Siyaset İddianamede yok yok! Devlet sırlarını da özel sırları da seç oku!

İddianamede yok yok! Devlet sırlarını da özel sırları da seç oku!

09.08.2008 - 13:45 | Son Güncellenme:

Ergenekon iddianamesinde Gül'ün verdiği vekaletten bayan siyasetçinin özel hayatına kadar her detay var.

İddianamede yok yok Devlet sırlarını da özel sırları da seç oku

Türkiye’nin bir numaralı gündemi haline gelen Ergenekon davasına ilişkin hazırlanan iddianamenin 441 klasörden oluşan eklerinde adeta yok yok.

Haberin Devamı

Eklerde yeralan belgelerde devlet, kişisel ve özel sırlar ile şirketlerin ticari sırlarına kadar bir çok belge ve bilgiye ulaşmak, eklerin yeraldığı CD’yi kopyalamak kadar kolay. Devlet ve kişilerin özel hayatlarına ilişkin sırlar ile şirketlerin ticari faaliyetleri veya bir çok belge ve bilgi eklere konulmak zorunda mı? Hukukçular bu tartışmaya “eklerde onca devlet sırrını içeren" bilgi ve belgelerin olmasının suç olduğu görüşünde. Ergenekon davası kadar eklerde yeralan ve hergün bir parçası gün ışığına çıkan belgeler de uzun süre tartışılacak gibi.

ANKA’nın davanın eklerinde yeralan 441 klasörlük eklerde yaptığı inceleme ve derlediği bilgiler ortaya çarpıcı sonuçlar çıkarttı. Eklerde yeralan belgeler arasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 1988’de Suudi Arabistan’da işçi olarak çalışırken Türkiye’de bulunan Prof. Dr. Yaşar Bağdatlı’ya verdiği vekâletname de yer aldı. Noterden verilmiş bu belgede Cumhurbaşkanı Gül’ün 1988 yılında Prof.Dr. Yaşar Bağdatlı’yı hangi ticari alanlarda hangi yetkileri verdiği madde madde sıralanıyor. Belgeler arasında Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün memuriyet hayatını kapsayan özlük dosyası ve dosyanın tüm detayları da bulunuyor. Gönül’ün kişisel özlük dosyasında nerede ne zaman görev yaptığı, aldığı takdirler, sağlık durumu ve bürokrasideki yükseliş kademeleri tek tek sıralanıyor. Belgeler arasında yemek tarifleri, özel ajandalarda yeralan önemli kişilere ait ev, iş ve cep telefon numaralarını da görmek mümkün.

Haberin Devamı

Eski cumhurbaşkanları, başbakanlar ile Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Bakanlar, Genelkurmay Başkanları, kuvvet komutanları, milletvekilleri ve yüksek bürokratlar ile gazetecilere ait bilgiler, resmi veya özel notlar halinde yine eklerde yeralıyor. Halen milletvekili olan ve geçmişte önemli bir bakanlık koltuğunda oturan bir bir bayan siyasetçinin özel hayatına ilişkin çarpıcı iddiaları içeren notlar eklerde yer buluyor.

Söz konusu iddianamede yeralan eke göre, bayan siyasetçi geçmişte Susurluk olayının önemli isimlerinden Abdullah Çatlı ile uzun süre aşk yaşamış. Yine siyasetçilerin özel hayatları ile Türkiye’yi yönetenlerin etnik kökenleri de belgeler arasında bulunuyor.

Haberin Devamı

Belgeler arasında en dikkat çekici olan da TSK’ya ait belge ve bilgiler. Gizlilik derecesi “Çok Gizli" ve “Gizli" ile “Özel Hizmet" ibareli belgelerde, TSK’nın özellikle PKK ile mücadelesine ilişkin ciddi veriler içeriyor. Bu belgelerin arasında dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in başkanlıklarında oluşturulan komisyonun Temmuz 2002’de ABD’nin Irak’a müdahalesi halinde Türkiye’nin pozisyonu ve olası senaryolara karşı takınacağı tutumu tek tek yer alıyor. Devletin güvenliği zaafa uğratacak bu belgeler de orijinal kopyalarıyla ekler arasında bulunuyor.

EMNİYETİN GİZLİ BELGELERİ DE VAR

TSK dışında Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait önemli gizlilik derecesi bulunan belgeler de yine ekler arasında. Gizlilik dereceli ve emniyet içinde olduğu iddia edilen “Fethullah Gülen Örgütlenmesiöne ilişkin geniş bir rapor da yeralıyor. Bu raporda emniyet içindeki yönetici ve memurların isimleri, geçmişleri, görev alanları tek tek belirtiliyor. Yine Türkiye genelinde söz konusu örgütlenmeye ait olduğu iddia edilen okul, iş yeri, gazete, dergi radyo ve yurt benzeri kurumlara ilişkin de detaylı çalışmalar eklerde yeralıyor. Bunun yanı sıra, İstanbul’daki Mason yapılanması bu yapılanma içindeki isimler ile yine İstanbul’daki yabancılara ait vakıflar, vakıfların mal varlıkları, bu mal varlıklarının kimler tarafından nasıl kontrol edildiği de listeler halinde dökümlü olarak veriliyor. Şirketlere ait sırları da ekler arasında. Özellikle üç medya şirketine ait yapılanma ve hesaplar ile ticari faaliyetleri dökümler halinde eklerde yeralıyor.

