Siyaset İnançer’e RTÜK vizesi

İnançer’e RTÜK vizesi

01.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

TRT Türk’te yayınlanan programında hamile kadınlar için söylediği sözlerle büyük tepki toplayan Ömer Tuğrul İnançer için Radyo Televizyon Üst Kurulu rapor hazırladı. Raporda “yer yer felsefi derinliği bulunan yaklaşımlar” ifadesi kullanıldı

İnançer’e  RTÜK vizesi

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), TRT Türk’te yayınlanan “Ömer Tuğrul İnançer ile Gönül Dünyamız” programında, İnançer’in tartışma konusu olan, “Hamile kadınların sokakta gezmesi estetik değil, doğru da değil”, “Ben eş demem. Eş yoktur, eşitlik yoktur. Ben karımla, çocuğumla eşit değilim. Eşim değil, zevcem olur” gibi ifadelerinin yayın ihlali oluşturmadığına karar verdi. Hazırlanan raporda, İnançer’in programlarında yer yer felsefi derinliği bulunan yaklaşımları izleyiciye aktardığı ifade edildi.
RTÜK yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Üst Kurul üyeleri Doç. Dr. Ahmet Yıldırım, Ali Öztunç, Süleyman Demirkan ve Esat Çıplak tarafından yapılan yazılı başvuruda, programda, yorumcunun kadınlara yönelik kullandığı ifadelerin, 6112 Sayılı Yasanın, “yayın hizmetlerinin hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamayacağına, ırk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, özürlülük, siyasi ve felsefi düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremeyeceğine ve teşvik edemeyeceğine, toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamayacağına, toplumda cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremeyeceğine” ilişkin yayın ilkeleri yönünden değerlendirilmesi ve gerekli yaptırımın uygulanması istendi.

Felsefi derinlik!
Başvuru üzerine hazırlanan uzman raporunda ise TRT Türk’te yayınlanan programda Üst Kurul Üyelerinin işaret ettikleri yayın ilkelerinin ihlalinin söz konusu olmadığı belirtildi. Buna karşın raporda, aile içi şiddet, karı-koca geçimsizliği, boşanma gibi toplumsal sorunların, özellikle geleneksel değer ve kazanımların modernlik karşısında erozyona uğramasının bir sonucu olduğu şeklindeki çıkarımlar perspektifinde yer yer felsefi derinliği bulunan bir yaklaşımın izleyiciye aktarıldığı ifade edildi. Raporda, İnançer’in ortaya koyduğu evli kadın ve erkeğin eş olmadığı yönündeki yaklaşımın, “eş” ve bu kelimeden türeyen “eşitlik” kavramlarının mutlak olmadığına ilişkin genel geçer ancak felsefi derinliği olan bir vurgudan ibaret olduğu bildirildi.