18.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve KKTC’nin uluslararası hukuktan doğan haklarını sonuna kadar savunacağını ifade ederek, “Tehdit dilinin işe yaramadığı, Türkiye’nin şantaja ve haydutluğa boyun eğmeyeceği artık konunun tüm muhatapları tarafından anlaşılmıştır. Son günlerde meselenin çözüm yeri olarak diplomasi masasının öne çıkarılması elbette ülkemizin kararlı duruşunun sonucudur” dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Külliyesi’nde gerçekleşen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde konuştu. Törende Ankara’daki 77 şehit yakını ve gaziye Devlet Övünç Madalyası ve Beratı’nın verildiğini kaydeden Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
- PAHA BİÇİLEMEZ: Diğer şehirlerimizde ikamet eden şehit yakını ve gazilerimize de bizim adımıza Devlet Övünç Madalyaları ve Beratı takdim ediliyor. Bu madalya ve beratlar elbette fedakarlığınızın karşılığı olamaz. Zaten bir insanın canını ortaya koyarak yürüttüğü bir mücadeleye dünyevi olarak paha biçilmesi mümkün değildir. Bu topraklar üzerinde yüzyıllardır hür bir şekilde yaşıyorsak bunun sebebi şehitlerimizin kahramanlığıdır. Eğer bayrağımız 780 bin kilometrekarede dalgalanıyorsa, bu ülkenin insanı onuruyla, şerefiyle hayatını sürdürüyorsa şüphesiz bunda en büyük pay şehit ve gazilerimizindir. Ne yaparsak yapalım minnet borcumuzu tam manasıyla ödeyemeyiz. Bizim inancımızda şehitlik ve gazilik bir nasip meselesidir.
- MUHATAPLAR ANLADI: Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin uluslararası hukuktan doğan meşru haklarını sonuna kadar savunuyoruz. Akdeniz’deki en uzun kıyı şeridine sahip olan ülkemizi birilerinin sahillerimize hapsetmesine izin vermeyeceğiz. Tehdit dilinin işe yaramadığı, Türkiye’nin şantaja ve haydutluğa boyun eğmeyeceği artık konunun tüm muhatapları tarafından anlaşılmıştır. Son günlerde meselenin çözüm yeri olarak diplomasi masasının öne çıkarılması elbette ülkemizin kararlı duruşunun sonucudur. Biz başından beri bu meselede sorunun diyalogla, müzakereyle, komşuluk hukuku içinde çözüme kavuşturulması gerektiğini savunduk. Karşı tarafın kışkırtmalarına, çocuksu davranışlarına rağmen hep haklı olmanın büyük devlet olmanın vakarıyla hareket ettik. Sürecin bu aşamaya gelmesinde Türkiye’nin sağduyulu, soğukkanlı ama bir o kadar da dirayetli tavrının önemli payı vardır. Bundan sonra da gereken olgunluğu özellikle göstermeye devam edeceğiz. Ülkemizle beraber bölgemizin de barış, huzur ve istikrarı için çalışmayı sürdüreceğiz. Türkiye’ye samimiyetle yaklaşanlar bizden daima hüsnü niyet görecekler. Türkiye’nin sabrını ve kararlılığını test edenler de her zaman hak ettikleri cevabı alacaklar.
ERDOĞAN TAKDİM ETTİ
Törende 17 şehit yakını ile 60 gaziye madalyaları Erdoğan tarafından tek tek takdim edildi. Maçka’da teröristlerin yerini gösteren ve açılan ateşte Eren Bülbül’ü korumak için kendini siper eden Şehit Jandarma Astsubay Ferhat Gedik’in madalyasını oğlu Alp Koray Gedik teslim aldı. 15 Temmuz gazisi Tuğgeneral Nurettin Alkan da törende madalyasını alanlar arasındaydı.
‘TÜRKİYE MODELİ DEMOKRASİYİ BAŞKA YERDE BULAMAZSINIZ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında özetle şunları söyledi:
- DEMOKRASİYİ GELİŞTİRDİK: Milletimizin her kesimden insanını, ulaşmak için nesiller boyu mücadele ettiği hak ve özgürlüklere kavuşturduk. Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü, kabiliyetlerini geliştirdik. Yıllarca Türkiye’yi tek parti faşizmini, vesayet baskısını, darbeleri kullanarak diledikleri gibi yönlendirip perde arkasından yönetenler bu durumdan rahatsız oldular.
