Siyaset Şükranlarımı sunuyorum

Şükranlarımı sunuyorum

10.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sayın Bahçeli’nin yerli ve milli duruşunu özellikle vurgulamam lazım. Bizi bölmek, ayrıştırmak isteyenler hedeflerine ulaşamayacak. Bizler 7 Ağustos Yenikapı ruhunu yaşamakta kararlıyız, yaşamaya devam ediyoruz” dedi

Şükranlarımı sunuyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik desteğine, “Birlikte yapmamız gereken çok şeyler var. Destek kararı için şahsım, partim ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 2019 seçiminin yerli ve milli olanlarla, ipi başka mahfillerin elinde bulunanlar arasında geçeceği açıktır” sözleriyle karşılık verdi. Erdoğan, “Bu birliği, beraberliği zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değildir. Biz bu yola sadakatin aslolan bir kavram olduğunu bilerek çıktık. Ama bu trenden düşenler kusura bakmasınlar düştükleri yerde kalırlar” dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında bugüne kadar 15 il kongresine katıldığını, bu hafta sonu da Elazığ, Bingöl, Tokat ve Yozgat il kongrelerinde vatandaşlarla kucaklaşacaklarını ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi:

Şükranlarımı sunuyorum


YERLİ VE MİLLİ: Mevzuat, uyum çalışmaları çok çok önemli. İnşallah bunları da özellikle MHP ile el ele vererek, dayanışma içerisinde... Temenni ederim ki ana muhalefet de buna katılır ve böylece bu süreci hızlandırmamız gerekiyor. Ama asıl olan, yeni yönetim mimarimizin omurgasının nasıl oluşturulacağıdır. Bu konuda çeşitli kanallardan yürütülen hazırlıkları süratle bir araya getirerek, önümüzdeki bir asrı kucaklayacak bir yönetim modeli oluşturmakta kararlıyız. 2019’da önümüzdeki ilk imtihan mahalli seçimlerdir. Mart 2019, buna hazır mısınız? Bu seçimler arifesinde, özellikle Sayın Bahçeli’nin yerli ve milli duruşunu vurgulamam lazım. Bu yerli ve milli duruşla birlikte inanıyorum ki ülkemizde bizi bölmek ve ayrıştırmak isteyenler bu hedeflerine ulaşamayacaklar. Çünkü bizler 7 Ağustos ruhunu yaşamakta kararlıyız, yaşamaya devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Birileri diyor ki acaba ‘şu ne der, bu ne der’. Kusura bakmasınlar, ‘şu ne der, bu ne der’ değil, ‘biz ne deriz’, asıl olan budur. Onun için de bizler Sayın Bahçeli ile bir araya geliriz, ülkemizin sorunlarında dertleşiriz, konuşuruz.
BİRLİKTE YAPMAMIZ GEREKEN ÇOK ŞEYLER VAR: Uyum yasaları vesairesi konusunda ilgili arkadaşlar onların çalışmasını da yapar, geleceğe beraber inşallah yürürüz. Çünkü birlikte yapmamız gereken çok şeyler var. Milletimizin bize verdiği sorumluluk var. Bunları da yerine getirmek bizim görevimiz. Bahçeli’nin dün yaptığı açıklamayı bu bakımdan çok önemli görüyorum. Kendisine, şimdiden beyan ettiği şahsımıza destek kararı için şahsım, partim, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
İPİ BAŞKA MAHFİLLERİN ELİNDE OLANLAR: 2019 seçiminin yerli ve milli olanlarla, ipi başka mahfillerin elinde bulunanlar arasında geçeceği açıktır. Yabancı ülkeler başta olmak üzere, FETÖ’den PKK’ya kadar tüm aktörler bu çerçevede pozisyon almaktadır. Bizim yerimiz her zamanki gibi milletimizin yanıdır. Sizlerden, 2018 yılını çok iyi değerlendirmenizi bekliyorum. Yapacağınız çalışmalarda sizlere Allah’tan kolaylıklar diliyorum.

Trenden düşenler düştükleri yerde kalır

BAŞKA HAVALARDA GEZENLER: Bizim gücümüz, birliğimizden ve milletimizle olan bağlarımızı sıkı tutmamızdan geliyor. Bu iki unsura zarar verecek hiçbir davranışı, hiçbir tutumu, hiçbir sözü affetmemiz söz konusu olamaz. Aynı şekilde geçmişte partimiz çatısı altında olup da bugün dışarıda başka havalarda gezen hiç kimsenin partimizle, hareketimizle ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Herkes ağzını açmadan önce nerede bulunduğuna, kimlerle aynı safa geçtiğine dikkat etmelidir. Kem âlât ile kemâlât olmaz. Bunlar, milletimizle birlikte son 3-4 yıldır verdiğimiz hayati mücadelede en küçük bir desteklerini görmediğimiz, hatta çoğu defa karşı saflarda silüetleri beliren kişilerdir. Dünyada neler oluyor, ülkemizde neler oluyor, bununla ilgili bir sesiniz çıkmayacak, bu ülkede bir ‘evet-hayır’ referandumu yapılıyor ve partimiz burada ‘evet’ başlığını böyle atıyor ama bakıyorsunuz birileri de ‘hayır’ için kampanya yürütüyor. Kulislerde, şurada burada... Ve şimdi de kendilerinde söz hakkı görüyorlar. Kusura bakmasınlar.

