Siyaset Erdoğan 15 adayı daha açıklıyor

Erdoğan 15 adayı daha açıklıyor

03.12.2013 - 12:11 | Son Güncellenme:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin gurup toplantısında 15 adayı daha açıklıyor: Ardahan: Faruk Köksoy, Iğdır: Mustafa Buluş, Erzincan: Cemallettin Başsoy (Erzincan il başkanı), Bingöl: Yücel Barakazi, Hakkari: Osman Kızılban, Rize: Prof. Dr. Reşat Kasap, Bitlis: Fehmi Alaydın, Batman: Mehmet Emin Ekmen (Eski milletvekili, çözüm sürecindeki Akil İnsanlar grubundan), Ağrı: Hasan Arslan, Erzurum: Mehmet Sekmen, Van: Osman Nuri Gülaçar, Samsun: Yusuf Ziya Yılmaz, Hatay: Sadullah Ergin, Diyarbakır: Mehmet Galip Ensarioğlu, Şanlıurfa: Celalettin Güvenç

Erdoğan 15 adayı daha açıklıyor

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından önemli bölümler

Haberin Devamı

'SENDEN İYİ BİLİRİZ'

AK Parti'nin Hatay adayı Adalet Bakanı Sadullah Ergin oldu. Başbakan Erdoğan, Ergin'in adını açıklamadan önce muhalefete eleştiride bulundu ve ''Biz adaylarımızın ne zaman istifa etmeleri gerektiğini senden çok iyi biliriz'' ifadelerini kullandı. "İktidarda bulundukları 11 yıl boyunca milli iradenin güçlenmesi için mücadele verdiklerini belirterek, "Millet kendi kararını kendisi vermekten, kendi istikametini kendisi çizmekten aciz değildir. Milletin vesayete ve vasilere hiç ama hiç ihtiyacı yoktur" dedi.

"Milletten başka sandıktan başka karar mercileri aramak, Türkiye'nin bugününe özellikle yarırına yapılmış en büyük haksızlık olacaktır. Meclis iradesini, Meclis dışındaki güç odaklarına teslim edemez"

Haberin Devamı

"Medya, baskı grupları, sermaye Meclis'in yerine geçemez. Özellikle de çeteler, mafyatik örgütler ve karanlık suç örgütleri kendilerini Meclis'in yerine koyamaz. Kendilerini Meclis'in üzerinde göremez, millet adına karar veremez... Hiçbir gücün Meclis'e, siyasetçiye ve milli iradeye boyun eğdirmesine izin vermeyeceğiz. göz yummayacağız"

Meclis’e görev veren millettir. Bu anlayış sarsılmaz bir şekilde var olmalı ve korunmalıdır.Demokrasilerde sivil toplum kuruluşları ve medya elbette çok önemlidir. Taleplerini dile getirebilirler ama hakaret etmezler.Milletten başka karar mercileri aramak, Türkiye’nin yarınına yapılan en büyük haksızlık olur.Medya, sermaye, mafyatik çeteler kendini Meclis’in üzerinde göremez ve millet adına karar veremez.Türkiye’nin her meselesinin çözüm yeri TBMM’dir. Çözüm aracı ise siyasettir.Milli iradeyi bu topraklar üzerinde sarsılmaz ve tartışılmaz şekilde inşa etmeye devam edeceğiz.11 yıl önce yaptığımız reformların hayali bile güçtü.Siyasetin ve milli iradenin gücüne inandık.”

MİLLET ACİZ DEĞİLDİR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Millet kendi kararını kendisi vermekten, kendi istikametini kendisi çizmekten aciz değildir" dedi.
TBMM’de partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü hayırlara vesile olmasını diledi. "Normal ya da anormal insan yoktur. İnsan vardır can vardır" diyen Başbakan Erdoğan, “İnsanlar arasında hiçbir ayrımı bu güne kadar kabul etmedik. Partimizi kurduğumuz andan itibaren bu değişmez ilkemizi Yunus Emre’nin şu muhteşem sözleriyle ifade ettik. “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” bir başka öğüdünde Yunus şunu söylüyor: “Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan. Halka müderris ise, hakikatte âsidir” işti bu anlayış bizim insan nazarımızı, insana bakış çerçevemizi çizen anlayıştır. Her alanda ihmalleri ortadan kaldırırken, Türkiye’yi her alanda normalleştirirken engelli kardeşlerimiz için de daha yaşanabilir bir ülke, daha yaşanabilir şehirler, sokaklar, binalar inşa etmenin mücadelesi içinde olduk” ifadelerini kullandı

