23.01.2010 - 01:19 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son olarak Balyoz Planı iddialarıyla gündeme gelen darbe tartışmalarına sert çıkarak, “Bütün bu kirli senaryolara, hukuk dışı girişimlere karşı boynumuzu bükmedik, bükmeyeceğiz. Demokrasilerde iktidarlar seçimle gelir, seçimle gider” dedi.
Erdoğan, Ak Parti genişletilmiş il başkanları toplantısında üstü kapalı olarak darbe tartışmaları ve Balyoz Planı iddialarına değinerek şu mesajları verdi:
ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR: Ankara’nın karanlık tünellerine girmedik, girmiyoruz, girmeyeceğiz. Bizi paçamızdan oralara çekmek istiyorlar. Bizi, millete faydası olmayan senaryolarına ortak etmek, gerilim siyasetlerine alet etmek istiyorlar. Biz bunlarda yokuz ve olmayacağız. Bütün bu kirli senaryolara, kirli oyunlara, kirli ilişkilere, hukuk dışı girişimlere karşı boynumuzu hiçbir zaman bükmedik, bundan sonra da bükmeyeceğiz.
FIRSAT VERMEYİZ: 7 yıl boyunca milletimizin bize yüklediği emanete gölge düşürmek isteyenlere fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Ülke adına, demokrasi ve özgürlük adına her türlü senaryo ve girişimin karşısında dimdik durduk, bundan sonra da dimdik durmaya devam edeceğiz. Anlamak ya da kavramak istemeyen herkese bir kez daha sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.
GAFLET, DALALET: Demokrasilerde iktidarlar seçimle gelir, seçimle gider. Millet iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur. Kendisini TBMM ve millet iradesinin üzerinde görenler, böyle bir yetkiyi vehmedenler gaflet ve dalalet içinde olurlar. ‘Bugün nasıl olsa benim elimde güç var’. Unutma; yarın bu güç elinden gidebilir. Bu güç elinden gittiği zaman halk nezdinde nasıl yargılanacaksın, bunun hesabını şimdiden yap. Bu hepimiz için geçerlidir.
HUKUKU SAVUNACAĞIZ: Hükümet olarak, Ak Parti olarak, millet iradesine el uzatanlar karşısında hukuku ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğimizi, bu uğurda her türlü sıkıntıyı göğüsleyeceğimizi açık açık ifade ediyorum. Merhum Özal’a suikast girişiminde bulundular. Birkaç dakika sonra yaralı haliyle kürsüye çıktı ve şu tarihi sözü söyledi: ‘Allah’ın verdiği ömrü ondan başka alacak yoktur’. Biz de O’na teslim olduk. Mesele budur.
SİVİL DİKTATÖRLÜK: Haftalardır aynı nakaratı terennüm ediyorlar. ‘Sivil diktatörlük’, ‘sivil faşizm’, ‘tek parti diktatörlüğü, tek adam özlemi’ diyorlar. Soruyorum: Nereden çıktı şimdi bunlar, nereden lüzum gördünüz bu iddialara? Merhum Menderes’e, Merhum Özal’a karşı yürütülen bu kampanya bugün nereden ısıtılıp Türkiye’nin önüne sürülmüş? Arşivden bunları bulup çıkarttım. Aynı şeyleri merhum Özal’a da söylemişler. Gazetelerin başlıkları aynı. Şimdi aynı gazeteler arşivlerini yeniden gündeme getirdiler.
NASIL BİR KUMPAS: Hangi senaryoyu yeniden canlandırmanın peşindesiniz? Millete karşı yine nasıl bir kumpasın içindesiniz? Siz zannediyor musunuz ki biz bunları hiç duymuyoruz. Bunlar duyuluyor ama biz hiçbir zaman gerilimin taraftarı olmadık. Biz işimize baktık.
Yargı tartışması nasıl çözülür?
Anayasa Mahkemesi’nin askeri yargının, anayasal düzene karşı işlenen suçlar yönünden yetkisini kaldıran CMK’nın 250. maddesindeki ifadeyi iptal etmesinin ardından gözler hükümetin atacağı adıma çevrildi. Ak Parti, Anayasa’nın 145. maddesini değiştirerek, sorunu kökten çözebilir.
Ak Parti, kısa süre önce, referandum sürecini 120 günden 60 güne indiren kanun kulislerde, Ak Parti’nin anayasa değişikliği yapmaya hazırlandığı yorumlarına yol açtı. Referanduma sunulacak ilk pakette, Anayasa Mahkemesi’nin CMK’nın 250. maddesindeki iptal etmesine neden olan, anayasanın 145. maddesinde değişiklik öngören bir düzenlemenin de yer alacağı iddia edildi.
Anayasa Mahkemesi’nin, askere sivil yargı yolunu açan yasayı iptal etmesinden sonra gözler, bu durumu, “Hukuki boşluk doldurulur, yeni bir anayasa yapma gerekliliği bir kez daha ortaya çıktı” diyerek değerlendiren Ak Parti’nin atacağı adıma çevrildi. Kulislerde Ak Parti’nin hazırlayacağı dar kapsamlı anayasa değişikliği paketindeki maddelerden birinin de Anayasa’nın 145. maddesine ilişkin olabileceği konuşuluyor. Değişiklik paketinin, referandum sürecini kısaltan yasanın yürürlüğe girmesinin ardından gündeme getirileceği de belirtiliyor. Böylece, muhalefetle uzlaşılamaması halinde, referandum yoluyla, sivil yargının tek yetkili kılınacağı ifade ediliyor.
ANKARA Milliyet