KENDİLERİNE BİÇİLEN MİSYON: Bu birlikteliği, bu beraberliği, bu dayanışmayı zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değildir. Biz bu yola çıkarken ahdederek çıktık ve bu yola bu akitleşmeyle, bu ahitle çıkarken de şunu bir defa çok iyi bilmemiz lazım, sadakatin aslolan bir kavram olduğunu bilerek çıktık. Bu trenden düşenler, kusura bakmasınlar düştükleri yerde kalırlar ama bu da yoluna devam eder. Bu süreçte bize düşen, kendi içimizi sağlam tutmak, hedeflerden uzaklaşmamak, geçmişteki hatalardan uzak durmak. Kendilerine biçilen tek misyonun Ak Parti’ye ve şahsımıza zarar vermek olduğunu göremeyecek kadar hırslarının esiri olanların hükmünü milletimiz zaten veriyor. Siz hiç merak etmeyin Türkiye’nin istiklali ve istikbali için hayatını ortaya koyarak çalışanlarla, dikensiz bahçelerde kendi ikbali için yollara düşenlerin farkını milletimiz çok iyi biliyor.

Gül sorusuna yanıt: İstediğiniz yöne çekebiliyorsunuz

Erdoğan, grup toplantısının ardından bir gazetecinin, “Grup toplantısında isim vermediniz ama Sayın Abdullah Gül’e yönelik sitemkar mesajınız vardı” sözüne, “Bak işte istediğiniz yöne çekebiliyorsunuz” karşılığını verdi.

‘Çatlasanız da patlasanız da...’

15 Temmuz darbe girişimini ülkemizde başaramayanlar, şimdi farklı darbe girişimlerinin arayışı içerisindeler. Şu anda Amerika’daki malum dava, işte bir siyasi içerikli darbe girişiminin adresidir ve bu öyle sureta atılmış bir adım veya yapılmakta olan bir dava değildir. Türkiye’yi güya kendilerine göre ekonomik noktada sıkıştırmak, güya kendilerine göre FETÖ ile CIA ile öbür tarafta FBI ile sıkıştırmak suretiyle Türkiye’ye kendilerine göre bir sıkıştırma operasyonudur. Fakat bu da tutmayacak, bunu da başaramayacaklar. Türkiye bir kabile devleti değildir. Çatlasanız da patlasanız da biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Zaten bizim ‘stratejik ortak’ olarak bildiğimiz dostlar, bizim sınırlarımızda kalkıp da terör örgütlerine her türlü ağır, hafif silah desteğini veriyorlarsa kendileriyle neyi konuşacağız? Defalarca uyarmamıza rağmen en ufak bir geri adım var mı, yok. Sonra kalkıp bakıyorsunuz bize nasihat çekmeye yelteniyorlar. O nasihatı kendinize saklayın. Biz bu konuda samimiyet ararız, dürüstlük ararız.
HER YERDE VARIZ: Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı hadiselerin amacı artık hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkmıştır. Milletimizi parçalamak ve ülkemizi bölmek isteyenlere karşı, adeta yeni bir istiklal savaşı veriyoruz. Bu savaşın cepheleri çok geniştir. Terör örgütlerinden ekonomiye kadar her araç bu savaşta kullanılmaktadır. Ama elhamdülillah, şu anda bizim durumumuz farklı. Artık kendi imkanlarımızla, silahlarımızla artık Kandil’de varız, artık Gabar’da varız, artık Tendürek’te varız, artık Bestler-Dereler’de varız; varız da varız, her yerde varız.

‘Dünyaya yayılacağız’
Afrika üçüncü bin yılın yıldızı olacak. Afrika’daki büyükelçilik sayımız 12’den 41’e çıktı. Türkiye’nin imkanlarını, enerjisini ve zamanını teksif etmesi gereken yerler işte buralar. Şimdi önümüzde Latin Amerika ülkeleri var, inşallah oralara da gideceğiz. Yani biz bir kapalı iç politikayla dünyada yer edinmeyeceğiz, tam aksine çok ciddi bir açılım politikayla dünyaya inşallah yayılacağız. Türkiye’yi bir yandan terör örgütlerinin saldırılarıyla, bir yandan ikili ve uluslararası ilişkilerdeki oyunlarla, bir yandan ekonomik kumpaslarla dize getirmek isteyenlerin asıl amacı bizi işte bu vizyondan uzaklaştırmaktır. Onun için her fırsatta ne diyorum, biz üzerimize salınan terör örgütlerini tepeleriz hem sahada ve masada iddialarımızı ortaya koyarız hem ekonomimize sahip çıkarız hem de asıl hedeflerimizi muhafaza ederiz.