Türkiye’nin bu nedenle bir yılını kaybettiğini kaydeden Hamzaçebi, "Programın gövdesi var ayakları yok" dedi. Programa göre 2010 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinde 1.5 puanlık, sosyal güvenlik primleri hariç vergi yükünde ise 1.7 puanlık bir artış olduğunu söyleyen Hamzaçebi, 2010 yılında vergi yükünde olağanüstü bir artışın yaşanacağını kaydetti. Hamzaçebi, "Hükümetin vergi gelirlerinde kısa dönemde artış yaratabilmek için kullanabileceği en önemli araç dolaylı vergilerdir. Bu da KDV ve ÖTV’de artış demektir. Programda matbu vergi ve harçların güncellenmesi ile yerel yönetimlerin gelirlerinin artırılmasına yönelik düzenlemenin hayata geçirilmesi dışında bir gelir önlemi yer almamaktadır.Akla işsizlik fonu gelirleri ile özelleştirme gelirlerinin bütçeye gelir kaydedilmesi gibi manipülatif uygulamalara gidileceği ihtimali gelmektedir" diye konuştu. Programın istihdam vaat etmeyen, işsizliği çözmeyen bir program olduğunu da söyleyen Hamzaçebi, "AKP’nin iktidarı devraldığı 2002 yılından 10 yıl sonra 2012 Türkiye’si için halka vaat ettiği tablo 10 yıl öncesinden çok daha kötüdür"dedi.

-"GEYLANİ AYNAYA BAKSIN’-

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. DTP’li Hamit Geylani’nin ‘Başbuğ, Bahçeli ve Baykal Türkiye’nin başına bela" şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "CHP olarak bu tür tartışmalara girmek istemiyoruz, ama Sayın Geylani söylediklerinin doğru olduğuna inanıyorsa dönüp aynaya baksın" dedi.

-"HÜKÜMET KISA SÜREDE SEÇİME GİDER"-

Kılıçdaroğlu, ekonomide yaşanan gelişmelerin hükümetin ve bakan çocuklarının geleceğini nasıl etkileyeceğine yönelik bir soruya ise "Başbakan daha önce kriz teğet geçecek dedi daha sonra 20 Ekim 2008’de ‘Bizi, diğerlerini vurduğu gibi kesinlikle vurmayacak, çünkü biz rehavete düşmedik, mali disiplinden taviz vermedik, işi sağlama aldık’ dedi. Kimi örnek alalım, İtalya’yı mı, İspanya’yı mı, ABD’yi mi Çin’i mi? Ekonomik krizin en ciddi vurduğu alan Türkiye. İşsizlik rekor, üretimsizlik rekor ve başbakan krizi önlemek konusunda rehavete kapılmadıklarını söyledi. Keşke sayın başbakan diğer ülkelerin liderlerinin rehavete kapıldığı gibi rehavete kapılsaydı da biz bu felaketle bu boyutla karşılaşmasaydık. Sayın Başbakan ülkeyi nasıl yöneteceğini bilmiyor. Hangi kararları alacağını bilmiyor. Keşke dönüp ABD’ye, İtalya’ya, Yunanistan’a, Çin’e baksaydı, onlar nasıl önlem alıyor, biz de öyle önlem alsaydık. En ağır işsizlik biz de oluyorsa ve başbakan ’rehavete kapılmadık’ diyorsa bu ancak bir başbakanın ekonomide geldiği cehalet noktasını gösterir. Hükümeti, bakanları ve yakın çevresini nasıl etkiler? Onları zaten hiç etkilemedi, onlar krizi zaten fırsata çevirdiler. Başbakan’ın bir çocuğu daha ticari hayata katıldı, yeni bir şirket kurdu, fast food işine giriyor, bu gıda sektöründe herhalde çok iyi para var, ızgara işi yapacak öyle anlaşılıyor." yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, hükümetin mevcut ekonomik tablodan süratle kurtulmak isteyeceğini ve kısa sürede seçime gitmeyi tercih edeceğini öne sürdü.

-"ULUSAL ÇIKARLAR GEREKTİRİYORSA BU TEZKERENİN GELMESİ LAZIM"-

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, sınırötesi operasyon tezkeresiyle ilgili bir soruya, hükümetin bu konuda hiçbir söylemi olmadığını belirterek "Türkiye’nin ulusal çıkarları gerektiriyorsa bu tezkerenin gelmesi lazım. Ama açılım sonunda biz terörü zaten bitireceğiz buna gerek kalmayacaktır deniyorsa tezkere gelmeyecek demektir. Bu konuda gerçekleri ya da düşündüklerini halktan sır gibi saklayan AKP hükümetinin daha fazla açıklama yapması ve bu açıklamalar üzerine de bizim görüşlerimizi dinlemesi gerekiyor. Ama ortada bir açıklama yokken bizim görüş bildirmemiz havada kalan bir şey" karşılığını verdi.

-"ÖNÜMÜZDE BAYRAM VAR, BAYRAMLAŞMALAR OLACAKTIR"-

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, Kürt açılımıyla ilgili Başbakan Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la görüşme talebinin olduğunun ve bu konuda bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine de "Önümüzdeki bayram var, bayramlaşmalar olacaktır" dedi.

-"BABA ÜZERİNDEN SUÇLUYU YAKALAMAK"-

Kılıçdaroğlu, Cem Garipoğlu’nun teslim olmasıyla ilgili bir soruya ise "Ortada bir zafiyet olduğu çok açık. Çember daralıyor denildi, pek çok ülkede aranıyor denildi ama Cem Garipoğlu gelip kendisi teslim oldu. Babasını tutukladınız, gözaltına aldınız o da geldi teslim oldu. Bu da bizim adalet anlayışımız. Baba üzerinden suçluyu yakalamak?" yanıtını verdi.

-"SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLER"-

Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan’ın soykırım iddialarından vazgeçmeyeceklerine ilişkin sözlerinin Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesi sürecini nasıl etkileyeceğine yönelik bir soruya da "Süreci olumsuz etkiler" karşılığını verdi.