- UZAKTAN YAKINDAN İLGİLERİ YOK: Demokrasi elbette Avrupa’da, Amerika’da gelişmiştir. Ama bugün her iki coğrafyanın da lafzı dışında demokrasiyle uzaktan yakından ilgileri kalmamıştır. Kiminde faşizm, kiminde sömürgecilik, kiminde başka hastalıklar, ülkenin yönetimlerini ve toplumsal yapılarını tıpkı kanserli hücrelerin bünyeye yaptığı gibi hızla işgal etmektedir. Biz ülkemizi başkaları öyle istediği veya sadece onlardan öyle gördüğümüz için değil, milletimiz layık olduğu için kalkındırmaya, geliştirmeye, hak ve özgürlükleri en geniş mânâda tesise çalışıyoruz. Bunun adına demokrasi dememiz, tüm dünyadaki ortak kavram olduğu içindir. Avrupa ve Amerika demokraside ve ekonomide tümüyle yerle yeksan olsa bile biz milletimizi her alanda kalkındırmaya, hak ve özgürlüklerini genişletmeye devam edeceğiz. Kendimizle birlikte ister tarihi bağlara dayansın ister yeni ilişkiler kurmuş olalım tüm dostlarımız için de aynı mücadeleyi vermekte kararlıyız. Bunun adı Türkiye modelidir. Başka bir yerde insani değerler üzerinde bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız.
- NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ: ‘Türkiye niye Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de?’ diyorlar. Onların da haklı olabileceğini varsayarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine mantık yürütelim. Mesela Türkiye tamamen çekilirse Suriye bir anda barışa, huzura ve özgürlüğe mi kavuşur? Türkiye orada kurulan tezgâhı görmezden gelirse ertesi gün Kuzey Irak tüm teröristlerden mi temizlenir? Türkiye yaşananlara sırtını dönerse Libya’da darbeciler köşelerine çekilip ülkenin yönetimini meşru idareye mi bırakır? Türkiye her şeyden vazgeçerse Fransa, başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağduyulu bir siyasete mi yönelir? AB, uzunca bir zamandır ülkemize karşı uyguladığı çifte standardı terk edip bize verdiği sözleri tutmaya mı başlar? Bölgede hesabı olan devletler her şeyi bir kenara bırakarak çekip giderler mi? Sürekli ülkemize ekonomik tuzaklar kurmak icin çabalayanlar pişman olup bize destek mi verirler? Şayet bu soruların hepsine gerçekçi ve samimi bir ‘evet’ cevabı verilebilirse izlediğimiz politikayı gözden geçiririz. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bu sorulara aklı başında olup da evet cevabı verebilecek kimseyi görmedim, duymadım, tanımıyorum.
SANCHEZ VE MICHEL İLE GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile videokonferans yöntemiyle yaptığı görüşmede, “bölgesel ve uluslararası konularda diyaloğun sürdürülmesine kadar bütün hususlarda karışılıklı bir kararlılığın tesis edilmiş olmasından duyduğu memnuniyeti” ifade etti. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Erdoğan-Sanchez görüşmesinde, “Türkiye-İspanya ilişkilerini derinleştirecek ve güçlendirecek adımların ele alındığı” ve bölgesel gelişmeler değerlendirildi. Erdoğan, görüşmede, Türkiye’nin Kovid-19 salgınıyla mücadele sürecinde İspanya’ya verdiği destekte olduğu gibi, iki ülke arasındaki dayanışma ve iş birliğini devam ettireceklerini belirterek, ticaret ve yatırımların artırılmasına vurgu yaptı. Erdoğan’ın “bölgesel ve uluslararası konularda diyaloğun sürdürülmesine kadar bütün hususlarda karışılıklı bir kararlılığın tesis edilmiş olmasından duyduğu memnuniyeti” ifade ettiği de kaydedildi.
‘Tutarlı olsun’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede Türkiye-AB ilişkileri ve Doğu Akdeniz başta olmak üzere bölgesel gelişmeler ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, AB kurumlarına ve üye ülkelerine yönelik “Doğu Akdeniz başta olmak üzere bütün bölgesel konularda kışkırtmalara aldanmadan objektif ve tutarlı bir duruş” çağrısını yineledi. Türkiye’nin samimi bir diyalog ve hakkaniyete dayalı müzakere ile tüm tarafların haklarının korunduğu bir çözüme açık olduğunu vurgulayan Erdoğan, yok sayma girişimlerine ve tek taraflı adımlara karşı Türkiye’nin tüm hak ve menfaatlerini her zaman ve her yerde korumaya kararlılıkla devam edeceklerini bildirdi.