Haberin Devamı

ÜST DÜZEY GÖREVLİLERİN ÖZEL GÖRÜŞME VE YAZIŞMALARI DA VAR

Başbakan ile Genelkurmay Başkanı’na ait olduğu iddia edilen konuşmalar, yine Başbakan’ın yabancı devlet adamlarına yazdığı iddia edilen mektup ve özel notlar da ekler arasında. Eklerde MİT raporları da geniş bir yer tutuyor. MİT tarafından yazıldığı iddia edilen birden fazla rapor da eklerin arasında yerini almış. Sabancı suikastinden, Susurluk kazasına ve Başbakan veya Başbakan eşleri ile bazı kamu yöneticilerine ilişkin raporlar MİT damgasını taşıyor.

Haberin Devamı

Ergenekon davası iddianamesinin 441 sayfalık eklerinde tarihi belgeler de yeralıyor. 1970’li yıllardaki sol örgüt yapıları, bunlara ait yayınlanmamış bir çok fotoğraf, 1973 tarihli THKO’nun iddianamesi de orijinal biçimiyle eklerde yeralıyor. Eklerde yeralan ilginç bir rapor da 1947 tarihini taşıyor: Maliye Müfettişi Burhan Ulutan’ın 15/9/1947 tarihli “Cenup-Şark Anadolu Halkına Dair Düşünceler" Van raporu? Ayrıca katliamın yaşandığı 1 Mayıs 1977’de Kontrgerilla olarak tanımlanan kişilerin 5 sayfadan oluşan telsiz konuşmaları da ekler arasında.

HANGİSİNİ İSTERSEN SEÇ OKU

İddianamenin 441 klasörlük eklerinde “hangisini istersen seç okuö dedirtecek ve halen bir çoğu medyaya yansımamış belgelerin konu başlıklarından bazıları şöyle:

-Ana başlığı, “Türk’ün Anası, Türk Kadınıö olan proje. Projenin alt başlığı şöyle: “Türk Erkeği ‘Anasını, Kardeşini, Karısını, Kızını’ Baş Tacı Edendir" Projesi. Bu projede Türk kadının tanımı yapılıyor, kadının toplumsal, tarihsel günlük yaşam tarzları ve hedeflerini içeriyor.

-İstanbul’da yabancılara ait vakıf, vakıf malları ve kullanım biçimine ilişkin liste;

-1992, 1993 yılı subay atama emrini içiren hizmete özel doküman, Jandarma Genel Komutanlığı İnsan Hakları Broşürü;

-Özellikle Susurluk kazası sonrası olayları, kişiler ve kişiler arası bağlantıları içeren çok sayıda Başbakanlığa sunulan MİT raporları;

-Abdullah Çatlı’nın hayatı. Çatlı’nın beraber olduğu bayan siyasetciye ilişkin özel not ve rapor;

-Emniyet Genel Müdürlüğü ile il emniyet müdürlerinin çeşitli olaylara ilişkin gizli resmi yazışmaları;

-Milletvekillerine, kamu yöneticileri ile emekli veya muvazzaf subaylara ilişkin kişisel notlar, iddialar;

-Medya sektöründe faaliyet gösteren bazı şirketlerin şirket sırları ile kurumsal yapılanmalarını içeren doküman;

-Türk uydu projesi ve Türkiye’nin neden nükleer santrale ihtiyaç duyduğuna ilişkin geniş dokümanlar

-TSK’ya ait 2001-2002 Bakım İkmal Yeterlilik Değerlendirmesi Düzenletici İşlem Takip Tablosu;

-Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstanbul Tersane Komutanlığı alım yetki belgeleri ve ihale teklifleri;

-Ulusal Köy Kütüphaneleri Projesi;

-Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Yönetmeliği 2006, Genelkurmay Basımevi Hizmete Özel;

-Güneydoğu’da görev yapan timlerin özel haftalık istihbarat notları;

-AKP Hükümeti tarafından gerçekleştirilen irticai nitelikli yasal düzenlemeler. Gizli ibareli hangi kurum tarafından hazırlandığı belirtilmeyen doküman;

-Pişmanlık Yasasından şimdiye kadar ifade veren örgüt üyeleri isim listesi,

-AİHM’den Türkiye aleyhine karar çıkartanların listesi ve tam dokümanı;

-15-16 Temmuz 2003 Tarihlerinde Sayın Genelkurmay Başkanının Refakatlerinde 1, 2, 3, ve Ege Ordu Komutanları ile Nato Güneydoğu Müşterek K, Harp Akademileri ile Donanma Komutanları ile yapılan görüşmelerde Ülke Sorunları İle İlgili Vurgulanan Hususlarö Gizli ibareli doküman;

