Skorer Avrupa'da final zor değil

Avrupa'da final zor değil

30.12.2009 - 11:56 | Son Güncellenme:

Fenerbahçe'nin tecrübeli futbolcusu, sarı lacivertli ekip adına 2010 yılı için iddialı açıklamalar yaptı

Avrupada final zor değil

Fenerbahçe'nin tecrübeli oyuncusu Selçuk Şahin Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi yayın organı Fenerbahçe Dergisi'nin Ocak sayısında yer alan röportajda ilginç açıklamalr yaptı

Haberin Devamı

Tecrübeli futbolcu Selçuk Şahin takımın sezon içindeki inişli çıkışlı grafiğinden Fenerbahçe'nin sezonun ikinci yarısında neler yapabileceğine, Süper Lig'in analizinden takım içindeki çift forvet-tek forvet tartışmalarına kadar bir çok konu hakkında açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe'nin ilk bölümünü büyük başarıyla kapattığı UEFA Avrupa Ligi'nde, iyi bir konsantrasyonla, 2010 Mayıs'ında Hamburg'da yapılacak final maçına çıkmasının çok zor olmadığını da savunan Selçuk Şahin, Fenerbahçe'deki ilk döneminde de birlikte çalışma fırsatı bulduğu Christoph Daum'u, geçmişi ve bugünüyle kıyaslayıp; futbolu bıraktıktan sonra kendisini 'Emlak Kralı' yapacak yatırımlarından da bahsetti.

Selçuk'un açıklamaları şöyle: 1) Emre ile oynadığım zaman, daha aktif ve işimi yapabilecek pozisyonda oynayabiliyorum. Cristian'la oynadığım zaman, ikimiz de aynı özelliklerde oyuncular olduğumuz için, birimizin hücum anlamında bir şekilde değişerek daha çok iş yapması gerekiyor. Emre oynadığı zaman ben daha çok geride kaldığım ve bölgemde oynadığım için daha rahat oynuyorum açıkçası. Ama Emre, Cristian, Deniz ve ben; bu 4 isimden kimi yan yana oynatırsanız oynatın, başarıyla oynar ve görevini yerine getirir.

2) Daum, çok disiplinli bir hoca. İlk geldiğinde de öyleydi, şimdi de öyle, benim tanıdığım gibi. Ancak bu sefer oyuncularla daha samimi ve biraz daha muhabbet ediyor. İlk geldiğinde oyunculardan biraz daha uzak duruyordu. Hırsı aynı şekilde devam ediyor. Hırslı ve disiplinli bir hoca. Antrenman sistemi de aynı. Oyuna bakış açısı konusunda da bariz bir değişiklik yok. Elbette, zaman kendisine yeni düşüncüler katıyordur ama çalışma sistemi ve oyun anlayışı olarak aynı. Nerede oynarsak oynayalım, kazanmaya dönük bir oyun anlayışı var. Sadece bu kez biraz daha samimi ve yakın.

3) İlk etapta karşımızdaki rakip, Fransa'nın Lille takımı. Ondan sonrasına bu turu geçtikten sonra bakacağız. O kulvarda sadece Şampiyonlar Ligi'nden gelen takımlar bizi zorlar. Onun dışındaki tüm takımlarla kafa kafaya mücadele ederiz, hatta artımız vardır. Çünkü, bütçe değeri olarak baktığınızda, Kulübümüz Avrupa'nın bir çok takımından üstün durumda. Onun için Avrupa Ligi'nde finale kadar gidebiliriz. Bu çok zor değil. Maçlara çok iyi şekilde konsantre olarak çıkarsak, önümüzdeki turlardan sonra iyi kuralar çekersek finale kadar çıkabiliriz.

4) Sezon öncesi bir çok takımdan teklif aldım ama Türkiye'den hiçbir takımla görüşmedim. Çünkü Türkiye'de oynayacağım tek kulüp Fenerbahçe diye düşünüyorum. Almanya'dan İspanya'dan birkaç teklif vardı. Benim zaten oynamak istediğim yerlerdi buraları. İspanya'yı istiyordum ama Almanya da olabilirdi. 3-4 takımla görüştük açıkçası ama beni memnun edecek pozisyona gelemediler. Aslında iyi takımlardı ama kulübümle görüşmeler çok sıcak geçti, burada kalmamı istediler. En iyi şartlarda 4 sene daha burada kalacağım ve kalmak da istiyorum. Ama futbol yaşantım içerisinde, mutlaka Avrupa'da bir takımda oynamak istiyorum açıkçası.

5) Arsa, ev dükkan gibi emlak yatırımı yapmayı seviyorum. İstanbul'da bilmediğim proje de pek yoktur, hepsini bilirim. Öyle bir özelliğim var. Arabayla filan geçerken satılık ilanı görmeyeyim. Gördüğüm zaman mutlaka ararım. Alacağımdan değil ama o bölge hakkında bilgi almak, oranın fiyatlarını öğrenmek adına sorarım. Takım arkadaşlarım da bir şey alacakları zaman 'Alalım mı? Almayalım mı?' diye bana sorarlar. Yeterli stoku yaptık ve daha alacak durumumuz yok. Yani öyle bankada çok fazla para tutmayı sevmiyorum. Kazancımı da çok fazla yemiyorum. Elbette kazancımız ve bulunduğumuz ortam gereği harcamalar yapıyoruz ama çok fazla para harcamam ve yatırım yapmayı seviyorum.

Yazarlar