Siyaset Kılıçdaroğlu, Enerji Bakanı'nı düelloya çağırdı

Kılıçdaroğlu, Enerji Bakanı'nı düelloya çağırdı

26.10.2008 - 12:50 | Son Güncellenme:

.

Kılıçdaroğlu, Enerji Bakanını düelloya çağırdı

Çanakkale'de CHP İl Başkanlığı tarafından organize edilen 'Yolsuzluk' konulu panelde konuşan CHP İstanbul Milletvekili ve Gurup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'i açık oturuma davet etti.

Belediye Sosyal Tesislerinde dün saat 18.00'de gerçekleşen, CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu'nın konuşmacı olduğu 'Yolsuzluk' konulu panele, CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, Çanakkale'nin CHP'li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı Serdar Soydan'ın yanı sıra ilçe ve belde belediye başkanları ile çok sayıda partili katıldı. Konuşmasında, bir kamu kaynağının çıkar amaçlı kullanılmasını yolsuzluk olarak tanımlayan Kılıçdaroğlu, iktidar partisini eleştirdi.

KEMAL UNAKITAN'A YÜKLENDİ

AKP hükümetinin yolsuzluğu engelleyemediğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Dünyanın hangi ülkesinde ister Uganda olsun, Amerika, İngiltere olsun, naylon fatura düzenlemek ve kullanmaktan Meclis'te dokunulmazlık dosyası olan bir milletvekili maliye bakanı olur. Naylon fatura ne için düzenlenir. Vergi kaçakçılığı düzenlenir. Vergi kaçakçılığı yapmak için naylon fatura düzenleyen adamı getiriyorsunuz, maliye bakanı yapıyorsunuz. Sonra da diyorsunuz ki 'Biz yolsuzlukları engelleyeceğiz' mümkün mü? Kemal Unakıtan'a sorsanız kendisi beyefendi, dini bütün bir Müslüman. Efendi, 'Biz beş vakit namazımızı kılarız' der. Peki tüyü bitmemiş yetimin hakkını nasıl yiyorsun kardeşim? Var mı Müslümanlıkta böyle bir şey? Yok. Bunların Müslümanlığına da kesinlikle güvenmeyin. Çünkü Müslüman adam tüyü bitmemiş yetimin hakkına kesinlikle el uzatmaz. Hele hele bir politikacıysa hiç uzatamaz" dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca Unakıtan ile ilgili bir konuyu şu şekilde anlattı:

"Unakıtan'ın bir gıda şirketi vardı. Bu şirket, İzmir Foça'da 15 milyar 600 milyon liraya (15 bin 600 YTL) bir arsa alıyor. 18 ay sonra bu arsayı 1 trilyon 260 milyar (1 milyon 260 bin YTL) liraya satıyor. Kar, 1 trilyon 244 milyar lira.(1 milyon 244 bin YTL) Dünyanın hangi ükesinde 18 ay içinde bir arsa İzmir Foça'da 1 trilyon 244 milyar liralık (1 milyon 244 bin YTL) kar getirir. Hadi diyelim getirdi, kar ananın ak sütü gibi helal olsun, kazandın. Acaba ne kadar vergi ödendi. 5 kuruş dahi vergi ödenmedi. Bu kadar açık net söylüyorum. Kemal Unakıtan çıksın ortaya desin ki, 'Yok kardeşim biz şu kadar da vergi ödedik' Diyemez, söyleyemez çünkü bütün belgeleri bizim elimizde."

AKP'DEN BESLENENLER EKONOMİK KRİZDEN ETKİLENMEZ

Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik krize de değinen Kılıçdaroğlu, AKP'den beslenenlerin ekonomik krizden etkilenmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bütün dünya yaşıyor, biz de yaşıyoruz. Sanayicimiz, memurumuz, emeklimiz mağdur. Peki ekonomik krizden kim etkilenmez? AKP'den beslenenler ekonomik krizden etkilenmezler. Çünkü onlar bütçeden etkilenmezler. Hiç Kemal Unakıtan'ın oğlunun, Recep Tayyip Erdoğan'ın çocuklarının, Binali Yıldırım'ın çocuklarının, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun çocuklarının bu krizden etkilendiğini duydunuz mu? Hayır, son derece mutlular. Onlar diyorlar ki, 'Bu krizi bir fırsata dönüştürmeliyiz.' Demek ki, devletten henüz yeteri kadar beslenmediler, daha beslenmeleri lazım" diye konuştu.