Haberin Devamı


Engelli vatandaşlar için çıkarılan kanunların ilk kez kendi iktidarı zamanında çıkarıldığını değinen Başbakan Erdoğan, “2005 yılında ilk ‘Engelli Kanununu’ biz çıkardık. 2010 yılında yaptığımız değişiklikle engelliler için yapılacak düzenlemelerin eşitlik ilkesini bozmayacağını anayasa hükmüne biz bağladık. 2013 yılında yaptığımız bir düzenleme ile yasa ile mevzuattaki engelli kardeşlerimiz rahatsız eden ifadeleri çıkardık” ifadesini kullandı. Başbakan Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:

Haberin Devamı


“Engelli kardeşlerimizin eğitimine özel önem verdik. Özel eğitim kurumlarında, özel eğitim ve kaynaştırma sınıflarında engelli öğrenci sayısı, bunları özellikle söylüyor çünkü birilerinin bu işlerde nasıl istismar yaptığını ortaya koymamız lazım. Bugüne kadar gelen iktidarların engelliler konusundaki istismarları ortadadır. Bunu ülkemdeki tüm engellileri kardeşlerime, engelli ailelerine özellikle tekraren duyurmak istiyorum, özel eğitim kurumlarında, özel eğitim ve kaynaştırma sınıflarında engelli öğrenci sayısı 2002 yılında 53 bin kişiydi. Şuna da bu sayı 231 bin kişiye ulaştı. Engelli kardeşlerimizi okullara ücretsiz taşımaya başladı. Şuan da 46 bin ücretsiz olarak okullara taşıyoruz. İstihdam noktasında önemli adımlar attık. 2002 yılında kamu da engelli çalışan sayısı 5 bin 777 kişidir. Şuanda 32 bin kişiye çıktı. 2002 yılında kamu da ve özel sektör de işçi kadrosunda 10 bin kardeşimiz istihdam edilirken bu rakam 2013 yılında 35 bin kişiyi geçmiş durumda. Ne diyorlardı biliyor musunuz? “ Engelliden öğretmen olunmaz” biz bu yanlışı ortadan kaldırdık. Engelli kardeşlerimizden de artık öğretmen ataması yapmaya başladık. Şuan da bin 312 engelli kardeşimiz öğretmen olarak atandı ve son derece mutlu, hayat dolu şekilde görev yerlerine gittiler ve görevlerine başladılar.”

Haberin Devamı

MAAŞLAR ARTTI


Maaşlar konusunda çok önemli artışlar yaptıklarını belirten Başbakan Erdoğan, “2002’ de bir engelli kardeşimiz ayda 24 lira maaş alıyordu. Şuan da engellilik durumuna göre 564 ile 725 lira arasında ödeme yapıyoruz. Bakınız 24’den nereye. Engelli kardeşlerimizden bazılarının bakımında aileleri rahatlatma mücadelesi içinde olduk. 2007 yılında evde bakım aylığı uygulaması başlattık. Engelli kardeşlerimizin ailelerine aylık 403 lira ödemeye başladık. Şuan da ise aylık 703 lirayı kardeşlerimize ödüyoruz. Geldiğimiz nokta bu.11 yıl önce 30 engelliye bir bakım elemanı düşüyordu. Şuan da 6 engelliye 1 bakım elemanı hizmet veriyor. Vergiden, emekliliğe kadar birçok alanda hem engelli kardeşlerimize hem annelerine kolaylıklar sağladık. Bunlar engelli kardeşlerimiz için yaptıklarımızın sadece bir kısmı. İnşallah daha da fazlasını yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Her türlü ayrımcılığı, özellikle de engeli ortadan kaldıracaklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bakınız şuan da Ak parti genel merkez binası, engelli kardeşlerimiz için baştan sona yeniden düzenlendi ve engelsiz bina halini aldı. Kamu da bu düzenlemeleri daha yoğun yapacağız. Özellikle belediye başkanlarımızın idare ettikleri şehirleri engelsiz hale getirmeleri en büyük arzumuz bunun için de projeler oluşturmaya, vizyon oluşturmaya devam edeceğiz. Her türlü ayrımcılığı inşallah bu şekilde kaldırmış olacağız. Yeter ki gönüller engelli olmasın. Her engel aşılır ve hep birlikte bunları aşacağız. Bir kez daha 3 Aralık Dünya Engelliler Günün hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

