Siyaset YA AYM YA AiHM

YA AYM YA AiHM

21.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hukukçulara göre YSK’nın ret kararının ardından muhalefetin önünde iki seçenek bulunuyor. Muhalefet, AYM’ye bireysel başvuru yapabileceği gibi, AYM’nin daha önce YSK kararlarını yetkisizlikten reddeden kararları ışığında doğrudan AİHM’ye de gidebilir...

YA AYM  YA AiHM

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 16 Nisan referandumundan önce mühürsüz oy pusulalarını geçerli saymasının ardından CHP, HDP, Vatan Partisi tarafından referandumun tam kanunsuzluk nedeniyle iptali yönündeki başvurularını önceki gün reddetti. Karar bire karşı 10 oyla verildi. Karara muhalif kalarak seçimin yenilenmesini isteyen tek kurul üyesi olan Cengiz Topaktaş, “Oyların mühürsüz olması referandumu yargı denetiminden çıkarır. 98. ve 101. maddelerde seçmen pusulası ve zarfların mühürlü olması şartı vardır. Anayasa’nın 79. maddesi, seçimlerin yargı denetiminde yapılacağını hüküm altına almıştır. Burada anayasanın ihlali söz konusudur” dedi. 79. madde seçimlerin yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılacağını, seçimler süresince tüm işleri yapma yetkisinin YSK’da olduğunu, YSK kararları aleyhine de başka bir merciye başvurulamayacağını öngörüyor.

Tam kanunsuzluk iddiası

Haberin Devamı


Hukukçulara göre YSK’nın ret kararının ardından muhalefet partilerinin önünde iki seçenek bulunuyor. Muhalefet, YSK kararını, anayasada kararlarına karşı herhangi bir merciye başvurulamayacağı hükmüne karşın AYM’ye bireysel başvuru yoluyla götürebilecek. Bu başvuruda, YSK başvurusunda olduğu gibi mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılmış olması nedeniyle tam kanunsuzluk iddiası tekrarlanabilecek. Muhalefet, 2015’teki milletvekili seçiminde YSK kararlarına yönelik başvuruları anayasa uyarınca yargı denetimi dışında olduğundan yetkisizlikten kabul edilemez bulan AYM kararları ışığında doğrudan AİHM’ye de götürebilecek.

Avukatlardan suç duyurusu
İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu, 16 Nisan’da yapılan anayasa değişikliği referandumunda hukuk ihlalleri yaşandığı gerekçesiyle Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkan ve üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Çağdaş Avukatlar Grubu, suç duyurusunda bulunmadan önce, İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklama yapan Avukat Perihan Çağrışım Kayadelen, “16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşen anayasa değişikliği referandumunda yaşanan hukuk ihlalleri, ülkemizin demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini almıştır” dedi. Alkışlar arasında yapılan basın açıklamasının ardından 50’ye yakın avukat, kişisel olarak tek tek YSK başkan ve üyeleri hakkında ‘Görevi kötüye kullanma’ suçunu işledikleri iddiasıyla hazırladıkları dilekçeleri, Cumhuriyet Savcılığı’na verdi. Savcı dilekçeleri kabul edip, soruşturma için tek bir numara verdi. l DHA

Feyzioğlu: AYM bakabilir

Metin Feyzioğlu (Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı): “Bizim kanaatimize göre hukuksuzluğun ve dolayısıyla sonucu etkileyen usulsüzlüğün büyüğü karardan ziyade oylama devam ederken yapılan duyuruda. Duyuru sebebiyle ihlalin boyutunu ortaya çıkartacak tutanaklar tutulmadı. Bu sebeple biz ihlalin sonucunu bilmiyoruz. Karar sebebiyle değil, duyuru sebebiyle. Kanuna tam aykırılık ya da tam kanunsuzluk haline ilişkin bir başvuru daha önce yapılmadı. AYM’nin ilk kez tüm Türkiye’nin hukuk düzeni ve yönetim biçimini ilgilendiren bir anayasa paketine ilişkin halkoylamasındaki usulsüzlük iddiası gidiyor ve ilk kez seçimi yönetmekle yükümlü olan YSK’nın tek bir kararla sebep olduğu mutlak ihlal AYM’de görülecek. AYM’nin, ‘bu hukuk kurallarıyla ilgili süreçteki aykırılık beni ilgilendirmez’ deme yetkisi yok. Karar tüm süreci hukuka aykırı hale getiriyor. Onun için AYM, AİHM’nin içtihadını kendine emsal alacak olursa buna bakabilir. Çünkü AİHM, yerel bazdaki aykırılık iddialarıyla ilgilenmiyor, ancak tüm ülkeyi ilgilendiren seçimlerdeki usulsüzlük iddialarına bakabilirim diye yaklaşıyor. AYM, AİHM’yi emsal alacak olursa bu başvuruya bakabilir.”