‘Herkes görüşüyor ben görüştüğüm zaman sorun ne?’

Ayşegül Kahvecioğlu - TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndaki bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, özetle şunları kaydetti:

ADALARDA İHLAL: Defalarca bilgilendirdiğimiz halde Adalar konusunda laf salatası yapmakla suçladınız. AK Parti dönemilerinde Adalarla ilgili herhangi bir ihlâl olmamıştır. Bizden önce olmuştur. Sorumlusunun kim olduğunu gelin arşivlerle gösterelim. Nereye kadar gideceğini görün, sonra o laf salatasını kim yer, kim yutar gelin bana söyleyin.

ERDOĞAN-BIDEN: Her konuda AK Parti ve Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanlığı sistemi suçlu. Bir kompleksiniz mi var? Niye ABD’nin açıklamasında böyle söylemiş de bizim açıklamada yokmuş. Amerika’nın doğru yazdığını nereden biliyorsun da beni sorguluyorsun?

BİZE FİTNE İŞLEMEZ: Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı içinde fitne yapmaya çalışmayın, işlemez. Başarılı olamazsınız. Birbirimizle uyumlu çalışıyoruz. Neden Dışişleri Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı’nı ayrı görmeye çalışıyorsunuz? Nereden biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı’nın bizi saymadığını ya da hiçe saydığını? Biz tüm dış politika unsurları, çalışma faaliyetlerinin, karar alma mekanizmalarının içinde varız.

BAŞ BAŞA GÖRÜŞME: ‘Cumhurbaşkanlığı toplantılarına niye siz katılmıyorsunuz?’ Baş başa görüşme, görüşme formatında var. Putin, ‘Ben de getirmeyeceğim bakanlarımı, sen de yalnız gel, Kovid de var baş başa görüşeceğiz’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, döner dönmez orada ne konuşulduğunu söylediği gibi MGK’da tek tek anlattı.

DOĞU AKDENİZ: Herhangi bir geri adımımız yok. Biz kıta sahanlığımızın sınırlarını belirledik; Libya ile anlaşma imzaladık. Kıta sahanlığımızı belirledikten sonra her an her dakika mutlaka orada bir sondaj veya sismik araştırma yapmak zorunda değilsiniz. Orası sizindir.

KANAL İSTANBUL: Kanal İstanbul konusunda ‘Orası baskı yaptı burası baskı yaptı, bundan vazgeçtiniz’ demeyin. Montrö konusunun, Kanal İstanbul’la ilgisi yok. Montrö, Kanal İstanbul’un önünde engel değil.

AB ADAYLIĞI: Aday ülke statüsünden vazgeçmiş değiliz. Vazgeçen AB. ‘Her şeyde mükemmeliz’ demiyoruz ama niye AB’yi suçlamıyorsunuz da hep Türkiye suçlu?

TALİBAN’LA GÖRÜŞME: Gelen 48 değil, 8 kişi. İçlerinde BM yaptırım listesinde olanlar var mı? Var. Bunların listeden istisna olarak çıkarılmasını kim sağladı? ABD. Amerika bunlarla anlaşma imzaladı, hapisten çıkardı. Almanı, Amerikalısı, herkes görüştü. Bunlar da bize gelmek istedi, ‘Gelin’ dedik. Geldi de tanıdık mı? Rejimini kabul ettik mi? Hayır. Herkes görüşüyor bir şey olmuyor da ben görüştüğüm zaman sorun ne? Bizim orada çıkarlarımız var. Herkes aşamalı angajmana giriyor, bizim de tavsiyemiz bu.

CAATSA YAPTIRIMLARI: Amerika’nın samimiyetsizliğinin, çifte standardının hatta iki yüzlülüğünün göstergesidir. Şimdi sen NATO müttefikine ‘yaptırım’ diyeceksin, sonra başka yerlerde iş birliği yapıyorum diye Hindistan’a istisna düzenleyeceksin. Bunların hepsini Cumhurbaşkanımız da Biden’ın yüzüne aynı şekilde söylemiştir ve söylemeye de devam edeceğiz.

İHA, SİHA KUYRUĞU: Toplantının başında Amerika dedi ki: ‘Biz F-16’ları size vermek istiyoruz, şu anda CAATSA yaptırımlarının içinde olmadığı için, tabii Kongre’yle konuşmam lazım.’ Kendi savaş uçağımız seri üretime geçinceye kadar ihtiyacımızı hava savunma sistemi dahil başka yerlerden karşılarız. Ürettiğimiz ürünleri istediğimiz ülkeye satarız. Biz çaba sarf etmiyoruz satalım diye, kuyruk var Türkiye’de. Herkes almak istiyor.

AB ORDUSU: AB ordusu fikri gerçekleşmeyecek bir hayaldir. Biz böyle bir hayale karşıyız. NATO’nun alternatifi de olamaz.