"STANDART İNSAN TANIMI ASLA YAPILAMAZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "3 Aralık Dünya engelliler günü vesilesiyle şunu vurgulamak istiyorum her insan farklı yaratılmıştır, düşüncesiyle tavrıyla diğerlerinden farklıdır. Her can, Allah tarafından yaratılmış onun takdiriyle vücut bulmuştur. Standart insan tanımı asla yapılamaz. Kadın ve erkek arasındaki ayrımcılık insani değerler olduğu kadar dini değerlere de tamamen aykırıdır. Uzun ile kısa arasında ayrım yapmak vicdani değerlere olduğu kadar insani değerlere de aykırıdır. Normal ya da anormal insan yoktur. İnsan vardır, can vardır. İnsanlar arasında hiçbir ayrımı bugüne kadar kabul etmedik. Yunus Emre’nin ’Yaradılanı severim yaradandan ötürü’ sözleriyle ifade ettik. Bir başka öğüdünde Yunus ’Yaradılışa bir göz ile bakmayan, halka müderris olsa hakikatte asidir’ demiştir. Bu bakış insana bakış çerçevemizi çizen anlayıştır. Türkiye’yi her alanda normalleştirirken engelli kardeşlerimiz için de daha yaşanabilir sokaklar inşa etmenin mücadelesinde olduk. Bugüne kadar gelen iktidara gelenlerin istismar noktası ortadadır. Özel eğitim kurumlarında engelli öğrenci sayısı 2002 yılında 53 bin kişiydi, şu anda bu sayı 231 bin kişiye ulaştı" dedi. Engelli vatandaşların okullara ücretsiz taşınmaya başlandığını ve şuanda 46 bin kişinin ücretsiz olarak okullara taşındığına dikkati çeken Erdoğan, 2002 yılında kamuda, engelli 5 bin 777 kişi çalışıyordu, şu anda bu sayının 32 bine çıktığını ifade etti.

TARİHİNİN EN YÜKSEK RAKAMI
Merkez Bankası rezervlerinin bu yılın Mart ayında 135 milyar dolara ulaşarak tarihinin en yüksek rakamına ulaştığını belirten Erdoğan, "Bu rakam 135 milyar 328 milyon dolara ulaştı. Bu rakam tüm zamanların en yüksek rakamı. Diğer taraftan yeni çıkardığımız bir kanuna dikkat çekmek istiyorum. 28 kasım perşembe günü Tüketici Kanunu Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Hak arama yollarını da bu vesileyle geliştiriyoruz. Mahkemeye gitmelerine gerek bırakmayacak bu kanunun da ülkemize ve milletimize hayırlı olsun diyorum" dedi.
Erdoğan, "Kasım ayı itibarıyla artık hükümette 11 yılımızı doldurduk. Türkiye’ye iz bırakacak milletimizin gönlünde silinmez mevki teşkil edecek eserler ortaya koyduk. İstikrarı sürdürülebilir hale getirmek ortaya konulması gereken en önemli özelliktir. eğer biz ebediyete göçtüğümüzde arkamızdaki eserler de göçüp gidiyorsa bu sağlam zemin inşa edilmemiş demektir. zemin sağlam değilse üzerindeki eserin hiçbir önemi yoktur. biz bu eserlerin kalıcı olması için sağlam bir zeminde inşa etmenin mücadelesini verdik, veriyoruz" şeklinde konuştu.

"MİLLET KENDİ KARARINI KENDİSİ VERMEKTEN ACİZ DEĞİLDİR"
"Millet kendi kararını kendisi vermekten, kendi istikametini kendisi çizmekten aciz değildir" diyen Erdoğan, "Milletin vesayete hiç ama hiç ihtiyacı yoktur. Bu ülkede bir dönem tek parti yani CHP hiçbir eleştiriyi, öneriyi tavsiyeye almadan hiçbir itiraza kulak vermeden ülke yönetmiştir. Millete ’siz bilmezsiniz’ demiştir. ’Millete devlet yönetmek önemli iştir’ diyerek hiçbir ülkede karar hakkı tanınmamıştır. Hala halkına ’bidon kafalı’ diyenler bunlardır. 1950-1960 arasında 27 müdahalesiyle rafa kaldırılırken millete aynı hakaret yapılmıştır. ’Millete siz yapamadınız’ dediler. Milletin kararı yok sayılmıştır. Milleti yok sayan sadece tek parti dönemi değil, mücadele dönemleri değildir. Çok partili dönemlerde kimi çeteler, zümre ve gruplar bazı sermaye çevreleri milletin kararına dudak bükmüştür. Bunlar hükümetler kurmuşlardır. Hükümetleri istedikleri zaman değiştirmişlerdir" ifadelerini kullandı.

