Siyaset Elektrik enerjisi fiyatlandırması

Elektrik enerjisi fiyatlandırması

27.03.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Elektrik enerjisi fiyatlandırması

Elektrik enerjisi fiyatlandırması


SİYASET KÜRSÜSÜ


       Basında bir süredir elektrik enerjisi fiyatlandırmasına ilişkin haberler yer almaktadır. Haberlere göre, TEDAŞ aylık enflasyon ve kur hedefi olan yüzde 2.1 oranında değil, yüzde 5 zam yapılmasını savunuyormuş. Gerekçe olarak da kamu kesiminden alacaklarını tahsil edememesini ve kaçak elektrik kullanımını göstermekteymiş.
       Elektrik enerjisi, sanayiin rakipleri ile yurtiçinde ve dışında rekabet edebilmesinde önemli rol oynayan girdilerden birisidir. Üretim maliyetlerini etkileyen dünya doğalgaz ve ham petrol fiyatlarındaki artışın fiyatlara aynen yansıtılması sanayi ürünlerinin rekabet durumunu olumsuz etkilemez, ancak diğer maliyet faktörlerinde yer alan ve rakip ülkelerdekinden yüksek artışlar, bu rekabeti olumsuz etkiler. Ödenmeyen kamu alacaklarının yarattığı kaynak açığını fiyatla telafi etmek, bir bakıma sanayi kuruluşlarına dolaylı vergi salmaktır. Bu bakımdan yapılacak akılcı hukuki işlem kamu kuruluşlarına elektrik borçlarını ödettirmektir.
       TEDAŞ'ın ileri sürdüğü belirtilen, ikinci unsur, kaçak kullanılan elektrik nedeniyle doğan kaynak açığının fiyatlara yansıtılarak kapatılmasıdır. Bu yaklaşım da hatalıdır. Zira, kaçak elektriği sanayici kullanıyorsa, esasen büyük bir haksız rekabet vardır. Bu durumda böyle bir uygulama hem kaçak kullanımı özendirmeye devam eder, hem de elektriğini kaçak kullanmayan sanayiciye bir yük daha ekler. Kaldı ki, geri kalmış yörelerde ve Güneydoğu'da elektrik enerjisi fiyatları diğer yörelere göre çok düşüktür. Burada yapılacak işlem, kaçak elektrik kullananların üzerine etkin biçimde gidilmesidir.
       Haberlerde yer almayan ancak elektrik enerjisi fiyatlarını olumsuz yönde etkileyen bir diğer unsur da "nakil hatlarındaki kayıplar"dır. TEDAŞ'ın ve özel dağıtım şirketlerinin nakil hatlarındaki kayıpları dünya standardına düşürecek yatırımları yıllardır yapmaması da büyük noksan olmuştur.
       Enerji fiyat politikasını TEDAŞ'a yönelik yukarıdaki unsurların dışında etkileyen en önemli yapı TEAŞ'tır. Bu kurum, sattığı enerjiyi başlıca iki kaynaktan sağlamaktadır. Birincisi, kendi bünyesindeki üretim üniteleri, diğeri de yap - işlet - devret modeli çerçevesinde üretim yapan özel kurumlardan alınan enerjidir. TEAŞ'ın üretim üniteleri arasında Afşin - Elbistan gibi birim maliyeti çok yüksek olan kuruluşların yanında; hidroeyektrik santrallar gibi çok düşük maliyetle üretim yapan kuruluşlar da vardır. Dolayısıyla kendi paçal maliyeti taşınabilir düzeydedir. TEAŞ'ın genel maliyet yapısını etkileyen diğer unsur, yap - işlet - devret çerçevesindeki özel üretim birimlerinden alınan elektriğin bedelidir. Yanılmıyorsam, bu kaynaklardan alınan elektriğin birim bedeli, TEAŞ'ın yukarıda belirtilen kendi üretim "paçal maliyet"inin üzerindedir. Bu durum genel paçal maliyeti yükseltmektedir.
       Ülkemizin en ciddi darboğazlarından birisi, doğrudur, enerji açığıdır. Bu açığı süratle kapatmak gerekmektedir. Bu bağlamda enerji yatırımlarını özendirecek politikalar izlenmesi zorunludur. Ancak, özendirme için kullanılan araçların kısa, orta ve uzun dönemde ulusal sanayiin rekabet boyutunu olumsuz etkilememesine de özel özen göstermeliyiz.