-Irak’a Asker Görevlendirilmesi İle İlgili Politik Askeri Durum Değerlendirmesi (22 Temmuz 2003) Gizli ibareli belge;

-Yüksek Askeri Şura Konuşma Notu (2003) Gizli ibareli. Bu dokümanla bağlantılı bir çok askeri personele ilişkin özel notlu bilgi notları;

-AB ve ABD’den para alan sivil toplum kuruluşlarının listesi;

-Erdek Deniz Üs Komutanlığı bünyesinde Dış Ülkelerin Ders Kitaplarında Türkler ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti Aleyhine Tespit edilen Hususlar Dokümanının özeti;

-Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’nca hazırlanmış Türkiye ve bölgesine ilişkin kapsamlı, harita, grafik ve birliklerin konuşlanmalarını gizlilik dereceli rapor;

-Türkiye genelini kapsayan ayrıntılı Genelkurmay Başkanlığı İrticai Örgütlerin Tehdit Değerlendirmesi raporu (2003);

-Kara Kuvvetleri Komutanlığı Sınır Güvenlikleri Sistemi (SGS) ayrıntılı gizlilik dereceli doküman;

-Türk Silahlı Kuvvetleri Bilgi Harbine Nasıl Hazırlanmalı? Gizlilik dereceli kapsamlı rapor (1999);

-Türkiye Cumhuriyeti’nin Laiklik İlkesinin devamlılığının Sağlanması İçin Yapılması Gereken Çalışmalar, 1999, Harp Akademileri;

-Diyarbakır Jandarma Asayış Komutanlığı İç Güvenlik Harekat Değerlendirme Raporu Gizli ibareli raporda, Güneydoğu’daki birlik sayısı, ateş gücü ve birlik konuşlanmaları ile mücadele yöntem ve taktikleri ayrıntılı biçimde anlatılıyor;

-Maliye Müfettişi Burhan Ulutan’ın 15/9/947 tarihli “Cenup-Şark Anadolu Halkına Dair Düşüncelerö Van raporu;

-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Woltfowitz’e rica için yazdığı iddia edilen 4 Kasım 2002 tarihli mektup;

-AKP’li milletvekillerine ilişkin özel detaylı bilgi notları, TKP’nin örgütlenmesine ilişkin detaylı çalışma (2003);

-ATO Başkanı Sinan Aygün’ün çeşitli ülkelerin cumhurbaşkanları ile dışişleri bakanlarına terörizmle ilgili yazdıkları mektup ve yanıtları;

-Jandarma Genel Komutanlığı’na ailt Sorgulama ve Soruşturma Teknikleri üzerine detaylı çalışmayı içeren doküman;

-Sabancı cinayetine ilişkin MİT’in hazırladığı iddia edilen rapor;

-Türkiye’yi yönetenlerin etnik kimlikleri ve geçmişleri.

HUKUKÇULAR NE DİYOR

Bu belgelerin eklerde yeralması ve kolay ulaşılabilir olması doğru mu, sorusu tartışılıyor. ANKA’nın görüşlerine başvurduğu hukukçular, özellikle devlet sırlarının açık biçimde eklerde yeralmasının suç olduğu görüşünde. Hukukçuların bu konudaki görüşleri ise şöyle:

Talat Şalk (Kapatılan Ankara DGM eski Cumhuriyet Savcısı, Öcalan’ı mahkum eden iddianameyi yazan savcı): “Özel hayatı ilgilendiren, suç ile ilgisi olmayan konular dosyaya konamaz. Bunlar imha edilir. Dosyaya, sadece iddia ile suçu gösterecek deliller konulur. Bunların konması suçtur. Bunlar hakkında şikayet olursa kanuni işlem yapılır.

Gizli denilen belge aynen iddianameye alınmış. Bütün bunlar olmaması gereken şeyler. Sanık olmayan kişileri de iddianameye almak bana ters geliyor. Devlet sırrı kabul edilen belgelerin duyurulmaması lazım. Genelkurmay belgeleri, emniyet belgeleri ifşa ediliyor. Şu ana kadar böyle bir iddianame görmedim. Bana ters geliyor."

Naci Ünver (Yargıtay 8. Ceza Dairesi Onursal Başkanı): “Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler içeren belgeler, devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. Ancak, devlet sırrı bilgileri içeren belgeler mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Herkes tarafından açıktan incelenmesi veya herkese sunulması söz konusu olamaz. CMUK kanunun 125. maddesi bu yöndedir. Özel hayata ilişkin bilgiler gizliliği ve dokunulmazlığı anayasanın 20. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ancak, belli hallerde hakim tarafından verilen arama kararları kapsamında bunlara el konulabilir. Ayrıca, sanık ve yakınları arasındaki yazışmalar ve özellikle mektuplara da onların elinde bulunduğu sürece dokunulamaz. Bu da CMUK un 126. maddesi gereğidir."