ENERJİ BAKANI GÜLER'İ DÜELLOYA DAVET ETTİ

İki hafta önce Enerji Bakanı Hilmi Güler'e bir soru yönelttiğini ancak hala bir cevap alamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim enerji bakanının demek ki bir duyma sorunu var. Aradan bu kadar zaman geçti, sorduğum soruyu duyamadı. Aynı soruyu gazeteler de yazdı. Demek ki okuyamıyor, gözde de bir sorun var. Ama ben Çanakkale'den bir daha soracağım sayın bakana. Siz 17 Aralık 2007 tarihinde İstanbul Vov Otel'de İsrail enerji bakanıyla bir araya geldiniz mi? Gelmediniz mi? Ne kadar basit bir soru. Bu otelde bir araya geldiniz de, İsrail enerji bakanıyla neyi konuştunuz? Bu buluşmada dokuz kişi vardı. Sayısını da verdim sayın bakana ki bir tereddüttü olmasın diye. Sizin bu yediğiniz yemeğin faturasını hangi gurup ödedi. Hangi iş adamları ödedi. Çok basit sorum. Fakat sayın bakan bu basit soruları ya anlayamıyor. Veya cevap veremiyor. Cevap veremiyorsa, o zaman kendisi Türkiye Cumhuriyeti'nin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı değil. O gurubun Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanıdır. Sayın bakan belki diyebilir ki, 'Siz bunu uyduruyorsunuz. Ben de Dengir Fırat gibi oturum istiyorum. Beraber oturalım, tartışalım.' Başımın üstünde yeri var. İstediği yere gelsin" diyerek Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'e de AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat gibi düello teklifinde bulundu.

DENGİR FIRAT SÖZÜNÜN ARKASINDA DURSUN

Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile girdiği tartışmaya da değinerek şunları söyledi:

"Dengir Mir Mehmet Fırat'ın ortağı olduğu Menas şirketinin hayali ihracat yaptığını Danıştay kararıyla ispat ettik. Kendisi daha önce 'Eğer Kılıçdaroğlu, delil istemiyorum. Şüphe uyandıracak ön deliller getirirse, ben namusum ve şerefim üzerine iddia ediyorum, milletvekilini değil, siyasetini de bırakacağım' demişti. Ben şüphe uyandıracak ön delil değil, senin alnına kapı gibi Danıştay kararını yapıştırdım. Sen nasıl o koltukta oturuyorsun. Ordan ayrılman gerekmiyor mu? Siyatsetçi verdiği sözün arkasında duracak. Sayın Dengir Fırat da çıkıp defalarca televizyonlarda bunu söylediğine göre sözünün arkasında durması lazım. Namık Kemal'in dediği gibi 'İzzet ü İkbal İle Bâb-ı Hükümetten çekilmesi lazım.' Bunu çektireceğiz. Bu böyle kalmayacak. Ayrıca bu gece rahat uyur mu uyamaz mı bilmiyorum ama? Yakın bir dönemde onun belki kaçakçılığını da ortaya koyacağım. CHP olarak bizim tek bir ana felsefemiz var. Tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatmayız."

YÜZYILIN SOYGUN OLAYI

Konuşmasında Deniz Feneri davasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, 'Yüzyılın İyilik Hareketi' olan derneğin sloganını 'Yüzyıllın Soygun Hareketi' olarak değiştirdi. Kılıçdaroğlu Deniz Feneri derneği ile ilgili şöyle konuştu:

"Almanya tarihinin en büyük soygunu, en büyük dolandırıcılık olayıdır. Bu derneğin kurucularının yüzde 90'ı Kanal 7'nin çalışanları. Bu soygun hareketinin perde arkasındaki bu sözde Müslümanlar, İslami holding adı altında bir çok ülkede TBMM araştırma Komisyonu'nun raporlarına göre 5 milyar dolar para topladılar. Sonra bu paraları hortumladılar. Almanya'daki insanların hangi koşullarda çalışıp para kazandığını göz önüne getirirseniz, bu hortumlanan paranın ne kadar insafsız bir yöntemle toplandığını dahi iyi anlarsınız. Kombassan'ın bir dönem genel müdürlüğünü yapan Haşim Bayram, Almanya'da camide yaptığı konuşmada bir televizyon kanalı kuracaklarını anlatıyor. Namaz saati geldiğinde ise 'Namazı erteleyebiliriz, bu daha önemli' diyor. Yani önce 'sıraya girelim parayı toplayalım' diyor. Söyleyen bunu Müslümanlık adına yapıyor. İşte Müslümanlığa ihanet edenler bunlardır. Müslümanlığı yozlaştıranlar bunlardır. Bunlar kesinlikle Müslüman değil. Bunların Müslümanlık anlayışı hiçbir yerde yok. Kurdular Deniz Feneri Derneği'ni. Paraları aldılar, hortumladılar. Şimdi bağış olduğu için kimse de parasını geri alamıyor. Niye bağış yapmış? Yoksullara yardım yapılsın diye. Siz bu parayı Müslümanlık adına alıp cebinize atıyorsunuz. Devletin işinde kullanırken başka, özel işinde ise başka mum yakan Hz. Ömer adalet anlayışını, bugün AKP zihniyetinin getirdiği adalet anlayışıyla karşılaştırdığımızda bunların kutsal dinimizi ne kadar yozlaştırdıklarını daha iyi anlıyoruz. Her yerde anlatmalıyız, her yerde söylemeliyiz. Ben nasıl adımın Kemal olduğuna inanıyorsam, bunların da Müslüman olmadığına o kadar inanıyorum. Bunlar fakir, fukaraya gidiyorlar. Din, iman her şeyi söylüyorlar. Alın teriyle biriken bu paraları bu kadar insafsızca din adına sömürmek hangi dinde, hangi anlayıştı, hangi Müslümanlıkta vardır. Bunları şiddetle reddetmemiz lazım."

Kılıçdaroğlu, yolsuzlukla mücadele için ilk olarak dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini söyledi.