"KARANLIK SUÇ ÖRGÜTLERİ KENDİSİNİ MECLİSİN YERİNE KOYAMAZ"
Demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin önemine dikkat çeken Erdoğan,"Onlar eleştirilerini yapar tavsiyelerini ortaya koyarlar. İstek ve taleplerini dile getirirler ama hakaret edemezler. Nihayetinde karar verecek olanlar milletvekilleridir. Millet beğendiğini tutar, beğenmediğini al aşağı eder. Bu kültür Türkiye’de sarsılmaz şekilde korunmalıdır. Milli irade sandığa demokrasiye en fazla sahip çıkması gereken TBMM’nin kendisidir. Milli iradeyi güçlendirilmesi noktasında TBMM saygınlığını korumak durumundadır. Her bir siyasi parti saygınlığını en üst düzeyde korumalıdır. Bir siyasi parti yetkinin kendisinde değil meclis dışındaki güçlerde olduğuna inanıyorsa, o vekil ya da siyasi parti kendisini inkar etmiş olur. Milli irade, demokrasiye sandığa aynı samimiyetle muhalefet partileri de sahip çıkmalıdır. İktidar partisinin milli iradeyi güçlendirmek için ortaya koyduğunu muhalefet partileri de samimi şekilde desteklemelidir. Meclis iradesini, meclis iradesi dışındaki güç odaklarına teslim edemez. Medya meclisin yerine geçemez, sermaye, çeteler, mafyatik örgütler, karanlık suç örgütleri kendisini meclisin yerine koyamaz, millet adına karar veremez" dedi.

"HER MESELENİN ÇÖZÜM YERİ MECLİS, ÇÖZÜM ARACI SİYASETTİR"
Başbakan Erdoğan, "Hiçbir gücün meclise, siyasetçiye ve milli iradeye boyun eğdirmesine göz yummayacağız. Türkiye’nin her meselesinin çözüm yeri TBMM’dir. Her meselesinin çözüm aracı siyasettir. Ne eli silahlı terör örgütleri, sermaye çevreleri meclisin ve siyasetçinin çözüm iradesini gasp edemezler. Siyasetçiler, milletvekilleri olarak milletin emanetini omuzlarımızda taşıyoruz. Kirli komplolarından, sokak hareketlerinden medet umanlar milletin emanetine ihanet ederler. Her meselenin çözüm yeri TBMM’dir, her meselenin çözüm aracı siyasettir. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren milli iradeyi çok güçlü şekilde savunduk. Milli iradeyi bu topraklar üzerinde sarsılmaz şekilde inşa etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
"Milletin bize yüklediği emanetin hakkını verdik" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Siyasetin gücüne, milli iradenin meclisin gücüne inandık ve bu reformları yaptık. Partimiz kapatılmak istendi. Kışkırtmalar yapıldı. kirli ittifaklar yapıldı. Hepsinden aziz milletimizin duasıyla yıkılmadan, yalpalamadan yıpranmadan çıkmayı başardık. biz, sadece iktidardaki parti olarak itibar kazanmakla kalmadık. Siyasetin topyekün itibar kazanmasına da vesile olduk. Meclisin ve siyaset kurumunun itibarını muhafaza etmeye ve daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Biz milleti küçümseyenlerden, milletin kararını hafife alanlardan değiliz. Millet feraset, basiret sahibi, doğruyla yanlışı ayıracak akıl ve irade sahibi. Millet bize oy verse de vermese de doğru kararı vermiştir. Biz oy vermeyenleri ’bidon kafalı’ diye tahkir edenlerden asla olmadık. Bundan sonra da milli iradenin güçlenmesi için çok çalışacağız. Milli irade, istikrar, güven içinde, kardeşlik hukukuyla Türkiye’yi büyütmeye devam edecektir."